Allah razı olsun haka hak batıla batıl diyenlerden. YA ARKADAŞ SEN KURAN VE SÜNNETTEN AYRILIRSAN BE ARKANDA DURMAM. ADALET ADALET ADALET DİYORUM. VE AF BEKLİYORUM...

Bu kadar güzel özetlenebilir

Baba ailesini dış tehlikelerden korur ailesinin geçimini sağlar ama zaman zamanda çocuklarını terbiye için cezalandırabilir hatta dövebilir. Türkiyenin içinde bulunduğu tehlikelere karşı hepimizi koruyan Reis bizi biraz cezalandırabilir. O da babalık hakkıdır.Babanız sizi biraz dövdüğünde komşuya baba denmez.

muhtemelen size de düşünebiliyor denmez. Herkesin kendi babası var. Erdoğan baba diye değil maaş verdiğimiz bize hizmet etsin diye seçtiğimiz biri. Biz onu cezalandırma yetkisine sahibiz

Ne hastalıklı bir kafa yorumu

09:41 bunu sana kim anlattı bilmiyorum ama buna benzer hikaye anlatan birine daha denk gelirsen hiç çekinmeden ona puffff yap. Ben sana öfff yaptım.

Okura: Köleci, kul zihniyetin batsın. Hâlâ birey, adam olamamışsın.

Kim verdi ona babalık hakkını?

Sen babanı kendinmi seçtin. Yönetici baba değildir. Erbakan hoca garson devlet derdi. Siz patron devlet anlayışındasınız.

Bırakın erdoğan ın danışmanlarını korumaları uçakları sarayları....diyanet de 130 000 imam var iken bu ülke nasıl düze çıkar bu israf ile üretim olmadan nasıl olacak?Bunların paraları nerden ödenecek?

10.30 Ödediğin vergin kadar konuş. Daha kalabalık laf etme. İmamların bütün maaşları bu ülkeyi kurtaran dindar şehit kanları ile ödenmiştir... Bu ülke için ateist, seküler, laikler can vermedi. Dağdan gelip bağdakinin işine karışma...

Ne bu? Tarih bilgisi desen değil, bugünden gözlem desen değil… Ne geçmişte ne bugün “laikler askere gidemez” diye bir uygulama görülmüş duyulmuş değil; tüm askerler de şehit olabiliyor. Bu şehitleri siyasi propaganda malzemesi yapma çabası çok ama çok çirkin.

Kadrosu var...130 000 ...boş mu kalacak.. Diyanet olmasin. Afganistani bile mumla ararsiniz...

Swap dediğiniz şey faizle para almaktır. Nas var nas dedikten sonra oraya buraya gidip swapla para aramak üstelik bununla övünmek nasıl bir yönetim şeklidir.. Daha da kötüsü kendine muhafazakar diyen ahlak timsali kesilen seçmenin de bu durumdan hiç rahatsız olmaması.

9.37, Swap ile faiz aynı şey değildir. Ülkenin dış borcunun tamamı swap anlaşması olsaydı ekonomiye yükü daha az olurdu. Maksimum öngörülen bir enflasyon ve öngörülen bir döviz kuru olurdu. Faizli dış borç ekonomide öngörülemez dalgalanmalara yol açıyor. Tabi en doğrusu borçlanmamak, ürettiğin kadar tüketmek. Ama üretimi teşvik ederek ekonominin düzeleceğini öneren çağdaş bir ekonomik anlayış var. Bunun neticesinde çağdaş olmak isteyen her birey ve her devlet borç batağında yüzüyor...

swap ta dolar aldığın ülkeye faiz ödersiniz beyefendi aynı şey değil diye yazmayın. Faiz ödeyince de düşük mü yüksek mi olduğu siyasi bedeli olup olmadığı başka bir konudur.

12.37, Swap bir tür vadeli ekonomik takastır. Vadeli döviz kredisinde zaten faiz var. Faizli krediye swap demenin alemi yok. Yani swap ile faiz aynı şey değildir. Artık bu hakikate de itirazın alemi yok.

Arkadaşım; zina zinadır, hülle de olsa zinadır, rızayla da olsa, zorla da olsa zinadır. Aldığın paraya kira veriyorsan bu faizdir, Verdiğin paraya kira alıyorsan bu faizdir. Riba da , kar ortaklığı da , swap ta faizdir , yalan yalandır, doğruyu söylemiyor, doğruyu konuşmuyor, dediğinizde , ne demek oluyor, yalan söylüyor, demek değil mi?.Bu laf cambazlığı da faize kılıf olmaz. Kendinizi insanları kandırabilirsiniz , Körfez şeyhleri gibi , ama Allah’ı cc.asla kandıramazsınız.. Doğrusu bu….

Diyelim ki Swap faiz değil, kötü yönetim aklanacak, ekonomi düzelecek mi? Neyi kanıtlamaya çalışıyorsunuz?

Ekonomik bir terimin yanlış kullanılmasını düzeltiyorum. Swap işleminin kendisi faiz değildir. Ancak swap yapan kişiler ayrıca bir vade farkı uygularsa o faiz olur. Ülkemiz için swap ile borçlanmak yüksek faizli dövizle borçlanmaktan çok daha iyidir. Ama en iyisi swap bile yapmadan ekonomiyi yürütebilmektir. İktidarı bir yandan faizi yükseltmiyor diye hükümeti tenkit edip, diğer yandan faiz saydığı swap için tenkit etmek çelişkidir.

tüm bunlardan sonra sürekli faizle iş yapan bankaların karlarının düşük olması lazım ama en çok kar eden faizle iş yapan bankalar.

Ne faizi Kardeşim... Enflasyon 75..80 diyorsunuz..fauiz denilen 15...20..35... Bunun neresi faiz... Faiz dersen buna negatif faiz denir... Ezberlerimizi bir bozalim... Bunun riba ile alakasi yok...

Çanakkale Köprüsüne 45 bin araç geçiş garanisi verilmiş. Bayram arefesinde geçen arac 14. 275 ! Geçmeyen 31 bin aracın her birine Hazineden 17, 7 Avro ödenecek. Yani yaklaşık günde 690.000 Avro bizim cebimizden köprüyü yapan şirkete ödenecek. Emme Basma Tulumba gibi! Tarihe bunlarda geçecek. Ve Bakan Varank halä, "Türkiyeyi dalgalı denizden cikaracak tek lider Erdoğan" diyor. Batıran Erdoğan çıkaracak ta o yani!! O da biraz sabredin diyordu. Bunlarida tarihin kara sayfasına yazmak kaydıyla.

Tahsin, Çanakkale Köprüsü ihtiyaç mıydı, değil miydi onu tespit etmek lazım. Eğer ihtiyaç ise geçiş sayısı üzerinden finansını eleştirmek çok ucuz ve cahilce bir eleştiridir.

Mesele köprünün finansmanı zaten. 1e mal edilecek şeyi 6ya 8e mal etmek gündüz gözüyle vatandaşı soyup soğana çevirmek. Köprü yapılsın ama tefeci finansmanıyla değil. Anladın ?

İlk açıldığında Orhangazi de böyle olmuştu.Kısa süre sonra Çanakkale Köprüsü de garanti sayısını aşar.

Bu dönemi yazmanın zorluğu özellikle muhafazakar siyasetten gelenler için zor olacak. 2011 seçimlerini kazanınca ‘yeni bir tarih yazımı’ ve ‘ toplumsal restorasyon ‘ diyenler şimdi ikiye ayrılmış durumda. Yani bugünün tarihi artık bir kendilerinin yazdığı birde statüko dedikleri CHP nin yazdığı tarih olarak okunmayacak.

-Yargılandığın davadan beraat ediyorsun yetmiyor.
-Yargıtay beraatini onaylıyor yetmiyor.
-Casusluk iddiasiyla tutuklu yargılandığın davadan beraat ettiren mahkeme illa ceza verecek ya...
-Bu defa yargıtayca kesinleşmiş beraat kararını tanımayarak, yok sayarak hem de ömürboyu ağırlaştırilmış müebbet hapis cezası veriyorlar...

Darısı bu kararı verenler, verdirenler ve tasvip edenlerin başına...

"Casusluk iddiasiyla tutuklu yargılandığın davadan beraat ettiren mahkeme illa ceza verecek ya..." Bu nasıl Türkçe ya hu. İlle ceza vermeye niyeti olan mahkeme neden beraat vermiş?.. Ne yazsak fark etmez mi diyorsun...

Din referanslı hiç bir yönetim hiç bir ülkede bugüne kadar medeniyet refah eşitlik getirememiştir. Gerçek din bu değildri demenin de bir anlamı yoktur. Gerçek din hiç bir zaman uygulanamamışmıdır?

9.29, Din referanslı Osmanlı Devleti İstanbul'u fethederek Doğu Roma İmparatorlunun varlığına son verdi. Ama kurt kocayınca itlerin maskarası oluyor...

Akp reisi cb sıfatıyla artık her gün yaşanan hekimlere saldırılara ne diyor? Umurunda değil mi acaba? Bu ülkede hep kötülük mü galip gelecek? İyilik adalet ve insanlığa hasret kaldık.

‘Güneydoğu’da halk oyuyla seçilen başkanlar görevlerinden alındı, yerlerine kayyum atandı. Sonra seçilip geldiler yine görevden alındılar yine kayyum atandı.’yazıyorsunuz ya Mustafa Bey.Bu bahsettiğiniz eşkiyaların Diyarbakır’ı,Sur’u,Van’ı ne hale getirdiklerini,sonra da atanan kayyumların oraları nasıl düzelttiklerini hiç mi görmediniz?İstanbul’un her felaketinde tatilini yarıda bırakmayan İmamoğlu görevden alınmayı haketmiyor mu?

Muhalifler Orhangazi köprüsünü dillerinden düşürmüyordu.Altı aydır bu köprüdeb gatanti sayısının üzerinde araç geçiyor.İstanbul İzmir otoyolu hakeza.Bu gidişle muhalif ekonomi yazarlarının elinde bir Zafer Havaalanı kalacak.Onunla ne kadar idare edebilirler bilöiyorum.

Şu kadarını biliyorum ki yanlış artık doğru görülmekte haram helal uygulamada önemsenmiyor maddi her konuda helal dikkate alınmaz oldu ahlak, haya, adının harama ve hırsızlığa, hukuksuzluğa karışması meşru hale geldi. Eskiden utanma vardı şimdi arsızlık, pervasızlık var. Çürüme çok yaygın ve hızlı. Yazık oluyor.

Mustafa efendi;Arada ümet verici makaleler yazsanız fena olmaz sevaptır.Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhat gibi.Bir nefes cihana bedelse ya diğer nefesler?Bir gözümü dünyalara değişmem,ya diğer uzuvlarımız.Dünyanın engüzel ülkesinde huzur ve güven içinde yaşamak nebüyük bir nimet'tir.Bu ülkede kimse acından ölmedi,ölmeyecek(inşaallah). Allah cümlemizi ;Çileden, gamdan kederden sıkıntıdan,hastalıklardan uzak etsin.Çilesiz bayramlar dileği ile

yeni nesile bir örnek ahmed 61. Dünyadan habersiz sefaleti kutsayan teslimiyetçi biri.

Bizim teslimiyetimiz Allah ve Resülün'den başkasına olmaz.Ehlisünnetten başka yolumuzda olmaz

Necip Fazıl bir şiirinde der ki: " Birine dokuz pul birine bir pul ..." Mesele açlıktan ölmekse bir pulla yaşarsın lakin mesele yozlaşma ve ahlak, karakter çürümesi.

Ahmed61, her mesajın siyasi..Teslim ol, kurtul diyorsun.. Hâlbuki senin de bildiğin bir "dilsiz şeytan" olma tehlikesi var..Bu bizi senin dediğinin tam aksi yönde teşvik ediyor ve etmeli.. Aksi hâlde insanlığımızı kaybeder, sürü oluruz..

Şu yorumumda siyaset'mi varmış Muammer?yazık

Kendin dışındakilere her türlü regülasyon, ayar verme siyasi bir tutumdur güzel kardeşim..

Duanın karşılığï bunu?Ve sübhanellah

61 Ahmet bey efendi...! faiz enflasyona sebep değilken..! yâni 1 sene evvel somun 1 liraydı, şimdi 5 lira (oda şimdilik daha).. Allah siz ve gibilerinizi daim etsin..! yoksa millet nerden bilecekti, açlığı yokluğu, marketkerde dönme dolap misali boş boş dolaşmayı..

Türk Devleti hiç bir zaman ümmetçi değildir.Osmanlı’da ümmetçi değildi.Biz bir milletiz,Millet, dil, din, ahlak ve bütün güzel sanatlar bakımından ortak olan, yani aynı eğitimi almış bulunan kişilerden oluşan bir topluluktur.” Ümmet arıyorsan Afganistan’da Taliban seni dört gözle bekliyor.Bizim içinde kayıp olmaz.Ama orda trollük yapman zor.

İnsanlara ümit vermekle mutlu olunmuyor.Önce sosyal adaletin sağlanması gerekmez mi?

İstanbul'da askeri alanların, bir bir imara açılmasını duydukça, pazarda kiraz satan arkadaşın sloganı aklıma geliyor Alın bu kirazdan Kalmaz birazdan

Ekrem imamoğlunu beğeniyoruz fakat hükümete akp ye ve yancilarinin ağzına bal surmemeli.hernerde isen kalkıp o saat istan bulun başında sel felaketinin içinde olacaksın.kimseye çizmeli firsatciya fotograf fırsatı vermeyeceksin. Dikkatli akıllı olacaksın. Sana umut baglayanlari mahcup etmeyeceksi. Senin hata yapmani dört gözle bekleyenler olduğunu bileceksin. Biliyorum demeyeceksin akıllı uyanık zeki olacaksin.hadsizler iş bilmezler yagmacilar sana iş ogretmeyecek. Birdaha olmasın Ekrem başkan,

Hala medet umuyorsunuz ya İmamoğlu ndan deprem ziyareti Erzurum da kayak, Karadeniz ziyareti parti içi muhalefet, kar yağdı balıkçı da keyif, isviçrede "keyfine bak" sel oldu önce bodrum, şimdi Fethiye uyanın artık chp nin ve altılı masanın adayı Kılıçtaroğlu. Kolay lokma Kılıçtaroğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan. Unutmayın üzülürsünüz sonradan.

Doğrusu ben her felaket bölgesine pek çok siyasetçinin koşturmasından hiç hoşlanmıyorum. Orman yangını ise ilgili bakan gitsin, depremse şehircilikle, bayındırlıkla ilgili bakan gitsin… Diyeceğim durumu gözleriyle görmesinde yarar olan, işi icabı doğrudan gerekli kurtarma, tedbir çalışmalarından sorumlu olanlar gitsin. Bir de halka moral vermek için CB gitsin. Ama yapacak somut işi olmayanların gidip sıra sıra dizilip bazen kurtarma çalışmalarını bile aksatmalarının yararı yok.

Düşünceli, gayet doğru diyorsun. Ama afet bölgelerine zaten ilgili bakanlar ile bölgenin vekil ve bakanları gidiyor.

Zamanında önlem aldıramayan, Ekibini organize edemeyen beceriksiz yönetici, her mukadder felakete ayağına çizmeyi çekip şov yapmaya gider ki en azından zevahiri kurtarsın.

Mahallede bir aile var, evin reisi evde ne var, ne yok satmış, borç üstüne borç yapmış, aile fakirlik içinde yaşıyor. 20 yılın sonunda aile eşrafına; sabredin mahallenin en zengin 10 ailesinden bir olacağız, size elektrikli araba alacağım filan diyor.muş...

Birden olmadı. Gidişin Buraya geleceğini hepiniz biliyordunuz.

"Laf dinlemek şöyle dursun, dostça ikazları bile öfkeyle bastırıyor" Bu cümle çok düşündürücü. Nasıl anlayalım şimdi bunu. Bu cümleden ortak akıl çıkmaz. Biz olduk sen çiğsin o yüzden bizi dinlemelisin bizim aldığımız kararları uygulamalısın gibi olmuş sanki. Oda senle aynı kafada olduğu için dostlarını öfkeyle bastırıyor olabilir mi? Bence değişime kendinden başlamalısın.

“Beni, bizi dinle” demekle “kapa çeneni, otur aşağı! Sesini duymayayım sakın!” demek sizce aynı şey mi?

"Laf dinle" kalıbının ne ifade ettiği çok açık. Yazarın Türkçe'ye hakimiyetide çok açık. Benim bu cümleden anladığım yazar Cumhur başkanı ile aynı zihin dünyasında sadece bir sebepten güce olan mesafesi açılmış.

3 koyun güdemezler dedi.5 gtane maskeyi dağıtamadı ...paralı olmaz dedi.parayla satıldı... bu da kayseri ekmek kuyruğu: https://twitter.com/yukselodabasi/status/1546485771313598466

Eyy akp li MHP li kardeşim bayrak ezan beka diyerek bizim bayrak ezan milletimizin dikkatini dağıtıyorlar.kimsenin bayrakla ezanla derdi yok.derdimiz dinimiz milli duygularımız adalet hukuk eğitim hukukumuz ihale kanunlarıyla bizim paramızı üç beş çeteye vermedin .araştıralım vergi borcu silinenleri,.

Tek adamların özelliği, insanın istediği gibi yaşaması değil, başkalarını kendi istediği şekilde yaşamaya zorlamasıdır. Erdoğan buna tipik bir örnektir. Türkiye K.Kore"mi?

Vallahi tek adamlar da istedikleri şekilde yaşıyorlar mı hiç emin değilim. Demokratik düzenin oturduğu ülkelerin siyasetçilerinin hayatı bana çok daha rahat ve keyifli görünüyor. En azından muhalefet mensuplarıyla siyasi yarış çok daha barışçıl, rahat, yönetebilmek için sürekli kaba güç kullanma zorunluluğu yaşamıyorlar, rahat rahat tatillerini yapabiliyorlar…

Bütün dünyada olan ekonomik sıkıntılar bizdede var. Ekonomideki sıkıntının sebebi küresel piyasalar. Erdoğan milleti için gece gündüz çalışıyor. Muhalefet hiç bir şey üretmiyor. Erdoğan büyük lider. Türkiyeyi mutlaka düzlüğe çıkaracaktır. Nasıl yapacak bilmem ama Reis bizi kurtaracaktır. Ölümüne Reis ölümüne AKP

Düzlüğe çıkmak demek, rahat, iyi yaşamak demek. Hem “düzlüğe çıkacağız” diyorsunuz, hem “ölümüne ölümüne” diyorsunuz. Ne diyeceğinize karar verin: hem ölmek, hem yaşamak mümkün değil!

Bu donem en iyi bir dizi filmle anlatilacak.onun ismi de. "Kurtlar vadisi SOYGUN"olacak

akp nin hukumet yillari Tarihe" beton devri "olarak gececek.

AKP'den öncekilerin gecekondu devrinden iyidir.

Ev yok diyoruz...celişki yok mu....

Evet,ibreti alem icin boyle bir dizi film cevrilmeli ve ulkeyi soyanlar desifre edilmeli ki bir daha kimse devleti yagmalamaya kalkamasin..

Mustafa bey; ülkede her şeyin pahalılaşması, enflasyonun artması, avronun yükselişi...Türkiye özelinde küresel gelişmelerin/müdahalelerin ülkeyi etkilediği süreç olabilir mi sizce?

Kendi basiretsizliğinizin yol açtığı kaosu dış güçlere yüklemekten ne zaman vazgeçeceksiniz? Reisin “Faiz sebeb enflasyon netice” diye bir ucube öne sürdü ve Dünya bizle hala dalga geçiyor.

Karar Okuru Bey, Avro ne yükseliyor ne de düşüyor, değer kaybeden şey senin paran, yeter artık, kafanıza neyle vurmak lazım anlamanız için?

06.16, Euro dolar karşısında son yirmi yılın en düşük seviyesine indi.

Küresel süreçlerden tabii ki herkes sürekli etkileniyor. Yalnız eğer enflasyonda, yani pahalılığın artış hızında, dünyanın en önde gidenlerinden birisiysek, bu yerli ve milli etkenlerden bağımsız, yalnızca “küresel süreç”, “dış odaklar”ın siyasetiyle vs açıklanamaz.

AK Parti'nin başa geldiği 2002 yılını düşünün/hatırlayın... Küresel güçlerin küresel sermayeyi Türkiye'ye nasıl yönlendirdiğini, Türkiye'ye nasıl övgüler dizdiğini... Şunu demeyin: o zamanlar dünya ölçeğinde kriz yoktu... O zaman siz de eleştirdiğiniz hükümet yanlılarının durumuna düşersiniz. Şu açık: Tüm dünyada kriz var(enflasyon %1 'den 3'e veya en fazla 8'e) ama Türkiye'deki TÜİK açk göre % 70 küsür...

Dedim ya, küresel süreçler de hep var ve etkin, “yerli milli” denilen yerel süreçler de. Her dönemde tam hangi olguların ne ölçüde etkin olduğu ancak somut bilimsel analizle mümkün. Yanlış olan, olumlu ekonomik gelişmeleri salt iktidar başarısı görürken, olumsuzları salt küresel süreçlere, dış güçlere bağlamak. Teşhis hatalı olunca durumu rahatlayabilecek yerel tedbirleri alma imkanı da kalmıyor.

Doktorlarin grev hakkı olmalı fakat dükkanı kapatıyoruz kabul edilemez hastaneye gelmişim doktor grevde. Yanlış. Fakat uygulamalarıyla doktoru savunmasız bırakıp, tıbben yapılacaklar yapılmış doktor elinden geleni yapmış annemi oldurdun babami sen öldürdün.cocuguma iğne yaparken ağlattın.doktorlarida sorumsuz bilinçsiz insanların önüne atan şikayet mekanizmasini kendinden partisinden olmayanlara karşı kullanan hükümet sorumludur kusurludur.Doktor da insan tahriklere kapılmadan işini yapmalı.

Doktorlar zaten dükkanı kapamıyorlar; yoğun bakım, acil vs açık. - hastaların yaşamı hiçbir şekilde tehlikeye atılmıyor. Yaşamı tehlikeye atanlar, eli kolu ya da kolu kırılan doktorun daha iyi tedavi yapabileceğini sanan haydut ruhlu yurttaşlar, hele hele yoğun bakım basanlar…

Bizim bu ülkemizdeki uzun süreli iktidarlar ne yazık ki süre uzadıkça milletin hep kimyasını bozmuştur ve bozmaktadır ! Bu yaşanılan CHP, DP, AP ve ANAVATAN iktidarlarında hep böyle olmuştur ve şimdiki AKP iktidarı da aynı kısır döngüyü bize yaşatmaktadır ! Onun için şahsen benim fikrim iktidarları 10 yılla sınırlandırmak lazim diye düşünüyorum.

10 yıl da uzun. Önemli olan demokratik düzenin yerleşmesi, ki halk, hem ülkenin koşulları, farklı partilerin sorunları çözme yöntemleri halkında daha etraflı ve doğru bilgi sahibi olup siyasi tercihini çıkarlarına uygun yapsın; hem de, seçimler serbest, adil olsun ki oyunu gönlüne verebilsin, sandıkla giren de sandıktan çıksın… Ve tabii iki seçim arası da yönetime yurttaş katılımını sağlamak çok önemli.

Kızılay Afrika da kurban kesiyormus bu millet in kursağında yıllardır et yok siz uzayda mi yaşıyorsunuz beyler saraydan öğlemi görünüyor millet aç sefil kendi halkından haberi olmayan yöneticiler.

Yöneticilerimizin neden halkın halinden haberleri olmasın? Olur mu öyle şey?! Uçan kuştan haberleri var; on yıl önce yazılmış iki satırlık uyduruk tvitlerden bile haberleri var. Kararları, uygulamaları bilmedikleri için değil, öyle tercih ettikleri için. Ağlamayan bebeğe mama yok hesabı herhalde.

Zor dostum zor.Anlatmak çok zor olcak.

Yazar khk Ankara ve Suruç katliamları vb haksızlık ve mağdurlarının çukurunun etrafını dolanıp yetmez ama yinede hukuk adalet diye yazmış tşk ler.

20 yılın içinde olup biten o kadar çok şey var ki. Hepsini şu anda bilmiyoruz. Bu güç sona erdiğinde, hatıralarını anlatanlar çıkacak, konuşamayanlar konuşmaya başlayacak. Deşifre olmayan belgeler çıkacak gün yüzüne. O zaman, bu güç sarhoşları ne yapacaklar. Hep birlikte göreceğiz. Keser döner sap döner, bir gün gelir hesap döner demişler…

Hepsinin icinde gene en temizi Sedat Peker. Hic olmazssa dobra. Ne diyorsa o.

Türkiye Cumhuriyeti tarihinde dobralıkta Rıza Nur'un eline kimse su dökmez ama ne hikmet ona sapık diyenler Sedat Peker'e en iyisi diyor...

Evet..*temiz,temizi* cabuk tanır..kisi kendi gibi bilirmiş karşıdakini..

ABARTILI lakirdilar. Tamam ekonomide ciddi sıkıntılar var..bunu kimse inkar edemez. bazi fırsatçılarin ciddi katkısı var herkes kafasina gore olur,olmaz zam yapıyor..sonra ortamı olupta uretmeyen şahsi ihtiyaçlar icin bile köylü var...Unuversite bitirip koltuk ve guzel maaş bekleyenler cook..Trafikte bile ekonomi mi lazim birbirimize saygi icin..butun bunların çözümü de gelecek politikacida değildir..Once herkes AYNAYA bakmali..kalem tutanlarda dahil..kimsede Sihirli değnek YOK..

Türk toplumu kendi dinamikleri 'toplum sözleşmesi' yapamıyor, yapsa bile uygulama sıkıntısı var. bunun nedeni var olan alt yapı. akıl ile değil, duygular ile hareket eden bir toplum her zaman yönlendirilmeye açıktır. onun için 'dün dündür, bu gün bugündür' sözü sözü alkışlanırken, 'bay Kemal yine çarketti' diye güya tutarsızlıgına dikkat çekiliyor.

Tarihi yazan galipler olduğu için ; onların yazdığı tek TARAFLI tarihle bir yere varılmaz..Çapraz okumalar yapılması mutlak manada şarttır..Tabi hakikati, gerçekliği arayanlar için..

Sağ olun Mustafa Bey,her ne kadar bu dönemin oluşmasında payımız,payınız çok olsa da yanlışları cesurca yazmanız aydınca bir duruş olmuş. Mustafa Bey, kişilerin ihtiraslarının kutsal dava olarak kalabalıklara boca edildiği toplumların hedefi olsa olsa toslayacakları duvar olur.

Erdoğan ve hükümeti nerde yeşillik varsa orayı neden yıkıyor?: AKP-MHP oylarıyla İBB Meclisi’nden geçti! Artık park değil… İstanbul Zeytinburnu’nda etrafı sitelerle çevrili alanda bulunan 5 bin 600 metrekarelik park alanı iptal edilerek cami ve okul alanı olarak düzenlendi. İmar planı değişikliği İBB Meclisi’nde AKP-MHP grubunun çoğunluk oyları ile kabul edildi.

Ekrem ve Mansur başkan artık elinde aldatmaca dan başka hiç bir söyleyeceği kalmamış 3 ay6 ay yok martan sonra diyerek günü kurtaran. 90 yetmedi bir 3 dakka daha diyen akp ye olmadık işlerle cizmelerle selle suyla karla kışla akp ye fırsat vermeyin. Millete diyecek birşeyleri kalmayınca, bakın yapamıyorlar dedirtmeyin.sifiri tüketen iktidara malzeme olmayın. Aman dikkat lutfen

Insanları programları ve fikirleri ile ikna edebilecek bilgi birikimi olmayan insanlar kabalık ve yasakçılığı çözüm olarak tercih ederler. Bir toplumun zor günlerde tek ihtiyacı olan sey diyalogtur. İktidar ne eleştirileri ne de karşı görüşte olanları hoş görü ile karşılıyor. Bu da toplumda aşırı kutuplaşmaya sebep oluyor.

Herşey çürüyüp aktı. Cehalet iktidarı ele geçirdi ve TUZ koktu. Sitem etmenin, kahretmenin yararı yok. Çok umut bağlayıpta yıkılmışsanız bile, baştan başlamak için yeni şeyler konuşmalıyız. Ama önce, hayatımızı karartanları kovmak şartı ile.

Kayyum işi su götürür. Bu ülke hendek savaşları tecrübesini ve "seçilmiş" belediyelerin bu ihanetteki rolünü yaşadı, bunu asla unutmayalım.

Unutmayıp da milli iradeyi, demokrasiyi askıya mı alalım? Bu ne biçim mantıktır? Ülkemizde seçilen herkes aday olmadan güvenlik kontrolünden geçiyor. Varsa göreve engel, bu adaylar kabul edilmeden tespit edilmelidir, hemen seçildikten sonra değil. Seçimle gelen yine seçim ya da mahkeme kararıyla gitmeli, yerine gelen de seçilmelidir.

Belediyenin kepçesini devletin askerine karşı hendek kazmaya tahsis edeni Patagonya'da da, İsviçre'de de görevden alırlar, seçilmiş falan dinlemezler. Belediye baştan ayağa enfekte olmuşsa gerekirse o belediyeyi kapatırlar bile. Kafanızda bir seçim fetişizmi kurmuşsunuz oradan yürüyorsunuz sanki seçim kazanınca her şey mübah . Bu tam akp kafası, sizinki de onun ayna tersi. Yok öyle bir dünya.

unuttuğunuz bir şey var bey efendi yeni seçilen belediye başkanları değildi hendek kazdıranlar. biraz hukuk okuyun

06.53, Kayyum gerekçelerini oku araştır? Sonra yaz.

okudum sen okudun mu? hayır.

Kimmiş o ister İsviçre ister Patagonya olsun tüm dünyada, “seçim meçim dinlemeden”, mahkemeye de gerek duymadan istediğini yapma yetkisinde olan? “Yaparlar” ederler diye konuştuğunuzda özne belirsiz. Cevap vermeden iyi düşünün; zira anayasal düzenimiz öyle sizin ifadenizle “seçimsiz meçimsiz” müdahalelere izin vermiyor. Anayasal düzene karşı gelmek de malum büyük suç.

Gerçekten basından bildiğim kadarıyla yerlerine kayyum atanan belediye başkanlarından “hendek kazmak”la suçlanan yok. Hatta kamuoyunda sıkça ön sürülen, belediye kaynaklarıyla terör örgütünü destekledikleri iddiası da savcıların iddianamelerinde yokmuş; başka gerekçelerle görevden alınmışlar.

duygusal olarak oy verse de ,mantıklı olarak halk kayyumu destekliyor.

Anarşi oluyordu diye askeri darbeyi mi savunalım??? Yanlış yanlışla düzeltilmez!! Hukuk özerkse eser adalet olur. Adalet toparlayıcı ve biricik rehberdir.

80 darrbesini kastediyorsak eğer, konfor alanından konuşmak kolay, yaşayan bilir. 82 anayasası %92 evet almış, halk razı olmuş, ibra etmiş, gerisi boş retorik. Yok bizim çocuklar demişmişler, zemin hazırlanmışmış öyle olmuş ta böyle kışkırtmış ta, hepsi lüzumsuz detay, fasafiso. Kışkırmayın kardeşim akıllı insaflı vicdanlı olun kışkırmayın. Komşusunun evini yakan cani, balyoz tepesine indiğinde ağlamasın.

Bu da bir ders, tecrübe yarattı. umarım, biz de, avrupanın ortaçağ karanlığını def ettiği dönemdeki gibi, bu karanlık dönemi, bir daha açılmamak üzere kapatacağız!

Ahmed bey bitik isimli yorumcu tam sizi tarif etmis,ağzına sağlık. Yorumunuza saygisizca mustafa efendi diye baslamışsınız. Bir insanın fikirlerini beğenir yada beğenmezsiniz, fikrini beğenmediğiniz insanlara saygısızlık yapmaya kimsenin hakkı yok.

Bu dönemin özeti, Erdoğan ve Bahçeli mafyaya özel af çıkarırken erinden genaraline kadar vatan evlatları hapislerde çürütülüyor. 2 saat önce tahliye edilenler tekrar hapse atılıp, ömür boyu cezaya çarptırlıyor.

Dün akşam hasta yakınlarından oluşan yaklaşık 50 kişilik grup, Adana Çukurova Devlet Hastanesi Acil Servisi'ne zarar vererek servisi bir saatten uzun süre çalışmaz hale getirdi. "O doktoru öldürmezsem adam değilim" diyen hasta yakını da dahil olmak üzere kimse gözaltına alınmazken, sağlık emekçileriyse saldırıdan dolayı hizmetten çekilme kararı aldı.

61 yaşındayım eskiden küllümünayip denilen alkolik yada kabadayı insanlar bile dinlerdi saygı duyardı dindar insanları. Ancak bu dönemde insanlar bir şeyi yaşayarak öğrendi oda her dindar ahlaklı değildir ve ahlaksız insan toplumun en zararlı yaratıklarıdır. Yaradan dan öteri yaratılanı "severler" ama ermeni,yi kürdü , Yahudi,yi hiristiyanı kısaca kendisi gibi olmayan kimseyi sevmeyen bir güruh var karşımızda.

Konu hep ekonomiye bağlanıyor ama daha önemlisi toplumun yapısı. Malesef yozlaşmış adelet kavramını bilmeyen dünyaya bir katkı kaygısı olmayan, vizyonsuz, zihni bir iki bilgi ile kolayca tatmin olan, adelet kaygısı olmayan, konforunu arttırmaktan kendi bildiğini yapmaya devam etmekten haz alan basit ve de ayrışmış bir toplum ortaya çıktı. Medeniyet kurmak insanlığın onur seviyesi yukarı çıkarmaya çalışmak bu değildi. Aşiretler tarikatlar kurup çeteleşmek değildi.

Günümüzde imam-hatip ve müezzinler, namaz kıldırmalarının karşılığı olarak değil, başka bir işle uğraşmayıp böyle bir görev için mesailerini tahsis etmelerinden (habs-i nefs) dolayı maaş almaktadırlar. ( Diyanet işleri başkanlığı) Böyle açıklama yapanların bunlara inanların olduğu ülkede gerçeklerin yazıldığı çizildiği söylenebilir mi?

Kardeşim vallahi toplumu aydınlatan sizler gibi iyi gazeteciler ilkin bu kötüler gemisine iyi diye bindiniz sonra indiniz. Ne acı ki iyi dediğimiz insanlar da sonradan kimi saçını sakalını boyatmış kılık değiştirip meçhule giden bu kötülük gemisine bot ile yetişip binmeye devam ediyorlar hayretler içinde izliyoruz.

Bir ülkede dava beka şehit dış düşmanlarımız vatanı sevmek ezan bayrak gibi kavramlar sıkça kullanılıyorsa bilin ki birileri kurban ediliyordur ve gizlenen çıkarlar vardır

Bu millete yazdıklarınızı reva görenler birgün bu millet hesabını sormayacak mı. Helbet teki soracak.

Çıkarcı ,bencil ,yozlaşmış, kibirli,denetimsiz ,hukuksuz diyor yazar , sen avro yüksek ondan mı diyorsun ,küresel yolsuzluk mu olmuş dünya da bizi dd vurmuş ,troller okudukça bişey öğrenir mi ben de bunu merak ediyorum

Dünyada iki grup siyasetçi vardır. AB ve ABD'nin çok vicdanlı (!), adaletli (!), demokrat (!), adil(!) şefkatli (!)...siyasetçilerinin ülke yönetmeyi layık gördükleri ve ülke yönetmeyi layık görmedikleri...

Dış güçler masalında hala bıkmadınız mı ? Lafa geldiği zaman Türkiye AKP döneminde çok güçlendi bölgesel güç oldu dersiniz. Sonrada 20 yıllık iktidarımızda sonra hala Türkiye de siyaseti ABD ve AB belirliyor diye ağlarsınız. Biraz omurgalı olun yetti Bee..

Görkemli bina var ihtişamlı taş yığınları var amma onur, helal, meşru, hakkaniyet, güzel karakter kalmadı. Güzel Örnek insan ve insanlık değerleri tükendi. Yeter ki hedefe ulaş her şey her şey meşru anlayışı haram eğilimi hakim oldu. Bu gidiş çok düşündürücü. Elem verici bir tablo var acil ahlaka ağırlık verilmeli.

Sadece şunu söyleyebilirim çevrede insanlar daha önce yapmadığı ve utandığı haram fiilleri şimdi umursamaz ve hatta normalleştirerek pervasızca yapmakta. Korkunç bir çürüme var. Artık kim kimi nasıl aldatırım nasıl kazıklarım nasıl haramla, iltimasla torpille zengin olurum maalesef bu yoz yolun peşinde. İtimat ve itibar nerde?¿ Kokuşmuş bir ilişki ağı var. Ahlak yoksa ve azalıyorsa yalanlar geçer akçe olmuşsa adalet hiç olmaz.

Demokrasi,sayisi cok olan cahillerin hakli ve güclü oldugu rejim degildir !.. Cahiller tarafindan secilen cahillerin basa gectigi bir ülke gercekten demokrasi ile yönetiliyor olabilir mi?

Toplumun hiç de az olmayan bir kısmı halâ bu sistemi kurtarıcı gibi görünüyor. Celladını, kurtarıcısı olarak gören bir toplum, Kasabın bıçağını yalayan bir danaya benzer. Karl Marx

Sayın yazarı önceleri televizyonda izlerken iktidar yanlısı konuşmaları çok müteessir olurdum çünkü özünün iyi olduğuna inanıyordum, şimdi kitabın başından ortasından sonundan böyle güzel bir analiz yapınca demekki iyiler de hata yapar. Ama Orhan Gencebay'ın fabrika ayarına dönmeyip hala hataya devam etmesi çok enterasan.

"duygusal olarak oy verse de ,mantıklı olarak halk kayyumu destekliyor." saçma önermene/tezine/düşüncene/anlayışına/savına göre ....de sene...tüm CHP'li belediyeler de dört gözle SEÇTİKLERİ BELEDİYE BAŞKANLARININ GÖREVDEN EL ÇEKTİRİLİP yerlerine kayyum (hükümetin memuru) atanmasını bekliyor....

Kesin ve mutlak bir doğru ortaya çıktı. Akp ve MHP nin hiç bir hukuki ekonomik eğitim ve ülke geliştirecek değer uretemedigi.kontrolu kaybeden şoförün caresizliginde.direksiyonu çeviriyor ama çevirdikçe çarpıyor. Şarampole uçuruma az kaldı.bilmedigimiz tek şey uçuruma dusecegimiz an.

Sayın yazar ,bugünlerde geçecek .herkes yarın yaptıkları ile yüzleşecek. İktidar gidecek diye şehvete kapılanlar ;kimlerle hareket ettiklerini ,sözlerinin kimin işini yaradığını ...o gün geldiğinde neler yapacak, hangi utancı yaşayacak? Çünkü halk mühendisliğe izin vermeyecek .son 10 yılımız bunun delilidir. Bu nedenle utanacak şeyler yazmayalım/ konusmayalim yarın yüzümüze vurulur.

Din, ahlak ogretseydi Türkiye dünyanın en önemli ülkelerinden biri olurdu. Dindar görünen insanların yaptıkları yüzünden insanlar dindar değil ahlaklı olmanın önemini kavradilar. Bu dönemin belki de en büyük faydası Bu oldu. Din değil, ahlak önemli.

Hukuk bitti mi herşey bitiyor

Bu dönemin anlatılması/anlaşılmasını kolaylaştıracak öyle dramatik olaylar yaşanıyor ki; siyasi, ekonomik, adli, idari, sosyal... her alanda. Sanatla, edebiyatla, yazılı veya görsel ifade edebilmek için öyle senariste falan ihtiyaç yok. Zaten fiilen yaşanıyor. Görünmüyor, konuşulmuyor, duyulmuyor oluşu, istibdat ortamından dolayı, yapan yaptığıyla, çeken çektiğiyle kalıyor ondan. "Ahh!"lar tohum gibidir, bir gün ortaya çıkar.

Mesele sırf tam neyin nasıl olduğunu bilmekle sınırlı değil. Gözler önünde olanın da nedenini anlamak pek sık pek güç. Örneğin güya hastalar daha iyi bakılsın, daha çoğu daha çabuk iyileşsin isteyenler neden hastahanenin yoğun bakımını basıp, sağlık personeline saldırıp zaten durumu çok ağır hastaların hayatını da büsbütün tehlikeye sokarlar? Bu toplu bir cinnet hali!

Ortada kuyu var yandan geç. Kavala ve Gezi davasının zanlılarının dışında yazarın zikretmeye bile değer bulmadıkları da var mı. Bu dönemi yazanların bir diğer çilesi de sizin gibi görmemezlikten gelenlerin görmediklerini yazmak olacak. Dünyada iki grup insan vardır. Karar gazetemizin çok vicdanlı ama ürkek siyasal İslamcı yazarlarının adaleti layık gördükleri ve adaleti layık bile görmedikleri

Sor hele niçin bazı insanları, bazı olayları...görmemezlikten geliyor...Bu ülkede "çoğunluğa" çok büyük değer verilir; çoğunluk gazeteyi almazsa tirajı düşer, oy vermezse seçimi kazanamaz, kafalarına uymayan- bir gerçeği bile- söylersen linç eder.. sevmediği parti üyelerni ekrana çıkarırsan reklam vermez....Eeeee siyasetçisi de gazetecisi de vatandaşı da bu kriterlere uymak için elinden gelenin daha fazlası gayreti gösteriyor...

Dünya’da ‘iki grup insan varmış’ ! Hey yavrum be! Nerdeyse 8 Milyar insan var ve sadece ‘iki gruba’ ayrılıyorlar, ha? Vay vay vaaayy!

Nasılsanız öyle yönetilirsiniz Liyakat esastır imparatorluk bakiyesi olduğumuzdandır ki padişah tebaaya kullarım diyor buna rağmen muhafazakar kesimin tarihçileri ve yalakaları o dönem zalimlik yapmış yöneticileri kusursuz birer evliya gibi aktarmış günümüzde de tv ekranlarında etiket Sahibi yalakalar için bu dönemi yazmak millete yalan tarih yazmak ve inandırmak gayet kolay olacak

Sayın yazar. Her şeyi çok güzel izah etmişinizde, En önemli konuyu unutmuşunuz. Bu sistemin adına dünya"da ne diyorlar? Bizde yasak olduğu için ben söylemekten korkuyorum . Galiba sizde öyle.

“Siyaseti, hukuku, diplomasisi, eğitimi, ekonomisi bu zemin üzerine inşa edilmiş bir dönemin hikayesinden söz ediyoruz. Anlaması da yaşaması kadar zor dönemin…” buralara gelen yolda da epey bir katkınız olmuştu.

Milleti yok sayarak varilacak nokta bellidir. İnsani yok eden kibirdir. Allah basimiza merhameti bol olan ,komsusu ac yatarken yatmayan ,guzel ahlakli insanlar ihsan etsin . Bunlarida hesaba bu dunyada ceksin ki ibreti alem olsun.

İstanbul'un akp li valisi show yapıp akp genel başkanı zata selam çakmaktaydı, reisleride okluk koyundaki sarayında gülüyordu....

Bu yazdıklarınızın olmadığı bir dönem var mı. İnsan aynı zihinler aynı. Hepsi aynı.

Aynı taktiği ve aynı şeyleri 1979 yılında İran'da şeriat devrimi yapan humeyni de yapmıştı 79 devrimine kadar iran'daki solcuları ve liberal insanları kullanıp beraber Devrim yapan humeyni devrimden bir süre sonra kendisine destek veren bütün solcuları ve liberalleri idam ettirdi işkence ile öldürdü Erdoğan da aynısını yapıyor Beraber yola çıktığı bütün liberalleri muhalif çevreleri özgürlük isteyenleri bir bir tasfiye etti aynı kankası humeyni gibi.

Bir zamanlar "kara çarşaf gelecek“ diyenlerle muhafazakarlar alay ederdi. Bugünlerde muhafazakar yazarlar ülkenin üzerine örtülmüş kara çarşafı yazıyor. Cemaatin devleti ele geçirmesine kargaları bile güldürenlerin „kral çıplak“ demesi ironiktir. Ama, yaşama hakkının iki dudağın arasında olmasını kaldıramayacak bünyeler bu noktalara gelindiğinde filizlenir.

Akp yi desteklemeyi bıraktığınızdan beri ekranlara çıkmıyorsunuz.Erdoğanın hiddetinden çekinmiş olabilirsiniz ama Aydın kişinin bu topluma karşı görevi yok mudur. Ülkemiz ve demokrasi için köprüden önceki bu son çıkışta herkesin topluma bu yıkıcı dönemi heryerde yüzyüze anlatmamız lazım. Seçimlerde DEMOKRASİ GÜÇLERİNİN büyük farkla çıkması lazım.

Bir daha diyeyim; Bu dönemi gelecek nesiller hiçbirimizi ayırmadan çok ama çok kötü anacaklar. Onlara kaldırılamayacakları ağır gelecek bırakıyoruz,hem maddi hem manevi çok ağır borç bırakıyoruz. Tarih kitaplarıda hiç iyi bahsetmeyecek bizden bu dönemin insanlarından, bunlar kanla acıyla gözyaşı ile kurulan ülkemizi ....diye başlayarak. Belki bi son şansımız var,, belki.

Sürekli zik zak sürekli yalan. Bu yalanları halka pompalayan medya. Millet anladı artık kanmıyorlar. Cumhur ittifakının oyu yüzde otuzun altında olur. İktidardan gidince neler olacak bakalım. Geride enkaz bırakacaklar.

Muhafazakar ım diyenlerin yukarılara ne dümenler çevirdiğini sedat peker den öğreniyoruz. Muhafazakarlar yapılanları savununca insanlardaki dini inançlar zayıflıyor. Ortada dava falan yok bilgisizlik ve beceriksizlik lerin dinle öğretmeye çalışıyorlar. Her şeyleri menfeat ve para oldu malesef.