Yolsuzluk mu? Siyasi operasyon mu?

Beşiktaş Belediye Başkanı yolsuzluk iddiasıyla tutuklandı.

Soru ve sorun şu: Otoriterliğin ayyuka çıktığı, adliyenin siyasi iktidarın baskı manivelası haline geldiği, kanunlar ve kuralların siyasi rakipleri tasfiye etmek için keyfi şekilde kullanıldığı bir ülkede neye inanmak gerekir.

Örneğin Beşiktaş ve Esenyurt’ta yönelik olan gerçekten bir yolsuzluk soruşturması mıdır?

Yoksa herhangi bir usulsüzlük, bulunan bir açık vesile edilerek yapılan muhalefete hedef alan siyasi bir hamle mi? CHP’nin tek varoluş alanı yerel yönetimlerin, özellikle İstanbul belediyelerinin karalanma faaliyeti mi?

Kaldı ki ülkemizde ikili durumlar da pek çoktur.

17-25 Aralık 2013 hadiselerini hatırlayalım. Bir yanda Fethullahçı birimlerin kalkıştığı bir iç darbe girişimi vardı. “Cemaat” savaş ilan ettiği hükümete karşı, yıllardır yasa dışı yollarla biriktirdiği dosyalar, yaptıkları takip, dinlemeler ve bunların el altından kamuoyuna taşınması üzerinden, başbakanın yakın çevresini gözaltına almaya, hükümeti çökertmeye çalışıyordu. Emniyette taraflar birbirine silah çekecek noktaya bile gelmişti.

Ne var ki, işin iç darbe boyutu yanında bir yolsuzluk boyutu vardı. Tutulan yolsuzluk dosyaları keskin darbe vurmak için biriktirilmiş, dinlemeler gayri meşru yollardan yapılmış olsa da, ortada kimi somut bulgular bulunuyordu. Bulgular ikna ediciydi ve kimi bakanlarda yoğunlaşıyordu. Nitekim, Erdoğan o bakanlara ileride kendisi yaptırım uyguladı. Ama iddialar, iktidarın ihalelerden pay alarak paralel bir bütçe ürettiği ithamları yasal yollarla doğru dürüst incelenmedi.

Bu örnek ikili durumlar kadar, iktidarın, muhalefete vururken, kendisiyle yolsuzluk soruşturmalarına kapıları kapadığı gösteriyor.

Dolayısıyla soru ve sorun daha keskin bir biçim alıyor.

Malum, yolsuzluk ve rüşvet insanlık tarihinin bilinen en eski siyasi güç virüsü ve yüz kızartıcı eylemidir. Ahlak ve adalet mekanizmasını hedef alan bu virüs toplumsal, siyasal her düzende ağır hasarlara yol açar. Bugün de yolsuzluk dünyanın pek çok ülkesinde ekonomik gelişmenin ve demokrasinin önündeki en ciddi engellerden, hukuk devleti için en büyük tehlikelerden birisi olarak kabul ediliyor. Ekonominin sağlıklı çalışmasına, kamu kaynaklarının sağlıklı yönetilmesine, kimi ülkelerde demokrasiye ve demokratik kurumlara olan inancın yitirilmesine yol açıyor. Bir BM çalışmasına göre dünya sathında yolsuzluklar, gayri safi milli hasılaların yüzde 5’ini oluşturuyor.

Yolsuzluk demokrasilerin aşil topuğudur.

Bağımsız yargı, tarafsız ve özgür basın, bunların yaptıkları denetimler bu bakımdan hayatidir.

Bizde ise denetim ve yaptırım hep zayıf olmuştur.

Söz, sadece mevcut iktidara yönelik değil.

Türkiye’de 1980’den bu yana Yüce Divan’da sadece iki siyasi, mahkum oldu. Birisi ANAP bakanlarından İsmail Özdağlar, ikincisi Cumhur Ersümer. Gelenek eski, Osmanlı’yı altüst eden meselelerinden birisi rüşvetti.

Koçi Bey, IV. Murad’a sunduğu devlet yönetimindeki bozukluklar ile alınması gereken tedbirler hakkındaki risalesinde şöyle der:

“... rüşvet herhangi bir devlette meydana çıkar aşikar olursa o devlet harap olup yıkılır ve talihi tersine döner (...) “İmdi, dünyayı yaratan şanı yüce Cenab-ı Hakk’ın emri üzere şeriat ve hükümet mansıplarının, siyaset ve kılıç mansıplarının ehline verilmesi vacip ve en ehemmiyetlidir. Ve bu ilahi emrin gereği gibi yerine getirilmemesine sebep, rüşvettir. O kapı açılalı, mansıp erbabı arasında azl ve tayin, değiştirme çokluğu hadden aşırı olup, büyükler alçalıp, alçaklar mevki sahibi oldu. Dünyanın hali perişan oldu. Hakimler ve valiler arasında bu çeşit çok değiştirme, mecburen zulüm yapmalarına sebep olup, bu yüzden İslam ülkeleri viran, reaya ve beraya perişan oldu…”

Yolsuzluklar ve siyasi kullanımlar, bunlar Türk siyasetini oldum olası
boğar…

YORUMLAR (11)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
11 Yorum