Müslüman Neofobisinin istisnası: Teknoloji

Müslümanlar, Allah’ın gönderdiği mutlak hakikat bilgisiyle donandıklarına emin oldukları halde “kafirler” karşısında başarısızlar.

Bu nasıl izah edilebilir?

Olsa olsa gerçek Müslüman olmamalarıyla!

Kaybediyorsak bunun tek açıklaması Müslümanlığımızdaki kusurlarda aranmalıdır” diyenlere “peki gerçek Müslüman olmanın ölçüsü nedir” diye sorunca tatmin edici cevaplar alamıyoruz.

Beş vakit namaza beş daha katıp, daha çok oruç tutmak, gece gündüz zikir yapmak gerektiğini ileri sürenler, Gana, Kamerun, Nijerya, Afganistan, Senegal, Çad, Liberya, Nijer gibi bunları gayet çok yapan Müslümanların yaşadığı ülkelerin perişan hallerini açıklayamıyorlar.

Altıncı asrın Mekke ve Medine’sindeki hayat pratiklerini, kuralları, giyim tarzını, dili “öz” sayan ve “özden” uzaklaştığımız ölçüde “gerçek Müslümanlıktan” uzaklaştığımızı söyleyenler, saçlarıyla, sakallarıyla, kıyafetleriyle, dilleriyle ve benimseyip uyguladıkları kanunlarla, kafalarındaki “öze” en çok yakınlaşan IŞİD, El Kaide, Taliban gibi yapıları teşkil eden Müslümanları “gerçek” diye tavsif etmeye yanaşmıyorlar.

Bazıları sebeple sonucun yerini değiştirip “gerçek Müslüman” olmayı, kafirlerinkinden daha güçlü, daha üstün, daha müreffeh bir devlet kurmakla ilişkilendiriyor. Ama “gerçek Müslümanlığın” göstergesi bu kabul edilirse, bugüne kadar dünyanın tek süper gücü pozisyonuna yükselen bir İslam devleti kurulmadığına göre “gerçek Müslümanlar” hiç var olmamış oluyor!

İleri sürülen tüm bu zayıf mazeretler Müslümanlar arasında alıcı bulsa da neticede mazeret bulmak yetmiyor, hiç de parlak olmayan mevcut duruma bir çözüm üretmek de gerekiyor.

Müslümanlar, geri kalışlarının sebebini nihayet “doğru araçlara sahip olmamalarında” buluyorlar.

Her türlü “yeni” bilgiyi “ilahi/kadim bilgi” karşısında değersiz ve anlamsız gören, hatta insan aklının ürettiği her yeni düşünceye “on dört asır önce kendilerine teslim edilmiş hakikatin altını oymak isteyenlerin bir komplosu” gözüyle bakan Müslümanlar, bir istisna yaparak, tek bir sahada yeniliklere kucak açıyorlar: Teknoloji!

Bunu yapabilmek için kendilerini “teknolojik ilerlemelerin esasa taalluk etmediğine” inandırıyorlar.

Sanki böyle bir şey mümkünmüş gibi "Batının tekniğini alıp, ahlakını dışlama" argümanını bağırlarına basıyor, “aracın mesajın ta kendisi olduğunu” fark edemiyorlar.

Tabi “kafirler” ile rekabet etmek için onlardan araç gereç satın almak akıl kârı değil… Teknolojiyi satın almak değil üretmek gerekiyor.

Müslümanlar Batının gelişmiş teknolojik silahlarını, araçlarını üretebilme kapasitesini elde ederken, o araçları ortaya çıkaran zihinsel arka planı, ilmi, içtimai, iktisadi, ahlaki paradigmaları dışlamak istiyorlar.

Çünkü o sahalarda "mutlak, kesin, ezeli ve ebedi hakikat bilgisinin" sahibi olduklarına, teknoloji dışında kimseden öğrenecekleri yeni bir şey olamayacağına iman ediyorlar!

Mesela Teknofest, toplumda bu yüzden büyük ilgi görüyor, “özünü” kaybetmeden İHA/SİHA, robot vs. gibi teknolojik cihazlar üretebilen dindar mühendis masalları, asırlara sari başarısızlığın doğurduğu aşağılık kompleksi ile kıvranan bir çok Müslümanı kendisinden geçiriyor.

Ama ne kadar çok insan, ne kadar yürekten inanmak isterse istesin, bu bir “kandırmaca”.

Çünkü o cihazlar sadece mekanik bir emeğin mahsulü değil! Arkalarında temel bilimlerden mühendisliğe, eğitimden sanata, felsefeden ilahiyata kadar birçok sahada rasyonalite devrimi var.

Montajın ötesine geçip, rekabetçi ve inovatif bir üretim yapmaya soyunanın zihin yapısının da ciddi şekilde değişmesi gerekiyor.

Belki de neofobik Müslümanlar alttan alta bunun farkındalar ve hayatta kalmak için kendilerine bir hile-i şer’iyye bulmuş oluyorlar.

Çünkü yenilik korkusunun, bireylerin, organizasyonların ve nihayet toplumların rekabetçi olma, büyüme, gelişme ve sürdürülebilirliklerini artırma yeteneklerine nasıl ket vurduğunu hissediyorlar.

Bakalım Müslümanlar, ne zaman kendilerini böyle kandırmayı bırakıp, zihin kalıplarını, düşünme şekillerini, ezberlerini değiştirmeye mecbur olduklarını kabul edecekler.

YORUMLAR (58)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
58 Yorum