Amerika, Afganistan, afyon ve Taliban

Vekalet savaşlarının perde ardındaki kuklacıları, düşmanlarıyla kendi adlarına savaşacak savaşçıları desteklemenin maliyetini düşürmek için yollar ararlar.

Amerika’nın Afganistan’da giriştiği siklon operasyonunu finanse etmek için bulduğu “çözüm”, fakir Afganlılara afyon ürettirip sattırmak olmuştu.

Amerikan Dış İşleri Bakanlığı, 1986’da yayınladığı bir raporda, çok az sermaye gerektiren, hızlı yetişen, kolayca taşınan ve alınıp satılabilen afyonun, savaşın parçaladığı bir ülke için ideal bir ekin olduğunu söylüyordu.

Hollywood, bu fikri kitlelere satmak için çoktan işe koşulmuştu.

1987 yapımı “Günışığında Suikast” (The Living Daylights) filminde, güya afyon ticaretinin hesabını soran James Bond’a bir “mücahit” şunları söylüyordu:

Zaman zaman uyuşturucu tacirleriyle çalışıyorum, Ruslar ölsünler de bu ister benim kurşunlarımla ister onların afyonuyla olsun, umurumda değil. Zaten silah temini için paraya ihtiyacımız var.”

1988 yapımı Rambo 3’te John Rambo, “Allahsız” Ruslara karşı mücadele eden “mücahitlerle” “buzkaşi” oynuyor, onları dünya kamuoyuna kahraman vatanseverler olarak takdim ediyordu.

Afganistan, CIA’nın yönlendirmesiyle dünyanın “bir numaralı afyon üreticisi” haline geldi.

Bugün dünyadaki afyon üretiminin yüzde seksenden fazlası Afganistan’da yapılıyor.

Eroin ve morfin imalatında kullanılan afyon veya afyon sakızı denilen narkotik maddeler, haşhaş kapsüllerinin çizilmesiyle sızan, süte benzer özsuyunun toplanmasıyla elde ediliyor.

Birleşmiş Milletler Uyuşturucu ve Suç Ofisi (UNODC) raporları Amerikan işgali sırasında Afganistan’da haşhaş üretiminin azalmadığını, bilakis arttığını gösteriyor. Hatta 2017 yılında haşhaş ekimi yapılan tarlaların yüzölçümü 330 bin hektara kadar ulaşmış.

2018 ve 2019’da biraz düşüş yaşansa da yüksek miktarda üretim devam etmiş.

2020 yılında Afganistan’da haşhaş ekimi yapılan tarlaların yüzölçümü bir önceki yıla göre %37 artarak 224 bin hektar olmuş. Bu yaklaşık 314 bin futbol sahası genişliğinde bir alana tekabül ediyor.

Şu soruyu sorabiliriz: Amerika amacına ulaşıp Rusları yendikten sonra Afganistan’ı bizzat işgal ettiğinde, artık düşman haline gelmiş olan Taliban’a can suyu sağlayan uyuşturucu üretimini neden bitirmedi?

Aslında bunu denedi ama başaramadı!

Uyuşturucu işi”, Dr. Frankenstein’in canavarı misali kontrolden çıkmıştı.

2002’de Afganistan’ı işgal eden Amerika, zaman içinde 130 bini aşkın askerini bu bölgede görevlendirdi. Askeri operasyonlar için bir trilyon doları, “millet inşası” için yüz milyar doları aşan paralar harcadı. 2300’den fazla askerini kaybetti.

Amerikalıların afyon üretimini durdurmak için sıkı kontroller yapmaları, yasaklar getirmeleri, eroin üreten laboratuvarları tespit edip bombalamaları işe yaramadı. Afganlılar bu girişimleri, Amerikalıların ekmekleriyle oynaması olarak gördüler.

Yapılanlar, ailelerini geçindirmek için ellerinde afyon üretiminden başka bir şey olmayan köylülerde, Kabil hükumetine ve Amerikalılara karşı öfke, Taliban’a karşı sempati hisleri uyandırdı.

Hasılı Amerika, sanayileşememiş, halkının eğitim seviyesini yükseltememiş, teknolojiden uzak, orta çağda yaşamayı sürdüren bir tarım toplumu olan Afganistan’ı, kara para ekonomisi ile başbaşa bırakarak çekip gitti.

Taliban yönetimi, çaresizliğin pençesinde kıvranıyor.

Uyuşturucu üretimini yasaklayacaklarını, bundan sonra kimsenin afyon üretip ticaretini yapmasına izin vermeyeceklerini, ama bunun için dünyanın yardımına ihtiyaçlarının olduğunu açıkladılar.

Daha önce de yönetimi ele geçirdikleri 2000 yılında da aynısını yapmış, ülkede uyuşturucu üretimini bitirme noktasına getirmişlerdi. Fakat aynı zamanda ekonomik intihar anlamına gelen bu yasak sadece bir yıl sürmüş, Amerikan işgalinin ardından, afyon üretimi kaldığı yerden devam etmişti.

Taliban’ın kara parayı ülkenin ana geçim kaynağı olmaktan çıkarabilmek için “kafir” ülkelere el avuç açmaktan ya da yine “kafirlerin” paralı askerliğini yapmaktan başka çaresi bulunmuyor.

Çözülemeyen iktisadi problemler, büyük ideolojik/dini iddiaları işte böyle boşa çıkartıveriyor.

YORUMLAR (9)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
9 Yorum