‘Hukuk olmadan da olur’u zorlamaya devam mı?
Bir ülkenin anayasası varsa, o anayasada Anayasa Mahkemesi’ne yetki verilmişse, o mahkeme de bir hüküm vermişse ona uyarsın. Beğensen de beğenmesen de uyarsın. En nihayet anayasa ile teminat altına alınan bu silsile, toplumun ortak sözleşmesinin tezahürüdür. AYM’nin bazı kararlarını tatbik edip bazılarını reddetmek gibi imtiyaz yoktur. Herhangi bir mahkemenin herhangi bir kararında olmadığı gibi... Kaldı ki Anayasa Mahkemesi kararlarını reddetmek; hukuk devleti prensibine direnci gösterir.
Tıpkı gazetecilerin haberleri yüzünden hapse atılması gibi. Fikir ve ifade hürriyetini yok saymak, basın özgürlüğü gibi temel anlaşma hükümlerini reddetmek anlamına gelir. Gazetecilerin siyasi iktidarın hoşuna gitmeyen haber ve yorumlarından dolayı tutuklanması düşünülemez. Böyle bir varsayım ya da ihtimal olamaz. Basın özgürlüğü zaten gazeteciliği siyasi iktidarlara ve devlete karşı korumak demektir. Hukuk da vatandaşın devlete karşı hakkını müdafaa etmektir. Gayrısı anlam taşımaz. Mahkemelerin kamu idaresine ve iktidara siper olduğu sistem, hukukun üstünlüğü düzeni değildir.
Her ünitede bir parça esneyip yargıda direnmeye devam etmek de endişe vericidir.
28 Mayıs’tan sonra ekonomide makul ve mantıklı yola girilmiş olması, asayişte işlerin sıkı tutulması ve dış politikada ayakların yere basılması eğilimi belirdi. Muhalif muvafık herkesin iyimser yaklaştığı ve kredi açtığı bir süreç başladı. Beraberinde hukuk ve yargıda kurallara dönüş beklentisi olmakla birlikte bunu zaman alacağı analizi de yapılıyordu. Yargı üzerinde denetim iktidar alanı olarak görüldüğü için bundan feragatin kolay olmayacağı sır değildi. Ama ekonomi, asayiş ve hariciyedeki hamlelerin kaçınılmaz olarak tamamlayıcı ayağa yani hukuka ihtiyacı olduğu da aşikardı. Sonuçta, öngörülebilir, güvenilir bir ülke olmanın, içeride dışarıda Türkiye’de bazı şeyler değişiyor duygusunu vermenin tek yolu yargı bağımsızlığıdır. Beklendiği gibi bu gecikti. Gecikmekle kalmadı eski düzeni tahkim eden uygulamalar artarak devam etti. Milet iradesiyle seçilen milletvekilinin hakkını teslim eden Anayasa Mahkemesi kararı gibi, Tolga gazetecileri tutuklamamak gibi… En önemlisi de eskiyle bağı koparan bir işaret verilmemesi gibi…
Türkiye’ye hukuk birçok açıdan lazımdır. Bırakalım yabancı sermayeyi ve yatırımları… Onlar için de lazım ama bu ülkenin her bir vatandaşı herhangi bir yatırımdan daha önemli birer değerdir. Adil yargılanma ve hukukla muamele görmek her şeyden önce; eğitimli eğitimsiz, konuşan konuşmayan, iktidar yanlısı veya karşıtı herkesin eşit hakkıdır. Kendi vatandaşları içini hukukun üstünlüğünü temin etmeyen, edemeyen bir ülkenin başka bir gerekçeyle hukuku üstün kılması da anlamsızdır.
Bugün hala, “Şu kadar senedir hukuk olmadan da oldu” diye düşünenler var ama bilsinler ki olmadı. Türkiye, hukuku gerileterek fakirleşti, huysuzlaştı, güvenlik duygusunu kaybetti ve hepsinden önemlisi umudunu yitirdi. Hukuku yaralandıkça hiçbir planını ve hedefini tutturamadı. Dünyanın gerisinde kaldı ve uluslararası sistemde önemini zayıflattı. Hukuktan koparılan her parça ülkenin değerinden ve insanların gelecek hayallerinden eksiltti.
Hak ettiğinden daha azına razı olan bir toplum halin gelmenin sebebi hukuksuzluk ve yargıya güvenin kaybıdır. Mahkeme kararlarına uymak, gazetecilerin sesini kısmamak, haksız yere ceza vermemek ülkeyi güçlendirir, iktidarın da itibarını artırır.
Bırakın gerçek değişimi, sıradan ve hatta “göstermelik” bir değişim için bile hukuk şarttır. Bazı sahalarda gösterilen yanlıştan dönme iradesinin anlam ifade edebilmesi, kalıcı olabilmesi ve fayda üretebilmesi de bu şartın tahakkukuna bağlıdır. Çözümü için vakit kaybedilmemesi gereken ilk mesele de budur.















Haklısınız.Araştırmadan cahilce ukalalık yapmışım yine, her zamanki gibi mosmor oldum, özür dilerim.Kemalizmi terkediyorum artık rejim papaganı olmıcam, Birisi nickli sevgilimle gökkuşağının altında ,onur yürüşlerinde akıl işi olmayacak şekilde yaşıcaz
Yanıtla (1) (0)Bu yorumcular arasında epey trol var gibi. Zira alakasız bir fikir- “eskiden de böyleydi” - farklı rümuz kullanılarak defalarca tekrarlanmış. Fikir de bu yazıdaki konuyla alakasız, zira 1920’li yıllarda uygulanmaya başlayan kanunlar, 1945 sonrasında geçerli olmuş hukuk ilkelerinin bugün neden uygulanmadığını açıklamaz.
Yanıtla (0) (1)2005 e kadar o kanunlar uygulandı. Karar Okuru gibi zifiri cahillerin laf salataları bu gercegi değiştirmez.2005 e kadar bu tarz kanunların uygulandığı bu rejim asla düzelmez.Yeni rejim şart.
Yanıtla (1) (0)Konu hukuk ; 1926 dan 1936 ya kadar Mussolinin yaptığı değişikliklere (Rocca yasası) varıncaya kadar kopya edilen ceza kanununun 2005 kadar kadar uygulanmasından bahsedilmesi de hukukla ilgili.Gercekler konusulmasın ,gizlensin diye ugrasanlar troldür ve en bilinen huyları trol iftirası atarak kendilerini gizleme çabalarıdır
Yanıtla (1) (0)1926 da Mussolini italyasından kopya edilen kanuna; 1936 değişiklikleri ile 1929 tarihli italyan faşist rocco kanunu'nun özel kısım hükümleri ve bazı pozitivist düzenlemeler eklenerek, özellikle devletin şahsiyetine karşı işlenen suçlar ve bazı tehlike suçları ihdas edilmiş, varolan suçlara bağlanan yaptırımlar ağırlaştırılmıştır.
Yanıtla (1) (1)Element uydurmaya örnek vermiş mürekkep yalamış cahil. "Bazı pozitivist düzenlemeler eklemiş" dyor bir de pozitivizmin ne demek olduğunu bilmeyen cahil. Bunu anlamını bilmeden, tartmadan yazıyor. Hukuk terminolojisinde "pozitivist düzenleme" diye bir kavram yok cahil. Pozitif hukuk var. İdeal hukukun zıddı anlamında.
Yanıtla (0) (0)Sabahtan beri 1926 diye sayıkladığı tarihi şimdi de 1936'ya çekmiş. Hani 1926 ve Mussolini eşitliiği? Eline aldın mı? Böyle düzeltmeye çalış. Aferin. Dersine iyi çalışmayınca böyle oluyor tabi.
Yanıtla (0) (0)Özür dilerim, cahil ve ezik biriyim.Kelime oyunları yaparak bilenlere saldırırım, karakterim ve şerefim bu kadar ne yapayım.1926 da Mussoliniden kanun alınması doğruydu, 1929 da Mussolini kanuna ilave yapınca o ilaveleri de almak icap etti.1936 da onları da alıverdik.Bu Mussolini ceza kanunu sayesinde 2005 e kadar adalet saçtık
Yanıtla (0) (0)15.29, Okur, “Ceza kanunu 1926 da Mussolini italyasından alındı.” Demiş, 13.38 deki okurlardan biri okur ise "..bu Ülkede Musolini ceza kanunu bile uygulandı,” demişler. Bu sözlerin cehalet olduğunu düşünmüyorum. Bir dönemi karalamak için söyleniyor. İşin doğrusu, 1926 tarihli Ceza Kanunu 1859 tarihli, Zanardelli Kanunundan alınmıştır. ( NOT: çok beğendikleri 1859 Osmanlı Ceza Kanunu ise esas itibariyle Fransız Ceza Kanunundan alınmıştır. )
Yanıtla (3) (1)Osmanlı sevmem ve 1926 da Mussolini italyasından kopya edilen kanuna; 1936 değişiklikleri ile 1929 tarihli italyan faşist rocco kanunu'nun özel kısım hükümleri ve bazı pozitivist düzenlemeler eklenerek, özellikle devletin şahsiyetine karşı işlenen suçlar ve bazı tehlike suçları ihdas edilmiş, varolan suçlara bağlanan yaptırımlar ağırlaştırılmıştır.
Yanıtla (1) (0)Dönemin Chp yönetiminin; parti devleti taklitiyle yetinmeyip, fasist konsey de kurmak istemesini; bu kadar taklit de fazla mantığıyla bizzat M.kemalin engellediğinden bile habersizsinizdir sizler, çünkü okumak ve araştırmak yerine Birisi, Sinan, Karar Okuru gibi bilgisizce rejim papaganligi yapmak kolay
Yanıtla (2) (0)Var cevabı olan. Müslüman fakirliği kâfir zenginliği paylaşır.
Yanıtla (0) (0)Cuma namazlarında hoca boşuna demiyoru Allah önce, herşeyden önce adaleti emreder
Yanıtla (1) (0)1925-2023 arası hukuk yerine gukuk, adaletin a' sı bile yok
Yanıtla (2) (5)Papağan gibi aynı nakaratı tekrarlamak, akıllı bir insan işi değildir.
Yanıtla (3) (1)Kim var olan adalet ve hukuk sisteminin eksikliklerini düzeltecek? Ben mi Yazar mi Siz mi? Alternatifi olan siyasi parti 20 yıldır kimler tarafından yonetiliyorsa yenilmeye doyamadı. Kankasi ile birlikte aday olarak daha işin basinda değişime aday olanları parti içerisinde disladilar. Şimdi alternatifi olan siyasi parti eski tas eski hamamsa, bize de kaldığımız yerden devam kalacak mı? Üzücü düşündürücü
Yanıtla (0) (0)Anayasa,demokrasi, kuvvetler ayrılıgı istemezük ;mars laikliği, diktatörlük tarzı cumhuriyet isterük
Yanıtla (3) (0)86 yıl usta kemalistler, 12 yılda çırak yesilkemalistler ile adaletsizlik tavan
Yanıtla (1) (0)İtalyanlar 19. Yy. modern ceza hukukunun babasıdır. Mussolini, tüm kanunlar gibi 1889 Zanardelli Kanununu da fasistlestirmiştir.Mussolininin siyasi suçlara verdiği cezaları az bulan Türkiyedeki rejim siyasi suçlari agirlastirarak kopya etmiştir.
Yanıtla (1) (0)Geçen bir arkadaş diyor ki İlk defa bir yolunu bulup bir tarikat liderinin toplantısına gittim. Fakirliği övmekle başladı , zenginlerin bu dünyada, fakirlerin ise öteki dünyada yaşayacağını. Yine gavurlarin bu dünyada muslimanlar in öteki dünyada yaşayacağını anlattıktan sonra korumaları ile iki üç milyonluk lüks aracına binerek uzaklaştı. Halimiz bu. Yokmu bir cevabı olan
Yanıtla (31) (2)Bu ülke toprak ağalarını gördü, sendika,STK ağalarını gördü. Şimdi de tarikat ağaları türedi. Bütün ağalar, iktidarı desteklerler. İktidarda bu ağalara iktidar nimetlerini sunar.
Yanıtla (11) (1)Bu sakat bakış aslında genel olarak islamiyette de var, bu dünyadaki hayat fani , öbür dünyadaki ise ebedi olduğu için bu dünyaya pek değer verilmez , itibar edilmez , mistik bir hayat tercih edilir .Işte islam aleminin bu gün bilim ve teknolojide hatta her konuda nal toplamasının en büyük, en önemli sebebi bence budur !
Yanıtla (16) (2)Hiç”mistik” bir yaşam tercih edildiği kanısında değilim. Bugün para pul mal mülk dindarlıklarıyla en çok iftihar edenlerinn elinde toplanmakta. Diyeceğim, dünya işlerini gayet iyi biliyorlar.
Yanıtla (2) (0)Siz uyulmayan kapı gibi son AİHM kararlarına hiç değinmeksizin uyulması gereken hukuk hiyerarşisini yazabiliyorsanız tabii ki hukuk olmadan zorlamaya devam edilir. Neden edilmesin ki?
Yanıtla (0) (0)Çağlayan adliyesinden Kağıthane yönüne doğru,yol üstü cadde boyu seyyar tezgahlarda,pasaj içlerinde vesaire yerlerde pudra şekerinden,akide şekerine ne ararsan var.İn aşağı metrobüs üst geçit merdivenlerinde dilencilerin kucağında sürekli uyuyan çocuklar neden hiç uyanmıyor diye merak eden yok.Adliye orada olsada oluyor,olmasada oluyor.Bence hiç zorlama.
Yanıtla (1) (0)Doğru tespitler.
Yanıtla (0) (0)Muhafazakar yapıların toluma hukuk, adalet vs. getireceğine inanmıyorum. Zira mazide bunun örneği yok. A. Gölpınarlı'nın -Türkiyede Mezhepler ve Tarikatlar- sf:286 da:'' Zübeyr'in, Medine'den başka Basra ve Küfe de de arazisi, akarı vardı; kölelerinin sayısı bini bulmuştu; toplumda sınıflanmak başlamıştı.'' diyor. Bugünse; dinimiz evrenseldir, Asr ı Saadet naraları atılıyor. O günde saadet saraylınınmış...bugün de! Doğu yakasında değişen bir şey yok. Ağlarsa Gazze ağlar. Gerisi yalan ağlar
Yanıtla (0) (0)Bu ülkede tam 79 yıl (1926-2005) Mussolininin ceza kanunu bile uygulandı, rejimin ruhuna sinmiş ; bu rejim ve yargısı asla düzelemez, yeni rejim şart
Yanıtla (4) (15)Zaten amaçları, senin gibilerin aklına karpuz kabuğu düşürmek ve istedikleri düzeni getirmek. Tebrik ediyorum seni aklına düşmüş karpuz kabuğu.
Yanıtla (4) (8)Ceza kanunu 1926 da Mussolini italyasından alındı
Yanıtla (2) (0)O ceza kanunu; Kel Ali, Kılıc Ali, Necip Ali gibi Hamurabi ekolünden üstün hakimler elinde harikalar yarattı.Karabekire savunma hakkı verdiler diye devlet başkanının korkusundan Eskisehirde camdan kaçacak kadar devlet terbiyesi almışlardı.Hapis cezasına itiraz edenleri, "hukukun üstünlüğünü nasıl sorgularsınız" diyerek, asarlardı.O altın çağda yaşamak vardı.
Yanıtla (2) (7)İtalyanların 19. Yy. modern ceza hukukunun babası olduğunu bilmeyen cahil beyanı. Mussolinin değl, Mussolinin de uyguladığı 1889 Zanardelli Kanunu esas alınmıştır. İkisi farklı şey. Çarpıtma. 2005 tarihli yeni ceza kanunu da liberal kıta avrupası ekolünden hukukçulara hazırlatılmıştır.
Yanıtla (2) (4)Sinan gibilerin aklına karpuz kapuğu düşürüp seksen yıl binsende bana mısın demez:)
Yanıtla (1) (1)Kılıçdaroglu gitmelidir, 1927 seçimlerinde bile %20 oy alabilen istikrarlı partimizde , %48 oy alarak yanlış yapmıştır.Atatürkün aldığı oyu begenmeyip daha fazla oy almaya çalşmak yanlıştır.Helallesme ile kemalizme ihanet edilmiştir.1937-38 dersim harekatıyla bile övünemeyecek hale getirildik.Sağdan ithal adaylar(İmamoglu, Yavaş vb) nedeniyle içimiz kan ağlarken bize bu yapılır mı
Yanıtla (1) (9)senin gibilerin kafası ile chp hala diplerde olmaya devam eder. bir tutturmuşunuz kemalistlik nemenem şeyse.anlamını bile bilmiyorsunuz.çünkü anlamsız. dersim katliamına onay veren takdir eden zihniyet. sizin gibilerin kafası ile akp ve erdoğan yıllarca bu ülkenin başında kalıp zulmüne devam eder.
Yanıtla (4) (2)Adam ironi yapmış zannımca ama ünlem koymadığı için anlamak tabi zor oluyor neyse
Yanıtla (0) (1)Mahkemelerarasi bilek güreşinin yapıldığı ülkede adaletten ,haktan , hukuktan bahsetmek gülünç oluyor Keçinin , hendekten atlarken kıçı görünen koyuna gülmesi gibi bir durum !
Yanıtla (10) (1)Gazeteci toplumu yanıltıcı yalan haber yapamaz.Olmamış olayları olmuş gibi gösteremez.Eleştirmek başka .yalan yanlış bilgiler vermek hakaret etmek başkadır.
Yanıtla (2) (3)Kendi ulusal hukukunu uygulamayan zihniyet ,hangi hakla uluslararası hukukun uygulanmasını isteyebilir!?İsrail'iin hukuku gozetmesini istemesi gibi...
Yanıtla (2) (0)Sıradan bi polat çiftinin döndürdüğü paraya bak. Arabaların değeri 250 milyon sa diğer işlemlerin 3/5 milyar olması lazım. Daha birkaç yıl önce kiracı bunlar. Ceplerinde kuruşları yok .Dünya gıda artışı açıklandı. Dünyada yüzde 11 düşmüş. Bizde yüzde 75 artmış. Paranın kimlerin cebine gittiğini görmek için kör olmak gerek. Polatlar ortada. Böyle binlerce Polat var. Bir kesim eşşek gibi çalışmalı bir kesim kral gibi gibi yemeli bu ülkede. Bu ülkede hukuk var demek abesle istigaldir.
Yanıtla (4) (0)Sayın yazara tek bir sorum var: hukuku ayaklar altına alanların, onu tekrar ayağa kaldıracağını düşünüyor musunuz?
Yanıtla (15) (3)Hukuk fazllasiyla tepelendi ve zulümler arşa dayandı, malesef güç zehirledikce zehirledi, donulmez bir yola girdi, bu ülke insanının güzel duyguları ve inancı suistimal edildi, ne değer kaldı ne kültür kaldı, ruhu çekilmiş bir ceset gibi meyyiti müteharrik oldu. İlahi kanunlar şaşmaz bekleyip göreceğiz hep beraber.
Yanıtla (7) (1)Bunlar bu iktidara anlatılıyorsa boşuna gayret. Millete anlatılıyorsa pek çoğu neyin ne olduğunun farkında değil; hangi nedenlerle nasıl yaşadığının bilincinde de değil!..
Yanıtla (3) (0)Ben sizin babanızım ben ne dersem o olur düzeni her iktidar tarafından denenmiştir lakin tek parti dönemi hariç hiç böyle körün gözüne parmak sokar gibi olmamıştır. 27 Mayıs döneminde bile üst yöneticilerin (yassı ada hariç).. Yargıya açıktan müdahale itibarımızı yerlere sermiş herhangi bir şey de kazanılmamıştır,sözünün değeri olmayan itilen kakılan bir ülke haline geldik,bir ilçemiz cesametinde ülkeciklere el açıyoruz,çok yazık !!!
Yanıtla (6) (1)Hukuk olan yerde GanimetEkonomisi olmaz, Ganimet Ekonomisi olan yerde Hukuk olmaz...
Yanıtla (9) (2)"Hak ettiğinden daha azına razı olan bir toplum haline gelmenin sebebi hukuksuzluk ve yargıya güvenin kaybıdır.'
Yanıtla (3) (0)Hukuk herkes için geçerlidir. Özgürlükte herkes için. Birileri kendisini sorgulanamaz bilmesi bir başka yanlıştır. Toplumu aydınlattığı düşünen gazeteciler için de elbette hukuk vardır. AYM ve diğer mahkemelere arasında da belli hukuki hükümler vardır. Herkes hukuku bilse mahkemeye bile gerek yoktur ve's- Selâm
Yanıtla (2) (1)Batı karşısında ezikliğini aşmak için 200 yıldır uğraşan Devletimiz, bize Cumhuriyeti ve demokrasiyi sırf bu yüzden bahşetmişti. Şimdi Batı zayıfladı. Adalet, hukuk gibi Batılı değerlere ve demokrasiye ihtiyaç kalmadı. Bundan sonra bir tür Baas rejimi ile güçlü devlet, zırıldamayan halk (teba) olarak yolumuza devam edeceğiz. Hepiniz kendinizi bu yeni gerçekliğe alıştırın. Ne kadar hızlı kabullenirseniz, içinize giren bu Batılı değerleri ne kadar hızlı unutursanız o kadar mutlu olursunuz.
Yanıtla (0) (14)Sayın Karaalioğlu Allah aşkına hangi İslam ülkesinde hukuk var. Ağır aksak da olsa yine dinin de hukukunda en iyisi bizde, o da cumhuriyet laiklik sayesinde.
Yanıtla (10) (3)Sonuna kadar hukuksuzluğa devam gibi gözüküyor.Sıkıntılarda artarak devam ediyor bu yüzden.Görmek isteyenlere o kadar açık ve net.Yatırım yapacak insanı bayaa düşündüren,geri döndüren ülke olduk çok üzülüyorum.Şu partiye oy verirseniz vebal alırsınız diyenler vebalin alasını almaya devam ediyorlar.Bilgileri olsun ve geçmiş olsun.Durumlar inşallah yoluna girer diye dua ediyoruz başka birşey gelmiyor elimizden.
Yanıtla (7) (2)Pembe gözlükleri çıkar yazar efendi.
Yanıtla (0) (4)1926-2005 arası Türkiyede uygulanan "Mussolininin ceza hukuku" kaldırılsa da, yargıdan ruhu kolay kolay çıkmıyor; eskiden siyasi suçlara adalet yoktu ,şimdi adi suçlular bile sokakta cirit atıyor
Yanıtla (2) (3)2011den sonra bu ülkede olan oldu.. Meydanlarda bu ülkede bir kişi cumhurbaşkanı olamaz diyen bahçeli, sonra ne oldu. Olanı biliyorsunuz. Her şey tersine döndü. Siz gazeteciler etrafta dolanır zülfi yare dokunmadan uyarılar yapıyorsunuz.. Bizde dış güçler beka diyenlere acaba deriz. Böyle gider. Orta doğu bu... Üst standartlar bu topluma bol geliyor...
Yanıtla (11) (1)Ne güzel bir sistem kurulmuş yersen kersen. Onca hukuksuz iş yap birde haklı ol. Suçlu kim vatandaş, zatı muhterem olunca itibardan tasarruf olmaz, fakir fukaraya gelince sabret şükret hikaye güzel sonuçlarını görecekmiyiz acep.
Yanıtla (17) (1)Sayın yazar Yalçınkaya kararı Türkiye yi bağlar mı anayasa 90 ne der
Yanıtla (3) (1)Hukuka dönmesini beklediğimiz bir şahıs değil devlettir.Ülkenin nerelere evrildiğinin,ne tür bir çıkmaza girdiğinin vahim sonuçlarını yaşıyoruz.
Yanıtla (18) (1)Ulkeyi bir tek sahis yonetiyor. Siz nerede yasiyorsunuz?
Yanıtla (14) (2)Cumhuriyet tarihinin en fecaat hukuk uygulamalarına şahit oluyoruz. Ağzından Allah kelamını düşürmeyenlerin ne kadar hukuksuzluk yapabildiklerine, adaleti tarumar etmelerine daha da üzücü olanı bu durumu önemsememelerine şahit oluyoruz. Her şey gözümüzün önünde yaşanıyor. Kimse bahane uydurmasın. Hukuk bozuldu ehliyet, liyakat yok oldu her alanda ciddi bir ivme kaybediyoruz. Çok yazık oluyor ülkeye...
Yanıtla (14) (1)Bu iktidarın uzun vadeli planı cumhuriyetin altını oyup adım adım dine dayalı otokratik bir yönetimi sürekli kılmak. Bakmayın ara sıra Atatürk’ten övgüyle söz etmelerine, o göz boyamak için. Arka taraftan da Cumhuriyeti ve kuranlarını küçümsemek ve unutturmak için planlı ve sindi bir politika yürütmektedirler ve bu yolda çokta mesafe kaydettiler.
Yanıtla (14) (2)Anayasayı tanınmaz isen hukuk olmaz Erdoğan Anayasaya rağmen üçüncü defa aday olup hukuku tanımadı ve devletin gücü ile seçimleri kazandı. Hukuk nasıl olsun ki?
Yanıtla (16) (0)yukarı tükürse bıyık aşağı tükürse sakal, durum pat...
Yanıtla (0) (0)Sn.Karaalioğlu;niye olmasın!bakın şu dünyanın haline,yaptım,yaptık,yaparız olur hali degilmi.Kaşıkçı davası diye bir dava vardı,o ne oldu.Suçlanana dosya iade edilmedimi,bende eksik veya yanlış bir bilgi mi var?Bırakalım bizide,dünya hiç iyibir yere gitmiyor.Daha bu en iyi haliniz diyen kimdi sahi.Eyvah,eyvah"eniyi halimizmiş"Platon devleti nasıl tarif etmişti?M.S.21.yy.mı,M.Ö.3.-4.yy.mı hangisi daha iyi acaba!Rhm.N.Ertaş diyorya"kaybettim aklımı,fikrim karıştı"biraz fikrim karıştıda!..Syglr.
Yanıtla (4) (0)Enflasyonu hesaplamak istiyorsanız kolay bir yöntemi var. 202o yılında marketlerin broşürleri internette var. Açın onları bir kaç malı seçin bugünkü fiyatlarla karşılaştırın. O zaman gerçek enflasyonu öğreneceksiniz. TÜİK bizi kandırıyor ama gerçeği bulmak kolay.. örneğin üç yıl önce zeytin yağı Rivera 20tl sızma 25 TL. 5 kg toz şeker 23 TL.. TÜİK'in enflasyonuna hiç benziyor mu.
Yanıtla (11) (1)Eski türkiyemizde şöyle derlerdi..Adaletimiz Ağır aksak kör topal yürüse de muhakkak doğru kararı verirdi... 90'lı yıllar Türkiye'nin en büyük iki holdingi ile davalı olmuştum..Bankaları onlarca fabrikaları barajları oğlunun Partisi ilk özel televizyon kanalı, ülkenin en ünlü Hukuk Bürosu..Ben gariban da tek bir avukat ile mücadele verdim. hHer iki Holding davayı kaybetti..Kararda şöyle yazıyordu...Türk milleti adına karar veren �stanbul .Ticaret Mahkemesi..Holdinglerin gücü adalete yetmedi...
Yanıtla (18) (1)Gazze konusunda iktidar tam bir çıkmaz da. Gazze için şu ana kadar her hangi bir şey yapamadı. Gazze ye tek kuruşluk yardımı da dokunmadı. Büyük laflar eden lider ülke havası atanlar için zor bir durum.
Yanıtla (16) (2)