"Kim ne veriyorsa benden beş misli." diyen kazanır. Nitekim kazandı.

Bu ülkede muhalefet hiç olmasa bile, şu anda iktidarda olan siyasi güruha gidip oy vermeyi kendime, ülkeme, evlatlarıma torunlarımı hakaret olarak görürüm, bu vatan için canını vermiş atalarım dedelerim de, beni lanetler. Oy kullanmamak da onurlu bir duruş olur...

Iki kere iki dört eder. Ama seçimden sonra. Ümiitliyiz.

Muhalefetin hem rasyonel ve bilimsel olması hem de insanların hayatını değiştirecek devrim mahiyetinde kararlar alması,projelerinin olması ve bunları halka açıklaması gerekiyor.Dezavantajlı kesimlere açık ve net vaatlerde bulunması,örneğin iktidara gelir gelmez emekli,memur,işçi, çiftçi vs ye şunları vereceğim, kaynağını da şuradan sağlayacağım demesi artı puan getirir.Liberalizmden hafif devletçiliğe kayış iyi olacaktır.Ancak bunları da sanayiciyi ürkütmeden ve kırmadan yapması gerekir.

Kardeşim ne kaynağı,muhalefet uzaydan kaynakmi getirecek,ne akıl ama,bunların yaptıgının tam tersini yapmak en iyi kaynaktır zaten,bugün bu hükümet istifa ettim desin,ertesi gün dolar 8 lira,5 li çetelerden tut,5 li maaslar ve saraylar harcamaları bir kaynak,en büyuk kaynaktan biride güven ve hukuk,tutturmuşunuz kaynak kaynak diye,sağına soluna bak,harvurup harman savrulana bakın biraz.

Tipik ortadoğulu hallederiz abi zihniyeti.

Komplo severlik tek bir siyasi görüşe mahsusu değil. Türk insanı partiden bağımsız olarak komplo teorileri üretmeye ve inanmaya yatkındır. (Çünkü hem başarısız bir millet olduğumuz gerçeğini kabul etmekten kurtarıyor hem de kişinin 'Ben büyük resmi görüyorum' hissi ile egosunu okşuyor)

bravo yorum. kısa ve net olarak olayı anlatmışsın

Bunu yaparken de ıq ortalaması 90.

ABD İngiltere ye Fransaya İspanya ya bir kötülük yapmadı. Türkiye ye de bir kötülük yapmadı. Aramızda anlaşmazlıklar oldu ama bu düşmanlık mertebesine gelmedi. Iraka şöyle yaptı oraya böyle yaptı diye saçma bir suçlama şekli var. Iraka yapmış olması bize bir şey yaptığı anlamına gelmez

ABD büyük bir güçtür ve kendi hesabına geldiği şekilde çıkarcı davranır elbette hiç hoşa gitmeyen politikaları olur ve olacaktır. Türkiye’ nin menfaatleri aleyhine tutumlarıda az değildir, bazı destekleride. Gereksiz Amerikan düşmanlığı da, gereksiz bir Amerikan destekçiliği de aynı oranda anlamsızdır. ABD kendi politikaları için her zaman insanlık dışı uygulamalarada gider, diğer gücü yetse aynısını yapacak ülkeler gibi. Yapamayanlar iyi olduklarından değil, güçleri yetmediğinden yapamaz.

Söylediklerin genel olarak doğru ama ABD ile Türkiye arasında bugüne kadar ciddi bir sorun yaşanmadı. Türkiye ye de özel bir düşmanlığı olmadı. aptal komplo teorilerine son verilmesi lazım

Kabahat, bu ergen ABD hayranlarında değil maalesef, ortam buna müsait !

ABD'yi savunmaktan ne zaman bıkacaksın bilimsel (murat 124) adlı ABD hayranı trol ! Yeter yahu !

Seni eğitince bitecek

Elmalarla armutları karıştırmak... Bizim tek sıkıntımız ABD’ mi; oturup kalkıp, bir yolunu bulup her konuyu bu ülkeye bağlamanın kime ne yararı var? ABD yetkilileri okuyorsa şaşırıyor; kendilerini taktir ediyorlardır.

tam anlamıyla böyle karar okuru.

ABD'nin verdiği "üstün hizmet ödülü" nü hak etmek için, 5555 kere övgü yorumu yapmak gerekiyormuş. Duyurular.

Teşekkürler Mustafa bey.

Akparti 2023 seçim kampanyasını "avrupanın nazarında geldik" söylemi üzerine kurarsa kazanır.oyun böyük yeğen

Güneş enerjisi için milyar dolarlık yatırım yapanlara ‘çete’ diyorlar, çift eğrilikli beton kemer kategorisinde dünyanın en yüksek üçüncü, genel kategoride dünyanın en yüksek yedinci barajı Yusufeli Barajı’nı yapan yatırımcıya ‘çete’ diyorlar. HES’lere karşı çıkıyor, termik santrallere ‘Hayır’ diyor, nükleer elektrik santraline karşı çıkıyor, zeytinlik bahanesiyle rüzgâr türbinlerine itiraz ediyorlar. Ama ucuz elektrik istiyorlar. Biraz samimiyet lütfen

‘Mesela, 2023’te dünya gücü olacağımızı sanıyorlardı, son anda 2053’e kaydırıp ters köşe yaptık!’ İşte bu cümle her şeyi izah ediyor.

Yazının özeti aslında şu: "Laflara değil yapılanlara bak." Tüm siyasetçiler lafı çevirir, dün öyle dediğine bugün böyle der, hiç de utanmaz. Burada seçmende akıl olacak ve şunu diyecek: "Burada siyasetçi şöyle diyor ama çıkardığı yasalar neyi teşvik ediyor?" Örneğin milliyetçi iktidar ortağına sorsan vatan millet Sakarya, Türk'ler en önemlisi ama ülkeye milyonlarca göçmen girerken tık yok. Halk olarak sen daha bu basit mantık hesabını yapamıyorsan ensene vurup ekmeğini daha çoook alırlar.

Bir arkadaşın sana söz verip yapmadığında ne yaparsın? Onu uyarırsın, gerekirse ilişkini bitirirsin değil mi? Siyasetçi senden oy istiyor, onu yapacağım, bunu yapacağım diye sözler veriyor. Seçildikten sonra yapmıyor. Artık sen gidip yine oy verirsen buradaki tek suçlu siyasetçi olmaz. Sen siyasetçiyi cezalandırmadığın sürece bu sistem değişmez.

Çöpçüler kralı...Filmi çoğumuz izlemiştir.Tesadüfen söylediği bir türkü ile sahne alır çöpçüyken kızını vermeyen aile peşine düşer.Bu bir gecede ne para kazanır...Sahne adabını bilmediği için kovulur.Belediye başkanlığında Allah var sopa zoruyla çöplerimizi toplattı..Hitabeti kuvvetli damardan güzel şiirler okudu...Saraya çevirdiği Yusuf makamında danışmanlarıyla 6,ay yattı.Ülke yönetimini ekonomiyi halkın önceliklerini bilmediği,satıp savurarak borç alarak bu günlere geldi...

Kemal Kılıçdaroğlu, Ankara’nın Keçiören ilçesinde ziyaret ettiği, elektriği kesilen Güllü Demir isimli vatandaşın "Dün genel başkan evime geldikten sonra kaymakamlık tarafından elektriğim açıldı" dediği videoyu paylaştı ve "Karanlıktaki yoksulların elektriğini açacaksanız hepsini ziyaret ederim; ödeyin yoksulun faturalarını utanmazlar!" dedi.

O bölgeye elektrik dağıtan Edaş açıklama yaptı; o evin elektriği 5 Nisan da açılmış, yani kesil değilmiş. Anlaşılan birileri KK’nun altını oyuyor!

Bize ilaç, hap da fayda etmez. Olmasa bile illa bir yan etkisi bulunur. Başka bir yazıya yorum yapılmış, algoritma örneği verilmiş. Oysa biz daha şuradayız: Sayıları toplarsak artar mı?

Lutfen gercekci olalim; Laiklerin 20 yil once butun soyledikleri hakli cikti. Dinin siyaset araci olarak kullanilmasi(Siyasal Islamcilik) geri kalmisligi kurumlastirmaktan baska bir ise yaramaz, olan da budur zaten...

Sayın Karaalioğlu bu yazınızda bahsettiklerinizin hiçbirini AKP ve MHP hükümeti yapmamış, şeytanlar ve cinler gökten gelmişler muhalefet ile beraber yapmışlar. Utanmadan milleti keriz yerine koyan bu hükümet ilk seçimde postalanacak.

Kim kimi nasil kurtaracak, bizde bir deyim vardir. Bal tutan parmagini yalar is bilenin bilenin kilic kusananndir. Dolayisiyla basinizin caresine bakmadan baska yol yoktur.

Bakan Nebati ABD de yana yakıla borç arıyor. Düşmanımız küresel güçlerden para dilenmek dik duran Erdoğancılara yakışıyor mu? Aya ser iniş yapacak bir ülke orada burada para dilenir mi? Erdoğancılar aydınlatsın bekliyoruz

Nebati, ABD'de yaptığı görüşmeleri "Yatırımcılarla son dönemdeki gelişmeleri konuşarak Türkiye Ekonomi Modeli çerçevesinde ülkemizin sunduğu fırsatları kendilerine aktardık." diye özetledi. AKP'nin en iyi yaptığı iş algı yönetimi. Adam, para dilenmeye çıktı, bunu Türkiye Ekonomi Modeli gibi, fırsatlar gibi süslü püslü kelimelerle anlatıyor. Bay Nebati, masallarınızla bu halkın % 25'ini hala kandırabiliyorsunuz; ama o adamları kandıramazsınız. Oradan size ekmek çıkmaz.

LADA. Ruslar 1960 yıllarında Rusyaya araba fabrikası kurmak isterler. Kendi bilgi birikimleri fabrika kurmaya yetmez. Renault volvo ve Fiat firmalarından teklif alırlar ve Fiat Rusya da Lada fabrikasını kurar. 1990 yıllarda Lada çarpışma testlerinden sıfır alır. İddiaya göre 1960 yıllarında biz araba yapmışız hain ABD yapmayın demiş. Atöyede yapılan 7 arabayı araba yapmak sanıyoruz. Bilgi birikimimiz sıfırın altında.

AKP 20 yıldır yönettiği ülkede,verdiği vaatlerin hiç birisini gerçekleştiremedi.Söylemlerinin hep tersi gerçekleşti.Şu anda siyastçilere menfeatçilerden başka güven duyan kimse yok.Bu bir toplum açısından sağlıklı bir durum değildir.Bu nedenle Mühendislerimiz,doktorlarımız,hukukçularımız ülkelerinden gitmek istiyorlarSebep.Her gün toplumu ötekileştiren siyasetçiye güven duymamasıdır.Kendi yandaşlarına 2-3-4-5-6-huzur hakkı adı altında yüklü maaşlar ödenirken,bir çok üniversiteller işsiz vemutsuz

3 yıl kadar önce uluslar arsı derecelendirme kuruluşları Türkiyenin ekonomik görünümünü düşürmeye başladılar. Hemen komplo teorileri başladı. Bu kuruluşlar hakkında dava açılması gündeme geldi. kasıtlı olarak puan düşürdükleri ve yerli milli derecelendirme kuruluşu kurulacağı söylendi. Sonuçta Bakan nebati bu kuruluşlardan birini aracı tuttu ABD de para arıyor. Komplo teorisi sadece seçmenleri uyutmak için uydurlmuştu.

Siyasetçinin topluma güven vermesi ve toplumun da siyasetçiye güven duyması önemlidir.Dün dediğini unutup,ertesi gün tam tersini söylemesi hem içerde hem de dışarıda güven bunalımına yol açar ki bu demokrasimiz açısından da siyaset bilimi açısından da sakınca yaratır.Liderine güvenmeyen bir toplumun gideceği bir yer yoktur.Sürekli patinaj yapar.Zaman kaybolur.Toplum geriye doğru gider.Atatürk' kendisine inanan bir avuç komutanlarla yola çıktı.Ve KURTULUŞ SAVAŞI nı yaptı.BAŞARDI.

İktidar ne yaparsa yapsın, ne söylerse söylesin asla prim yok. 20 seneden sonra 5 sene daha mı, asla ve katta...

Akp ve Erdoğan artık seçim kazanamaz.Muhalefettin sandıklara sahip çıkması lazım,Akp’nin alaveresi dalaveresi bitmez.

Mülakat bahanesiyle gençlerimizin hakkı yeniyor. Hayalleri çalınıyor. Bunu da ne yazık ki dindar bildiğimiz bir yönetim yapıyor. Eğer Mülakat denen kul hakkı nasıl yenir projesi olmasa, herkes daha objektif olan yazılı puan sonuçlarına ve açık ve şeffaf olan güvenlik soruşturmasına göre yapılsa kimsenin itirazı olmaz. Buna olsa olsa hak etmediği yerlere gelen liyakatsiz insanların itirazı olur. Bu insanlardan ne hükumete ne Devlete ne de millete faydası olur. Bu insanlar işine bakar.

Sayın yazar AKP iktidara gelirken hikaye ile mi geldi. Herkes öyle diyor ama bence durum tam olarak öyle değil. 2001 krizi bence bugünkü krizin yanında hikaye kalır. Ama o kriz zamanındaki idareciler halka dıj güçler masalı anlatmadılar. Krizin faturasını marketlere, pazarcılara, kabzımallara çıkarmadılar. Yani en azından yakan söylerken bir utanma vardı. Bunlarda yok. Bu kriz 2018’den beri devam ediyor. Bu iktidar gitmeden de bitmez. Çünkü ekonomik krizin sebebi ekonomik değil siyasal.

Muhalefetin en büyük eksisi yerli ve milli olması. Arkasında birileri, heybesinde gizli ajandası olmaması. AKP'nin hikayesi yoktu ama ABD'si, Bilderberg'i, Yahudi dostları vardı.

Mustafa Bey, muhalefete "Baktıracak, dinletecek, merak uyandıracak" bir hikaye gerekiyor diyorsunuz. Haklısınız. Ülkenizi seviyor, evlatlarımıza daha iyi bir gelecek hayali kuruyorsanız lütfen bu hikayeler için sizler de öneri getirin. Şanslısınız, güçlüsünüz, imkanınız var. Her gün 6'lı birlikteliğe bu önerileri sunabilirsiniz. Bizler de sizlerden ilham alır, etrafımıza anlatır, sinerji yaratmaya çalışırız. Hepimiz elimizden geleni yapacağız.

siyaset kirlettiler hiç bir değer yargıları yok Allahtan korkmadıkları gibi kuldanda utamıyorlar.tek ayak üzerinde 40 yalan söyleyenle nasıl başedilebilir ki sabır dilemiş yaa bundan ii öneri mi olur.

Vatandaş olarak muhalefete bir hikaye önerisinde bulunayım o zaman.Biz , sınav kazanan gençlerin hakkını mülakat bahanesiyle ellerinden çalmayacağız desinler… Ama bunu sürekli, durmadan dile getirsinler… Bu çok güçlü bir hikaye olur onlar için…İşte o zaman bizim de bir hayalimiz bir umudumuz olur…

Altılı masanın mutabakatında, mülakatın kaldırılacağı sözü var, annem. Seçim çalışmaları başladığında sıkça duyacaksınız. Sadece bunu değil, AKP'nin Türkiye'nin zencileri haline getirdiği tüm mazlumlarım, mağdurların, ezilmişlerin, sömürülmüşlerin, üç beş müteahhide hakkı yedirilmiş tüyü bitmemiş yetimlerin, emeklilerin, işçilerin, çiftçilerin, küçük esnafın, siyasi mahkumların uğradığı haksızlıkların telafisi için de çok şey duyacaksınız.

ABB de M. Yavaş'ın da bilgisi dahilinde personel ihtiyacı ne şekilde halledildi biliyor musunuz. Mülakat ile halledildi haberin yok.Mülakat kaldırılacak diyerek havanda su dövüyorsun.Ne kaldırılması daha da katmerlisi gelecek.

Daha katmerlisi nasıl ola ki. Biz haksızlık kimden gelirse gelsin karşıyız. Gelecek hukümetlerin haksızlık yapma ihtimali yapılan haksızlıkları meşru göstermez. Bizim anlayışınıza göre kötü örnek emsal teşkil etmez. Kul hakkı yemek herkes için kötüdür. Herkes yapıyor biz de yapalım düşüncesi çok kötü. Böyle yorumları gördükçe Halkımız adına üzülüyorum. Herkese vicdan diyorum.

ABB'nin işe alımda mülakat uygulamaları hakkında bilgim yok; bazı kadrolar için mi yapıyorlar, genel mi bilmiyorum. Mülakatta hakkım yenildi, diyeni de duymadım. Erdoğan'ın mülakatlarından çıkan pis kokular her yerden duyuluyor. Çocuk, öğretmenlik eğitimi alıyor, formasyon derslerini veriyor, öğretmenlik stajı yapıyor, genel KPSS sınavına ilaveten alan bilgisi sınavına da giriyor. Ölçülmeyen ne kaldı da mülakatla 5 dakikada ölçüp, biçeceksiniz zalimler?

Ülkeden ayrılan genç ve yetişkinlere sorulduğunda “ülkede gelecek kalmadı” diyorlar. Son gelişmelere, etrafa ve bazı yorumculara bakınca artık işin “yarının bile garantisi yok” noktasına evrildiğini görünüyor, artık olgun ve orta yaş da yurtdışı imkanlarını zorlamaya başladı. Ortadoğunun karmaşık zeminine doğru gidiş hızlanıyor ve ülkede bunu dengeleyecek ve önleyecek irade yok edildi. Şimdi kurumları ve sistemi çökerten bu rejimine şöyle ya da böyle destek olmuş olanlar gazetelerde yazıyor

Değerli yorumcular bu muhalefeti tam anlamı ile baskı altına alan, devleti partileştirecek gücü verenlerin şimdi muhalefete akıl vermesi nasıl bir akıldır! İstanbul seçimlerinde yapılanlara, bu günki duruma bakınca yerel seçimlerde muhalefetin performansı çok dikkat çekicidir. Şimdi muhalefeti baskılayanlar ile zamanında kolkola girmiş olanların yol göstermeye kalkması komik. Bunlar yol vermese, bu gün eli kolu bağlı muhalefete akıl vermeye gerek kalmazdı. Muhalefetin durumu Rus muhalefeti gibi!

İyi olmak kolaydır, zor olan adıl olmaktır.

Faiz sebep enflasyon sonuçtur” sözü şuna benziyor. Tansiyonu yükselen hastaya tedavi amacıyla tuzlu ayran içiren doktorun tedavisine benziyor. Buna göre tansiyon sebep tuz sonuç oluyor.. Bu iki gerekçenin biri ekonomiyi batırır, diğeri ise hastayı öldürür.

Seçim geldi kapıya dayandı, muhalefet hâlâ Ankara da uyuyor.Bu kafayla çok ikdidar olurlar.

Cahil secde etti, oysa kıyam vakti idi.

Sayin hocam sizi bu gazetede görmek hayret verici...

A haber milliyet. Hayal satan bir sürü yer varken. Çok güzel pasta yediriyorken. Oralar varken Niye buraya gelmiş ki. Acaba Bi kaygıları mı var. Helede muhalif olmanın bir sürü sıfatı varken. Aaaanlaaamıııyooooruuummmm Çünkü ben APTALIMMM

Aynı eşitsizlik din konusunda daha belirgindir. İktidar mensubu ayetle dalga geçme hürriyetine sahiptir ama muhalif türbedeyken elini arkada birleştirse dine ecdada kutsal ne varsa hepsine hakaret etmiş sayılır.

İstanbul'da metroda sabahleyin okuluna giden 2 üniversiteli genç açlıktan bayılmış. Medyada bu haberi gören var mı? Neden acaba?

Ben muhalefet olsam şunu söylerdim vatandaşa;' Müjde ey halkım! Masern gezegeninden uzaylılarla iletişim kurduk. Biz de taş, mıcır neyse onlarda altın, gümüş öyle. Görüştük, dinimizi, törelerimizi ve hasletlerimizi anlattık, pek bi beğendiler, hepsi müslüman oldular. Her ay 100 ton altın, 100 ton gümüş hibe etmeye söz verdiler. Gelen bu parayla EYT, 3600 ek gösterge falan hepsini çözeceğiz. Emeklilik yaşı 35 olacak.Herkes Etiler'de,Bebek'te oturacak!...' Yüzde bir milyon ilk seçimde iktidarım.

Sayın yazar kesinlikle verilen sözler tutuldu. 2023 te dünyanın en büyük 23.ekonomisi olacağız. Sadece küçük hesap hatası 2021 de 21. Olmamız gerekiyordu. 1 yıl gecikmeli 2022 yılında dünyanın en büyük 21.ekonomisiyiz.sende birde 2053 te gör

Bunlardan önce 16 .ncı idik 23 oluncami başarılı oluyoruz biraz akıl ve izan.

Muhterem bende 16.sırada olduğumuzu biliyorum. İroni yaptım.

Ironiyi anlayamamissiniz.

İşte muhalefetin hali de bu arkadaş gibi; içeriğe bakmadan, araştırmadan başlıyor bağırmağa “HAYIR“ diye!

Merhum Kemal Unakıtan'ın hangi öz güvenle babalar gibi satarım dediği Baytarr'ın yardımıyla ancak günümüzde anlaşılmıştır. Edebiyatı konu itibariyle Nasreddin hocayı ciddiye almazsak olacağı budur.

Sizi bilmem, kizmasinlar ama Okur yorumları kadar muhalif ya da değil bazı arkadaşların kullandıkları; "Bilimsel, demokrat, vatansever, duyarlı, insan hakları savunucusu, demokrat hukukçu, ilkeli, tarafsız" gibi megolami ve ego kokan isimler de dikkatimi çekiyor. Kendi kendilerine bu kararı nasıl veriyorlar acaba?

Ne kadar ne kadar kötü durumda olduğumuzu yaşayarak görüyoruz, her şey ortada. Muhalefetin bunları anlatmasına gerek yok. Muhalefet adalette ekonomide sağlıkta ve diğer alanlarda mağdur olanların derdine çare olacak politikalar üretmesi gerekiyor.

Sn.Karaalioğlu;gerçekten çok şahane siralamışınız meseleleri,bizi kıskanıyirlar,bizi bırakmıyorlar ve ve bir çok dış güç şikayetleri,velakin bunların da hepsinin üstesinden gelmesi gereken iktidar değilmi?muhalefet eleştirir,iktidar yapar,yani icra makamı iktidardır.Bizde iktidar da şikayetçi,muhalefette,peki kim yapacak?Bu nasıl bir mantık,demekki bunların işlerini milletmi yapacak?Problem bence,heleki bu saatten sonra millet öylemi,geliyor zaman bakalım milleti göreceğiz.Sn.Kahveci hayal satış

Her lafa verecek bir cevabımız var. Lakin suskunluğumuz asaletimizdendir

Orhun, devlet yönetimi kolay değil.O dediklerin bir anda olmayabilir.Tamam ekonomi bir oranda güvene dayalıdır ama neticede somut olarak paraya ve bütçeye bakar.Bütçen iyi değilse istediğin kadar güven ver kimse tınmaz,zaten veremezsin.Tasarruf da alınacak tedbirlerden ve kaynaklardan biridir.İsraf konusunda haklısın,devleti küçülterek tasarruf etmeliler.Her alanda iyi yönetim gelmeli ki durum değişsin.Sadece bu iktidarın gitmesine bağlamamak lazım her şeyi.Ben belki sizden daha çok istiyorum.

Bu ülkenin ekonomik ve mevcut toplumsal kültürel gücü ne AB ne ABD için sinek kadar etmez. İşin acı tarafı bunu kabul etmeyenlerin sayısı sanırım iktidar oyunun iki katını asiyordur. Ülke geleceğine iktidarlardan çok yön vermesi gereken halkın su anki siyasal seviyesizliğidir çaresizliğimizin de sebebi. Dünyada 20 yıldır bizde yapılanları seyreden, hatta destekleyen, görmezden gelen, aç oturan başka ülke ve millet bulamazsınız. Sizi bilmem ama ben gelecek nesilden utanıyorum.

Sizi okuyan da sanırki bu gerçekleri çok önceden görmüş uyarmış ama söz dinletememiş. Ne çabuk unuttunuz geçmişi!! “Son pişmanlık fayda etmez” sözü işin nereye varacağını görmeden ısrarla yanılanların, gerçekle karşılaştıklarına ortaya çıkan durumdur. Bu zihniyetin maalesef Ortadoğunun zemininin zihniyeti olduğu fark edilmedi, yanılanlar toplumunda yanıltılmasına aracı oldu vebal büyük, şimdi gelen aklın yapacağı birşey yok.

ABD düşmanlığının Türkiye de mantıklı bir nedeni yok. AKP sözcüsü ne diyor bizim yerimiz ABD ve AB nin olduğu yerde. Ama saf seçmene de küresel güçlere direniyoruz dik duruyoruz vs hikayesi anlatıyorlar. İnandırıyorlar da.

AKP li sözcü Ömer ÇELİK Adeta o hale gelmişti ki bazıları hadlerini aşarak Türkiye'nin NATO üyeliğini tartışmaya çalışıyordu. Türkiye'nin NATO üyeliğini haddi olmadığı halde, yetkisi olmadığı halde tartışmaya açmaya çalışanlar en son Ukrayna'daki savaşı gördüklerinde 'NATO'nun doğu kanadını güçlendirmeliyiz.' dediler. Dolayısıyla Türkiye'nin ne kadar kilit bir önemde olduğunu bir kere daha vurguladılar" dedi.

Türkiye son 7-8 yıldır çok kötü yönetildi. bu hükümetin çoktan gitmesi gerekirdi. halkada bir hal oldu. 'öğrenilmiş çaresizlik' denilen bu olsa gerek. basının %90'lık kısmını kontrol etmek seçmeni yönlendirmek için büyük fırsat veriyor. böylesi hiç olmadı.

söze ihtiyaç kalmadı sayın yazar! işe yaramadığı, iktidardakileri etkilemediği ortada. onlar sadece iktidarlarını korumaya çalışacaklar. sebebi de gidişata bir çözüm üretecekleri falan değil, başlarını korumaya çalışıyorlar. düşmeleri halinde neler yaşayacaklarının farkındalar.

Marshall yardımını alan Atatürkçü CHP Nato ya ilk baş vuran CHP Nato ya sokan marshall yardımını almaya devam eden DP İMF den ilk kredi alan DP. Türkiyeye yalvar yakar nükleer füzeleri getirtenler askerler. Ve şimdi ABD de yalvar yakar kredi arayan AKP. Bakarsanız herkes anti Amerikancı. Bu işte tuhaflık var ama