Merkez Bankası Konusu

Geçtiğimiz hafta sonu Merkez Bankası (MB) başkanı görevden alındı. Hiç beklenmedik bir gelişme değildi bu. Kaç zamandır MB ile cumhurbaşkanlığı arasında faiz konusunda fikir ayrılığı vardı. Özerk olan, olması gereken MB başkanının bu şekil bir görev değişikliği ile görevden alınması ekonomimiz açısından iyi olmadı.
Önce şuna bakalım, MB neden çok önemlidir? Piyasa ekonomisi ile idare edilen, ya da bizim gibi piyasa ekonomisi olduğunu iddia eden ülkelerde ekonomi yönetimi ile siyaset birbirinden ayrılmıştır. Siyasetin aktörleri, para politikasını ve piyasanın genel mali işleyişini regüle eden kurumlara müdahale etmezler.

Çünkü bu tarz ülkelerde ekonomi, sosyalist modelin tersine, merkezi planlama ile yürümez. Kur, faiz, fiyat vb birçok göstergeyi Adam Smith’in görünmez el’i halleder. Yani piyasada hareketler tüm bu göstergeleri olmaları gereken yerlerde, koşullara göre bağımsız hareketleri ile dengelerler.

Bu göstergelerden, Türkiye’de son zamanlarda çok konuşulan faiz’e gelince… Faiz, deyim yerinde ise paranın fiyatı ya da kirasıdır. Nasıl ki evinizi kiraya verdiğinizde belli bir kira bedeli alırsanız, para da kiraya verildiğinde faiz adlı kira bedeline tabi olur.

Serbest piyasanın arz-talep mantığına göre paranın miktarı, arzı ne kadar fazla ise, piyasada para ne kadar bol ise onun fiyatı da o kadar düşük olacaktır. Bir ülkede faizlerin yükselmesi o ülkedeki para kıtlığının göstergesidir. Bu basit, sade bilgi bile bize gösterir ki siyasi otoritenin talimatı ile faiz oranının düşürülüp, artırılması serbest piyasa ekonomisinde hem yanlış hem de anlamsızdır. Çünkü arzı düşük olan bir malın fiyatını düşük hale getirmeniz, onun bollaşmasına yol açmayacaktır.

MB’nın bir önemi de cebimizdeki paranın bir tür karşılığını sağlayan kurum olmasıdır. Ceplerimizdeki banknotlar aslında birer borç senedidir. MB’nın bize borcudur. MB’nın bastığı paralar bilançosunun pasifinde yer alır. Paranız eğer piyasada bir alım gücüne sahipse, ona bu değeri veren MB’nın o paranın üzerindeki imzasıdır.

Özetle MB serbest piyasa ekonomisi modelinde, siyaset dışı tarafsız bir hakemdir. Bir güvence kaynağıdır. Para politikalarının tarafsız belirlendiğinin ve tarafsız uygulandığının teminatıdır. Türkiye gibi yabancı sermaye, dış kaynak bağımlısı ekonomiler için bu teminat hayati bir konumdadır. Zira bu teminatın olmadığı yere, hele bir de ülkedeki hukuk ve şeffaflık da yara aldı ise, dış kaynak gelmeyecek, gelse de çok maliyetli olacaktır.

Peki, MB başkanı neden görevden alındı? Bizim öngördüğümüz kadarı ile, yazının başında da belirttiğimiz gibi, görünen sebep hükümet ile başkan arasındaki faiz konusu. Ancak bir de şüyuu vukuundan beter iddia var ki o da; görevden almanın sebebi MB başkanının hükümetin MB ihtiyat akçelerini kullanmak istemesine karşı çıkması imiş.

Bu ihtiyat akçesi konusunu 16 Mayıs tarihli yazımızda incelemiştik, o yüzden burada ayrıntılı olarak açıklamayacağız. Eğer kulağımıza gelen bu iddia doğru ise, MB’nın ihtiyat akçeleri de kullanılacaksa o zaman ekonomide durum sandığımızdan da vahim ve siyasi gerilim sandığımızdan da fazla demektir. Ülkemizin tarihinde hiçbir zaman uygulanmamış bu yönteme başvurulması çok düşündürücüdür. O ihtiyat akçesi ki deyim yerinde ise ülkenin kefen parasıdır. Asla kullanılmaz.

Bu görevden almanın zararları sadece ekonomik olmayacaktır. Her şeyden önce MB’nın itibarı zedelenmiştir. Bundan sonra gelecek MB başkanlarının ve onların uygulayacağı politikaların etkisi azaltılmış olacaktır. Çünkü artık, bir sabah bir kararname ile görevden alınabilecek MB yönetimi olduğunu herkes biliyor. Özerkliği tartışmalı, bulunduğu makamdan her an gidebilecek bir MB yönetiminin etkisi ve gücü ister istemez kısıtlı olacaktır.
Yakın zamanda 2001 krizi sonrası dönemin MB başkanı Gazi Erçel hakkında birtakım iddialar ortaya atılınca kendisi istifa etmiş, öyle bir olayda bile hükümet MB başkanını görevden alma yoluna gitmemişti.

23 Haziran sonrası biz açıkçası ülke yönetiminde bir yumuşama biraz daha geniş katılımlı kararlar bekliyorduk. Ancak görünen o ki iktidar-muhalefet; iktidar-yurtdışı zıtlaşması giderek artacak.
Ülkemizin zaten yabancı piyasalar ve yatırımcılar nezdinde bir güven sorunu vardı. Bu son görevden alma olayı bu sorunu daha da ağırlaştırmıştır. Kuralsızlık, belirsizlik ana kural halini alırsa o zaman ülkemize de bize de Allah acısın.

YORUMLAR (10)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
10 Yorum