CHP, AK Parti, Kılıçdaroğlu?
Ne toprağın ne bizim ellerin tadı var ne âşkın ne bilincin canı var
Ne kökü ne perişanlığı bilen var ne sönen ocakları gören var / Ne gamdan ne zalimden ders alan var ne göçüp gidenden haber var
Bilmem şu garip yüreğim yerde mi gökte mi?
Aman garipler ağıt yakar söğütler ağlar / Yetişin ağalar sam yeli vurdu boynunu büktü başaklar
Harman yeri cayır cayır yanar kırılsın feleğin dalları ne duruyor şu dağlar
Aman yaktı Asi’nin derdi güzelim Anadolu’yu tutup getirin su düğün çiçeklerini dindirin Kızılırmak’ın öfkesini…
******
Çarşamba günü İstanbul Politik Araştırmalar Enstitüsü’nün katılımcılar arasında akademisyenlerin, araştırmacıların ve gazetecilerin yer aldığı bir toplantısına katıldım.
Toplantıda genel olarak seçim dinamikleri konuşuldu. Ve sonraki döneme ışık tutulmaya çalışıldı. Öncelikle böylesi verimli bir toplantı için Seren Selvin Korkmaz’a ve Edgar Şar’a teşekkür ediyorum.
Niye verimli dedim?
Masada değerli fikirleri dinlerken bir taraftan da bendeki fikirlere yenileri eklendi. Nihayetinde ‘yenilik üretmenin’ ilk aşaması da yeni fikirlerin ortaya çıkmasıyla mümkün olabiliyor. Burada yaratıcılığın, çok yönlü olmanın önemini de yadsımamak gerekir.
Toplantıda da belirttim:
“Klasik CHP seçmeni dışında kalan seçmenin CHP’nin Altı Oku’na mührü basmasının çok değerli bir kazanım olduğu düşüncesindeyim.”
Aslında dananın kuyruğunun koptuğu yer de burası.
Önceki yazılarda bu kazanımın çok stratejik olduğunu belirtmiştim. Şimdi bunun üzerine fikirleri uçuşturalım…
Şöyle ki;
“Mührü bas Altı Ok’a huzur dolu yarınlara…” 2019 yerel seçim döneminde CHP’nin aday tanıtım şarkısından küçük bir bölüm.
O dönemde önemli bir başarı geldi yalnız asıl son seçimlerde ‘Mührü bas Altı Ok’a’ sözü yerini buldu.
Kolay değil yılların blokajları bir anda çözülmedi elbette ama seçim günü çattığında gördük ki bu blokajlar öncesinde başlayan bir süreç sayesinde çatur çutur dağılmaya başladı.
Burada önemli olan blokajların çözülme sürecinin devamlılığı. Bunun sürdürülebilirliği de CHP yönetiminin elinde.
Bir taraftan da zor olan geride kaldı. Bundan sonrası daha kolay olabilir zira bir sonraki dönemde özellikle Cumhurbaşkanlığı için aday seçiminde mührü vurmak daha kolay olabilir. Bununla birlikte buradaki etki partiyi de olumlu etkileyebilir.
Bazı kesimler için ellerin gitmediği denilen Altı Ok’a nasıl eller gittiyse adaya giden ellerin sayısı daha da artabilir, daha da güçlenebilir. Bunlar biraz bilinçaltını da ilgilendiren konular doğrusu. Diğer taraftan bir sonraki seçimde konular yerelden çıkıp ülkenin yönetimine doğru genişlediği için burada birçok dinamik ortaya saçılabilir. Burada yönetme iradesinin gösterilmesi en kritik mesele.
Nitekim önümüzdeki dönem için kurgulanacak stratejinin önemli olduğunu söylememe gerek yok sanırım.
Dolayısıyla önümüzdeki dönem için CHP’nin nasıl bir dil kurgulayacağı ve akabinde bunu hangi politikalarla öreceği önemli.
Diğer taraftan bu hafta içinde İstanbul’da CHP’lilere ve AK Partililere normalleşmeyi sordum. Görüşmeler çok detaylı değil de ama yine de belli bulgulara ulaştığımı belirtebilirim.
İki taraf ta görüşmeyi genel olarak olumlu buluyor. Arada olumsuz yorumlar da gelmedi değil.
Koşulların her alanda sıkıntılı olduğu bu dönemde seçmen çözüm bekliyor. Kavga istemiyor. Yani dertlerine çare bekliyor.
Bir taraftan da sıkıntılar uzun süredir devam ettiği için dayanma noktasında, sabır noktasında şiddetin arttığı söylenebilir.
O yüzden de sadece CHP ya da AK Parti değil tüm siyasetçilerin çözümü işaret etmesi gerekiyor.
Yani Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Özgür Özel’in görüşmesinde sadece belli taktik adımlar atılıp hiçbir sonuca ulaşılamazsa bu sadece CHP’ye değil AK Parti’ye olan şikâyetlerin artmasına da neden olabilir.
Ayrıca sahada Özgür Özel’in performansının memnuniyetle karşılandığını söyleyebilirim. Nihayetinde CHP’nin içinde yetişmiş bir evladı olarak görülüyor Özel.
Tam da bu noktada hazır rüzgâr CHP’nin tarafına geçmişken Kemal Kılıçdaroğlu’nun bu rüzgârı kesmek yerine efil efil esen tatlı rüzgâra olumlu katkı sunmasının anlamlı olacağı düşüncesindeyim. Diğer türlü seçmenin büyük tepki vereceğini şimdiden söyleyebilirim.