‘Büyük devlet’in ‘küçük çocuk’la imtihanı
"Suça karışan çocuklar”ın sayısı 600 bini aşmış. Son 12 yılda yüzde 150 oranında artış var. İlk, orta veya lise çağlarında olup, mecburi temele eğitime rağmen “okula gidemeyen çocuklar”ın sayısı 1,5 milyona ulaşmış. Bu rakam da her yıl artıyor. Bir de “çocuk yoksulluğu” diye kamuoyunda pek bilinmeyen ama can yakan bir kavram var. Türkiye çocuk yoksulluğu sıralamasında Avrupa’da üçüncü sıraya yükseldi.
2015’te sekizinci sıradayken bu yıl, Arnavutluk ve Karadağ’ın ardından ilk üçteyiz. “Ciddi barınma sorunu olan çocuklar” listesinde ise Avrupa’da birinciyiz. Son enflasyon dalgasından sonra da durum nedir kim bilir?
Sadece bu tablolar bile bugünün dünyasında bırakın Türkiye’yi, orta düzey herhangi bir ülkede kabul edilemez rakamları içeriyor.
Devlet, yani kamu idaresi her evi, her evde yaşayanları, gelir durumlarını biliyor. Belki zorunlu eğitim çağında olup okula gidemeyen çocukların evlerine seçim zamanı sosyal yardım da ulaşıyor ama onları bulundukları durumdan kurtarıp en azından anayasal hakları olan eğitime ulaştırmaya muvaffak olamıyor. Kabul edilebilir bir şey değil. Bırakın kabul etmeyi böylesine önemli bir meselenin bu kadar sahipsiz kalması akıl alır değil. Temel konularda ihmal içinde olan devletin sahiplik bekleyen başka alanlarda neleri ihmal ettiğini düşünüp dertlenmemek de mümkün değil. Gele gele geldiğimiz yer bu muydu, dememek hiç mümkün değil.
Birçok şey lafla, sloganla ve coşkuyla yürümez ama eğitim ve çocuk gelişimi bilhassa…
Bazen medyaya yansıyan haberler sayesinde tek bir çocuk için bütün ülke üzülürken, hayatları açlık, eğitimsizlik ve suç içinde sürüp giden çocuklardan kimsenin haberi bile olmuyor. Okula gidebilen, iyi beslenebilen veya ailesinin yanında güvenli bir hayat sürebilen yaşıtlarına gıptayla ama umutsuzca bakan yüzbinlerce çocuğun hikayesi kendi masum dünyalarında aynı acıyla tekrar tekrar yaşayıp sürüyor. Üstelik, “büyük”, “güçlü” ve daha birçok şey olan devletin gölgesinde. Bırakın büyük devleti, sıradan bir devlet çocuklarına bu kadar uzak kalır mı?
Eğitimde, sosyal yardım politikalarında, yoksullukla mücadelede lafla peynir gemisi yürümüyor.
Planlama, strateji ve kuşatıcı bir politika olmadan; lütufla, iane anlayışıyla yapılan yardımlar da ne eğitimi, ne de yoksulluğu çözüyor. Sosyal politikalar bir iktidarın lütfu değildir. Aksine, önce vatandaşlarını sosyal yardıma muhtaç olmaktan çıkarmak ve hala muhtaç olan varsa onlara eksiksiz yardım ulaştırmak birinci görevidir. Eğitimi temin etmek ise tartışmasız görevidir. 1,5 milyon temel eğitimden kısmen ya da tamamen mahrum çocuk olması ne demek? Suça karışan çocukların sayısının her geçen gün artması ve buna seyirci kalınması ne demek?
Çocuklarla ilgili en temel malumata sahip olmadıktan sonra, devletin elinde bütün vatandaşların lüzumlu lüzumsuz bilgileri varmış ne fayda!
Eğitimsizlik, yoksulluk, suç… Bu cendere içindeki çocukları ıskalayan devletin kendi kendine büyüklük propagandası yapmasının anlamı yoktur. Devlet olmanın ilk vasfı, yani baraj sınavı; dezavantajlı grupların en dezavantajlısı olan çocukları eğitmekten, beslemekten ve güven içinde büyümekten geçer.
Bir toplumun gerçek dayanışma kapasitesi, ortak duygu seviyesi ve en nihayet kalitesi de aynı yoldan geçer.
Madem yeniden bir yüzyıl eşiğindeyiz, o yüzyılı yaşayacak yüzbinlerce çocuğun hayatın, dünyanın ve insani yaşama şartlarının geride kalmasına müsaade etmeyelim. Lütuf değil, görev ve sorumluluk bilinciyle...















Zaten çok az sayıda makale yayınlıyorsunuz. Yayinladiklarinizda siyasi görüşleriniz aşırı öne çıkıyor ve böylece yazdıklarınızı farklı bir mecraya taşıyor. Konuya odaklanamıyorum. Siyasi goruslerinizden soyutlanmıs yeni yazılarınızı bekliyorum. İyi çalışmalar...
Yanıtla (3) (10)Siyaset, geniş anlamıyla, kamuyu - yani herkesi - ilgilendiren konularda karar alma süreci demektir. Dolayısıyla yaşamın farklı alanlarında tartışılıp belli amaçlara yönelinilmesi de siyasettir- doğayı korumadan aileye, eğitim politikası, sendika politikası vs hepsi siyasettir. Gazeteci siyaset konuşmasın da ne konuşsun?!
Yanıtla (0) (0)Mustafa bey, arkadaşı duydunuz. Bundan sonra sizden yemek tarifleri bekliyoruz.
Yanıtla (0) (0)Memlekette muhafazakarların, dindarların akıl ve vicdan ile imtihanı var. Yönetim onlarda. Benim yaşadığım yerde, olduğu gibi, devlet okullarının sabahçı akşamcı olduğu, 125 m2 prefabrik sağlık ocağının bulunduğu, 2 tane ÖZEL (ilk-orta-lisenin) olduğu 2 km2 bir mahallede 5 devasa cami varsa, 6. cami yapımı için para toplanıyorsa; Sokakta ki çocuk ne yapsın?
Yanıtla (13) (0)Benim bildiğim iki mahallede de kısa mesafe iki cami var. Birisinde cami yol ağzında, göreli dar bir alanda, konutlara da pek yakın: mahalle halkı istemedi, gayet dinine bağlı, başı da örtülü hanımlar bile imza topladı olmasın diye. İşe yaramadı; şimdi bu ikinci cami genellikle boş.Diğer mahallede, yeni mescit camiye 200 m kadar mesafede; onu da çok kişinin ziyaret ettiğini sanmıyorum. Cami yapımına karar verenlerin cemaatin büyüklüğü, ihtiyacı hakkında bilgisi pek yok böyle durumlarda gibi.
Yanıtla (0) (0)“Bırakın büyük devleti, sıradan bir devlet çocuklarına bu kadar uzak kalır mı?” demişsiniz. Sanırım sorunun bir nedeni de, “büyüklükten” daha ziyade kaba güç - dışarıya karşı askeri güç, içerde güvenlik güçlerinin ağırlığının - anlaşılması; biraz da belki ekonomik güç, ki ekonomik güç tanımı da sorgulanır. Hülasa, eğer adil gelir dağılımı, vatandaşın sağlık eğitim imkanlarına erişimi gibi ölçüler de “büyük devlet” olmanın gereği gibi benimsenseydi, çocuklarımızın haliyle de daha çok ilgilenirdik
Yanıtla (0) (0)-Hele bekleyin! Bunlar bir şey mi? -M.E.Bakanı, devamsızlıktan sınıfta kalma ve başarısızlıktan sınıf tekrarı sistemine geçerek "kaliteyi" artıracaklarını ilan etti ya... Önümüzdeki dönemde okula gitmeyen/gidemeyen çocuk sayısında da DÜNYA LİDERİ olacağız... -Yaşasın Reis, varolsun AKP(!) Durmak yok, sürünmeye devamm...
Yanıtla (8) (3)Sınıf tekrarı olmasın, okuldan çıkarma olmasın. Öğrenenle öğrenmeyen, bilenle bilmeyen bir kefeye konsun. Şu kadar seneyi tamamlayan herkese bir diploma verilsin. Bu mu eğitimde kalite?
Yanıtla (2) (0)Körüklü cızms (çizme), mahalle eşrafının buçkın delikanlılarının giyindiği, yürüdüklerinde gıcırdayan eski ahşarp merdiven sesi çıkarması ile ünlüdür. Mahalle ahalisi delikanlıyı biraz hafif bulduğu İçin tebessüm ile karşılarlarmış. Ama körükleye hakkını veren ve ünlenmiş olanlar da var. Bunlar haksızlığa garibana zulme karşı yoksulun çaresizin yanında yer alır, namlarıda böyle yayılırmış. Bu gün Devlet Bahçeli nin medyaya körüklü fotosu düşünce aklıma geldi. Beni bağışlasın racon yaşını geçmiş
Yanıtla (2) (0)OECD ülkeleri sıralamasında yargıya güven endeksi de en sonun bir ustuymus. Erdoğan'ın akp nin bundan haberi var mıdır. Yoktu olsaydı hemen duzeltirdi.sormuslar Türkiye'ye adalette ekonomide eğitimde neden egrisin diye, nerem dogruki demiş. Rüşvet mafya uyuşturucu hile hurda din tuccarligi ooooooo daha neler. Ne diyelim Anadolu yiğitleri neredesiniz.
Yanıtla (4) (0)Her şey için çok geç
Yanıtla (2) (1)Çocuklar çok acıyorum.Yetiştirmek çok zor,çok.Cocuğu olmayanlar üzülmesin sevinsin.
Yanıtla (2) (0)Yeni yüzyılı eğitimsiz,liyakatsiz,çözüme dönük değil itaate yönelik, eğitimsiz, bilgisiz çocukları yetiştirsek , eleştiri yapamaz doğruyu güzeli yanlışı bulamaz Buda yönetenin işine gelir çünkü pandemide ilk neyi kapattık üniversiteleri oradan başladık .çünkü üretmeyen toplum olmak samanı, eti, pancarı, bakliyatı dışarıdan alırsak —- halimiz nice ola - bir yönetici 4 kurumdan 250 bin TL alıyor. Emeklilerede sen 7500 — 12.500 ile geçin diyor . Ne güzel memleket şahane —/
Yanıtla (3) (0)Ankara Büyük Şehir, Beşevler'de, yıkılan Turizm Otelcilik MYO yerine, yeni cami inşaatına başlayacakmış..Kavşak yahu, Gazi Üniversitesi, Hastane, AHBV Ün. var. Kesinlikle uygun değil. Üniversite bölgesi. Zaten 200 metre geride, onlarca katlı müştemilatlı yeni cami yapıldı. Yola yürüyor bina. Turizm Otelciliğin binası, bahçesiyle bitişik pek çok fakülte var ve yurt acil ihtiyaç. iyi olmaz mıydı? (Fakültelerin içinde mescit var zaten) . Gençleri düşünen var mı?
Yanıtla (10) (0)Akp ve sahiplerinin çocukları gençleri ekonomiyi ülkenin kalkinmisligini düşünecek zamanları yok. Daha önemli işleri var.ihale dağıtmak, TOKİ, orman tarım arazileri şehrin kupon arazileri askeri alanları üstleri, paylaşmakta meşgul.o işler bitince ülke meseleleriyle ilgilenecekler.galiba
Yanıtla (8) (1)Kaleminize sağlık..daha neler neler ilave edilir. Ülke yokedildi, kabuğu kaldı, mutasyon geçirdi. Eski Türkiye'den iyi olan bir şey bırakmadılar, iyi bir şey ilave de etmediler. Sadece total olarak yokettiler. 20-30 milyon yabancı ile iktidarda kalabiliyorlar, ülke hiç bi zaman öncelikleri olmadı..
Yanıtla (6) (0)İşte Müslüman vicdanı. Teşekkür ederim Mustafa Bey. Hükumete toz konmasın diye bu tabloyu görmezden gelenlere, hatta inkar edenlere de aynı vicdandan pay niyaz ediyoruz.
Yanıtla (8) (1)Sayın Yazar hayatı bir konuyu yazdığınız için teşekkür ederim. İnşallah ilgilenmesi gerekenlerin dikkatinini cekerde ilgilenir.
Yanıtla (8) (0)Devletin, sahte laikci militaristlerin, 1970 lerden, demokratlari vurmak, kirmak, yoketmek icin kullandigi, dinci - ulkucu harmani taseronlar, egitimi de islami bagnaz, cagdisi, gerici, kaliplara koymak icin, isbasindalar, iktidardalar !! Ilim, bilim, arastirma, soru sorma, kiyaslama, gerekli, luzumlu kriterler degildir...Anlamadigini ezberleme, kul olma, fakirligine sukretme, ideal... manevi... milli...dini... istenilen..degerlerdir !!
Yanıtla (3) (1)Son on yıldan bu yana bu memlekette elle tutulur bir şey kalmadı, gerçekten her tarafımız dökülüyor, çok istisnaî ve özel bazı konulardaki olumlu gelişmeler , dökülen halimizi kapatmaz, örtmez!
Yanıtla (37) (1)Ülke hababam usulüyle yönetilmektedir, plan program yok, devlet dediğimiz yapı ise tamamen sinmiş, suspus olmus !
Bu iktidarın göz göre göre yaptığı kötülükleri en ezeli ve ebedi düşmanımız yapmaz!
Olsun. Reis kazandı ya başka neyin önemi var ki? Siz, bu yüzde 52'nin ''ülke iyi yönetilsin diye'' oy verdiğini düşünüyorsanız; -affınıza sığınarak yazıyorum- çok safsınız.
Yanıtla (22) (2)Canım kardeşim, dediğin doğrudur , saf olmasına safım ama yine de yukardaki sözlerimden benim saf olduğumu nasıl anladın, vallahi bir türlü çözemedim!
Yanıtla (5) (0)Merak ettim. ''özel bazı konularda olumlu gelişmeler ne ola ki?
Yanıtla (0) (1)Bu icraat, bu gidişaat, bu tutum,/ Bence çıkmaz yol demektir bu gardaş./ Sizi bilemem bitti benim umudum,/ Ağlanacak hal demektir bu gardaş. ..Ozan Ariften..
Yanıtla (7) (0)Erdoğan millete en az üç çocuk yapın diyordu.. Fakir fukara bu üç çocuğa nasıl bakacak ? Bu çocukları nasıl doyuracak .Erdoğan piyasadan habersiz..Marketlerde bebek mamaları bebek bezleri o kadar pahalıki Marketler bu mamuleri çalınmasın diye kilitli dolapta tutuyorlar. Erdoğan"nın bunlardan haberi varmı Her doğanı bebeği kendi torunları gibi sanıyor. Bunlar olmasa bile milletin özeline ne hakla karışıyor.. Almaya"da genç nusuf azalıyor Alman devlei çocuk yapın diyemiyor.
Yanıtla (17) (1)Cami avlusuna değil 1100 odalı sarayaönünü bırakmalı..
Yanıtla (7) (1)Saray öyle bir korunuyor ki, degil kapisina cocuk birakmak,damina serce bile yuva yapamiyor..
Yanıtla (5) (0)Malesefe iktidar ülkenin problemlerini ne görecek ne de çözecek kapasitesi kaldı, günü kurtarmak ile meşgul.
Yanıtla (4) (1)Editörün notu: Yorumcu isminizi sürekli değiştirdiğimiz halde aynı ismi göndermeniz ilginç. Size anlatmanın bir yolu var mıdır?
Değerli yorumcumuz, Sadece Eyüp adını kullanıcı olarak yazmanızı tavsiye ediyoruz. Katkılarınız için teşekkür ederiz.
Yanıtla (1) (1)Belki düşüncelerini yazacak kadar geniş alan olmadığı için çok sayıda yorum yazmak istiyor insanlar ve aynı ismin çok görülmesini istemiyor. 5 yazıya yorum yazsam birer yorumcuya da cevap yazsam 10 kere 20 kere ismimin görünmesini istemem şahsen. Bu da düşüncelerimi test etme imkanımı sınırlandırmanız anlamına gelir. Herkes emin olduğu düşüncelerini yazmıyor bazen de test etme ihtiyacı duyuyor çünkü!
Yanıtla (1) (0)deveye sormuşlar neden boynun eğri o da nerem doğru ki diye cevap vermiş. muhalefetin paramparça olduğu koltuğa yapışanın ülke nereye giderse gitsin koltuktan kalkmayı düşünmediği bir ülke batmaya mahkumdur. gıda da kendine yeten bir kaç ülke den biriydik şimdi gıda ithalatında birinci ülke olduk. ama olsun yol köprü yaptık aya da sert iniş yaptık mı bir de togg la keyifli sürüşe başladık mı değmeyim keyfimize.
Yanıtla (6) (0)Secim zamani her eve ulasiyorlar. Bu dogru. Bulgur ve komurde veriyorlar. Sonra koltuklarina oturup verdikleri bulgur ve komurun parasini misliyle geri aliyorlar. Sadece cocuklarin degil bir cok insanin barinma sorunu var. Gelismis ulkelerde kabul edilemez bir durum. 11 kisilik aile iki odada yasiyor. Ve her gun her kanalda Sn Erdogan ne kadar buyuk ulke oldugumuzu ve Avrupanin bizi kiskandigini anlatiyor. Ve iki odada yasayan 11 kisilik aile Akp ye oy veriyor. Bulgur ve komur icin..!
Yanıtla (8) (0)Saldım çayıra mevlam kayıra...bu kadar basit.
Yanıtla (6) (0)Misal;Her taraftan pislik AKACAK (gorsel,yazi,muzik,soylem,dizi ve bazilari Sanatci,Özgürlük adı qltinda zirvalayacak ) ortalığa ,,Ne kadar mucadele edebilirsin ki ?..Sonra çoğumuz evde bile ne kadar hakimiz cocuklara..?..kucuk misal,Cocuk bilgisayar oyununda,baska bir seviye için "annesini" kandirip kredi kartindan para veriyor..uzar,gider..Sadece atip,tutmak yetmiyor. Herkes kapısının önüne ilk önce baksin..Yoksa,,tuslara basip,,Ciziktirmek BASIT..
Yanıtla (4) (2)Eğitimsiz insanların ferasetiyle (kolayca kandırılıp güdülebilen ) övünen, ūlkenin tūm varlıklaŕının ūzerine çöreklenip kene misali yapışmış bir zihniyetin, geleceğimizi istesek de istemesek de devralacak olan çocuklarımızın eğitimli insan olmalarını sağlamalarını ummak bir hayaldir,
Yanıtla (32) (5)Usta işi bir tespit.Helal! Bu yorum, "Halkın sağduyusu" veya "Anadolu irfanı" gibi içi boş nitelemeleri de bana çağrıştırdı..
Yanıtla (16) (2)Ogretmen bey..Dogru eksik,aksaklik tonla..peki,,,Okumus ve bilincli olanlar ne yapıyor,,Buyuk alternatif denilen ve sayısız kere yenilmis ustune de ETRAFIMDA GEÇMİŞI TEMIZ BIR KISI OLSA deyip hala pesine takilanlara Aydin,Munevver diyebilirmiyiz.?.içlerinde ustelik kac kere vekil olanlar var..(dede,baba,torun).. VAZGECILMEZ Piri Faniler mi bunlar.Oysa mezarliklar benzerlerinden doluuu.Biz bu patinajlara ve buradan menü sunanlara sadece Gülüyoruz....*** Motivasyonumuz Anadolu İrfani... Vesselam..
Yanıtla (5) (5)Siz gülmeye devam edin.21 yıldır peşine takıldığınız çıkmaz sokak için muhalefet bahaneleriyle kendinizi avutup ülkenin geleceğini mahvetmeye devam edin.Bakalım nereye varacaksınız.Her zaman iddia ediyorum bu zihniyet için ülkenin ve çocuklarının geleceği maddi çıkarlar yanında sıfır kalır,umurlarında bile değildir.
Yanıtla (12) (1)11:16..Hikaye..bazi AKRABALARIM'da aynı fikirde sizinle..Oysa uyanmak işlerine gelmiyor. Rahat bir Muhalif Konforlari var..biz düşündükleri ve karşı oldukları icpolitika dışında bir açı'dan bakıyoruz.Sonra mecburmuyuz bu dayatilan ıcpolitik menuden secim yapmaya...Rh."Meshur"Erzincan.valisinin bazi kallavi makam,koltuk vb durumda olanlarin hallerini guzel HİKAYE ediyor ic yüzünü. ....fakat bazılarını Politik cikari (ekmek parasi) için biz ciddi dinleriz ve gulmeyiz,,ama gidene kadar.***
Yanıtla (0) (3)AKP den ayrılanların muhafazakar kesimin ‘aydın ve münevverler’ i olduğunu anladığınızda aydın ve münevver düşmanlığından vazgeçersiniz. Bu ülkenin aydını fetö konusunda, deprem konusunda, ekonominin gidişatı ve damat konusunda uyardı birini dinlemediniz. Şimdiki uyarıları da dinlemiyorsunuz ama aydının bir şey yapmadığını söylüyorsunuz. Çaydanlık mı üretsinler?
Yanıtla (3) (0)Öğretmen,tespitlerinizde haklı olmakla beraber bu ferasetten memnun olan ve eğitimsizliği,çapsızlığı,yobazlığı bir lütufmuş gibi sunanlara ne demeli?Sosyo-kültürel yobazları baştacı eden okumamışların hallerinden pek de şikayetci olmadıkları acı gerçek.Doktora düşman,öğretmene düşmanama mühendise şükran eden bir toplumun fay hatları çökmüştür.
Yanıtla (6) (1)Boşuna beyninizi,kaleminizi yormayın sayın yazar. Kimin umurunda?
Yanıtla (5) (1)Bu hükümet sadece bugünlerimize değil geleceğimize de ihanet etti ! Sırf biat için bizimkiler iktidarda olsun diye görmezden gelenler bu vebal size yeter! Siz yine inadına her seçimde oy vermeye devam edin. Belki başınız göğe erer.
Yanıtla (12) (1)Turhan cömez devletin koruması altındaki çocuk esirgeme kurumu yurdunda kalan kız çocuklarını anlatmıştı. O kendisi görmeye gittiğinde gece 30 tane 14 yaşında kız, dışarıda mesaide imiş. Öyle anlatıyor. Youtube'da var. 2008 galiba. Şimdi düzelmiştir mutlaka. Kimse konuşmuyor çünkü. Ulkemizin Büyüklerine güveniyoruz.
Yanıtla (7) (1)Küçük çocuk okula gidemezse, sokakta kalırsa, pilav satmakla başlayan kariyeri, turkiyenin en güçlü mafyasının liderliğine kadar yükseliyor. Türkiye seninle gurur duyuyor diye her gittiği yerde tezahürat da buluyor. Ülkemiz fırsatlar ülkesi. Her şey eğitim değil.
Yanıtla (8) (1)Egitime, okullara hic gerek yoktur !! Kardes ulkeler Afganistan, Pakistan gibi olmak icin ...bu ulkelerin, egitimde ne yaptiklarina bakip, aynisini fazlasiyla yapmak gerekir !! Kizlarin 10 yasina kadar egitim almalari zaten yeterlidir...Din egitimine verilmesi gereken onem ve finans artirilmalidir. Kutsal din ideolojisindeki, huriler...cariyeler, koleler, kullar, savas esirleri kadinlar, sualsiz itaat, kilic hakki, ganimetler, yagmalar, gibi manevi...yuce..degerler...ekseninde, odaklanmaliyiz !
Yanıtla (11) (3)Rahmetli Erbakan "burada oyun oynamıyoruz "diyordu.Evet burada oyun oynamiyoruz.Internette çocuklarımıza yonelik saldirilar milli guvenlik meselesi olarak ele alınmalıdır. Bu konuda uyanık olmazsak durum dahada kötüye gidecektir.Televizyonlarimiz gercek tehditlere deginmiyor.Toplumu yeterince aydinlatmiyor.iki üç kisiyi çıkarıp muhalefeti cekistiriyorlar yaptiklari bu.
Yanıtla (14) (1)Lisede okuyan cocuklarimiza Samiha Ayverdi'nin kitaplarını önersek okutsak epey bir yol alırız. Ayrıca liseli ve üniversiteli gençlere Ali Fuat Başgil 'in Genclerle Başbaşa isimli kitabı dagitilirsa çok çok faydalı olacağı kanaatindeyim.Milli Egitim Bakanına duyurulur.
Yanıtla (15) (0)Ergun bey iki abide aydınımızın isimlerini zikretmişsiniz. Fikrinize tamamen katılıyorum da onları okuyup anlayacak çocuklar nerede. 78 lilerden sonra kitap okuyan, okuduğunu da anlayan nesiller gelmedi.
Yanıtla (8) (1)Bu iktidarın maalesef gele gele geldiği nokta , devlet aklını olgunluğunu bırakıp hamasetle ülke kaynaklarını yabancılara satmak ve avrupaya sıçramsın diye göçmenleri ülkeye doldurmak olmuştur. Ele geçirilmiş medya gücü ile de halka uyutup malı yandaşla paylaşmak.
Yanıtla (6) (1)Devlet nedir? Bir devlet niye vardir? Kralliklar-Sultanliklar gercekten devlet midir? Vergilerimiz egitim, yol, su, elektrik vs olarak vatandas olarak bize geri gelmiyorsa neden vergi veriyoruz?
Yanıtla (6) (2)Bir devletin büyüklüğü sarayları lüks araçları, konforlu karşılama ve törenlerle olamaz. O ülke halkının refah seviyesi ve adalet anlayışı ile ölçülür.
Yanıtla (10) (2)Deveye sormuşlar boynun niye eğri diye o'da nerem doğru ki demiş. Sayın yazar Tr hangi konuyu ele alırsanız alın elinizde kalır ve her konu ve mevzuda problem var. Allah için söyleyin bir tane iyi işleyen ve çözüme kavuşmuş bir mevzu var mı? Ve gittikçe her şey daha kötüye gidiyor yani ümit yok.
Yanıtla (6) (2)Yahya Kemal'in 'Sessiz Gemi'sindeki son beyit şöyledir: ''Bir çok gidenin her biri memnun ki yerinden; Bir çok seneler geçti dönen yok seferinden.'' Sevgili halkımıza uyarlarsak: ''Bir çok fakirin her biri memnun ki fakirliğinden; Bir çok seneler geçti dönen yok seçiminden''! Bir tane de Ziya Paşa'dan: ''Nush ile uslanmayanı etmeli tekdir, uslanmayanın hakkı kötektir''! Namuslu insanların ikazları ile uslanmadık, şimdi kötek yeme devri! Sürüne sürüne ergeç aklımız başımıza gelecek.
Yanıtla (7) (0)İyi ağaç meyvesinden belli olur. Ağaç kötüyse kesilir odun olur.
Yanıtla (5) (1)En can yakıcı cümle, "lafla peynir kelimesi yürümüyor" idiyse de dünya şeysi 22 senedir yürütüyor, bol bol yalan, iftira ve popilizmle....
Yanıtla (8) (1)Mustafa bey yıllarca yazılarınızı takip ederim. Değindiğim konular ve içerikler genelde ilgimi çeker, büyük bir keyifle ve dikkatlice okurum. Yazdıklarınızı ciddiye alırım.
Yanıtla (2) (9)AMA... Son yıllarda siyasi görüşleriniz yazılarınızı ele geçirmiş olduğunu görüyorum.
Siyasi görüşlerinizi kendinize saklasaniz da biz de kaleme aldığınız yazıları dikkate değer bir ilgi ile okuyup kamu vicdanı edinsek.
SAYGILARIMLA
Bu iktidar, yapmaya degil yikmaya geldi. Egitimi, sosyal iliskilleri, aile baglarini, toplumsal refahi yerle bir ettiler. Duzeltmek icin elli yil yetmez.
Yanıtla (31) (2)Eğitim kültür alanındada bölücüler.
Yanıtla (6) (1)Cumhuriyet kimsesizlerin kimsesidir. Çocuk bakma ehliyetinde olmayan ailelerin de çocuklarını cumhuriyet bakar ite kopuğa bırakmaz eğer ki o cumhuriyet ise.
Yanıtla (14) (1)Bunlar ciddi konular ...Beka sorunu değil. 2 yeni camii ile sorunu çözmüş oluruz.
Yanıtla (17) (4)Köye geldiğimde bahçeye yardim edecek 12,ila 16,yaş arasın taşımalı eğitim goten çocukların ilk istekleri.Abi,amca sen bize para verme..Et,köfte pirzola al doya,doya mangal yapalım..Üstünede tatlı olarak iyi çukulata dondurma..Birazda karışık meyve al..Cocuklar verilen bayat sandviçleri yemiyor para bulursa simit alıyorlarmış.Her gün köyün çocuklarına şehirden istediklerini alıyorum,yüzleri neşe içinde gülüyor.Abi,Amca sen kışında burda kal..Çocuklarına istediklerini alamayan ana,babalar.uyan..
Yanıtla (19) (3)Kadin cinayetlerine cozum bulduklari gibi bu konuya da cozum bulurlar. Ulkeyi cok iyi yonetiyorlar cok.
Yanıtla (21) (3)Önce büyükler bir doysun. kalırsa çocuklara verirler inşallah.
Yanıtla (22) (2)Avrupa bizi gavur gibi kıskanıyor.
Yanıtla (16) (2)