“Yapay zeka ‘Çilekle’ düşünmeye başlamış olabilir”
Dünya yapay zeka konusunda yaşanan teknolojik gelişmelerle çalkalanıyor.
Neredeyse her gün, hayatlarımızda radikal değişikliklere yol açma potansiyeli taşıyan yeni yapay zeka uygulamalarıyla karşılaşıyoruz.
Başını geniş dil modellerinin (LLM) çektiği bu gelişmeler zincirine, yakın zamanda çok önemli bir halka daha eklendi.
İnsanın bizzat içinde yaşadığı gelişmelerin tarihi önemini anlaması zor ama yine de yıllar sonra çok önemli bir kırılma zamanı olarak anılacak günleri yaşadığımızı tahmin edebiliriz.
ChatGPT’yi üreten OpenAI firması 12 Eylül 2024 itibarıyla, kendi içinde “Project Strawberry” (çilek projesi) diye adlandırdığı OpenAI o1-preview modelini kullanıma açtı.
Daha fazla veri ile eğitilen her yeni modelin eskilerden çok daha iyi performanslar göstermesine artık alışmıştık ama bu sefer biraz farklı bir gelişme ile karşı karşıyayız.
Firmanın görece sessiz sedasız şekilde geliştirip kullanıma sunduğu bu yeni geniş dil modeli, piyasadaki en gelişmiş model olan ChatGPT-o’nun tahtını sallayacak kadar iddialı.
Henüz gizemini koruyan ve detayları tam olarak bilinmeyen Strawberry modeli hakkında firma tarafından şu ana kadar açıklananlar oldukça ilginç.
OpenAI firması, web sitesindeki açıklamasında, her şeyden önce bu modelin cevap vermeden önce “düşündüğünü”, düşünmek için biraz zaman isteyip öyle cevap verdiğini söylüyor.
Ne demek bu?
ChatGPT gibi LLM’ler sorularımıza cevap verirken, bizimle sohbet ederken aslında düşünmüyorlar!
LLM’ler sadece, konuştuğumuz bağlamda cümle kurarken kullanmaları gereken en doğru kelimeleri istatistiksel metotlarla tahmin edip arka arkaya diziyorlar.
Yani aslında ne konuştuklarını bilmiyor, akıl yürütmüyor, saçmalıyor muyum yahut yanlış bilgi veriyor muyum diye düşünmüyorlar!
Üzerinde eğitildikleri trilyonlarca cümle sayesinde bize çok makul, mantıklı görünen cümleler kurabiliyorlar.
O yüzden de bize sanki “şuur sahibi”, kendisinin ve çevresindekilerin farkında olan bir varlıkla iletişim kuruyormuşuz hissini veriyorlar.
Üretici firma, yeni modelinin akıl/mantık yürütme ve muhakeme yapma kabiliyetinin olduğunu, bu sayede karmaşık matematik, fizik, kimya, biyoloji ve kodlama problemlerini önceki modellerden çok daha büyük başarıyla çözebildiğini söylüyor.
Yani bu yeni model artık ezberi kuvvetli ve çalışkan bir öğrenci misali öğrendiklerini patır patır sıralamanın ötesine geçip ince ince düşünüyor, ölçüyor tartıyor, problemleri küçük parçalara bölüp her parça için ayrı çözüm stratejileri geliştiriyor, bir stratejisinin çalışmadığını görüp nerede hata yaptığını araştırıyor, hatalarını düzeltiyor, alternatif yaklaşımlar buluyor, bulduğu çözümleri tutarlı şekilde birleştirip sunuyor.
Tıpkı akıllı insanlar gibi!
Firma yeni “akıllı” modelinin, fizik, kimya ve biyolojide doktora yapan öğrenciler ayarında performans gösterdiğini, yazılım geliştirme ve matematikte ise iyice uzmanlaştığını ileri sürüyor.
Şu an en gelişmiş model olan GPT-o Uluslararası Matematik Olimpiyatlarında sorulan soruların %13’ünü çözebilirken GPT-o1 %83’ünü çözebilmiş! Bu da onu, ABD’den matematik olimpiyatlarına katılmak için yarışanlar arasında ilk 500 içine sokmuş.
Bütün bunlar, her şeyin değişeceği kritik bir eşiğe ulaştığımız anlamına geliyor olabilir.
Olabildiğince çok bilgiyi hafızamıza almak ve gerektiğinde hatırlayıp aktarmak, binlerce yıllık insanlık tarihi boyunca büyük marifet sayılmıştı.
Artık değil.
Hatırlanan bilgilerin mahiyetlerini kavramak, birbirleriyle irtibatını kurmak, önce aralarındaki korelasyonları sonra sebep sonuç ilişkilerini keşfetmek ve nihayet bunlardan hareketle yeni çıkarımlar, keşifler, icatlar yapmak çok daha önemli hale geldi.
Görülüyor ki yapay zeka bize bu konuda da daha önce sahip olmadığımız imkanlar sunacak.
Gayet yakın bir gelecekte yapay zekanın kansere çare bulduğunu, güneş enerjisini çok verimli olarak kullanarak dünyanın enerji problemini kökten çözmenin bir yolunu keşfettiğini, yahut kuantumda, genetikte, ekonomide kimsenin aklına gelmemiş “icatlar çıkardığını” görebiliriz.
Heyecanlı zamanlar bizi bekliyor!