AB... Çok kolay çok zor bir süreç
Uzun süredir uzak kaldığımız ve fikir ayrılığı makasının bir hayli açıldığı Avrupa Birliği sürecine yeniden dönme ihtimali belirince “Nerede kalmıştık?” sorusuna cevap vermek bile zorlaşıyor. Öyle çalkantılı bir on yıl yaşandı ki hafızalarda en son nerede kaldığımıza dair bilgi kırıntısı kalmadı. Hem Türkiye hem AB bu dönemde olup bitenleri kendi hanesine kazanç saydı. Cumhurbaşkanı Erdoğan için anti-AB yıllar “yerli-milli propaganda konsepti” için zaruretti. Bütün seçimlerini bunun üzerine oturttu ve kazandı. Avrupa için de bu propaganda zaten üyeliğini istemedikleri Türkiye için “ne kadar uzak o kadar iyi” demeye yaradı.
Çok sayıda sıkıntılı konu varken, üzerine Suriye meselesi ve buna bağlı göçmen problemi eklenince üyelik sürecinde söz etmek anlamını yitirdi. Böylelikle, Avrupa’nın zihninde AB sınırlarının Türkiye’yi içermesi fikri iyice zayıfladı.
Bu açıdan Erdoğan’ın AB’ye üyelik üzerinden yeni bir çağrı yapması son derece isabetlidir. Sürecin aksamasında, gerilemesinde ve buzdolabına kaldırılmasında Türkiye’nin de eksikleri olduğu gerçeğini ıskalanamaz ama bu, karşı tarafın isteksiz ve dünden razı olduğu gerçeğini değiştirmiyor.
Türkiye, birçok açıdan Avrupa Birliği üyeliğine hazır değil ama birçok açından da kriterlere uygunluğu yakalamış durumda. Eğer iyi niyet varsa ve birliğe son katılan ülkelere gösterilen sempatik tutum esirgenmezse Türkiye de pekala eksikleri tamamlayıp üye olabilir. Karşılıklı siyasi irade varsa, bu süreçlerin ne kadar hızlı ve kolay aşıldığını son katılan ülkelerden biliyoruz. Elbette Türkiye’nin katılımı birliğe kolayca dahil edilen küçük ülkeler kadar rahat ve sorunsuz olmayacaktır ama kıtanın sınırında giderek büyüyen Rusya tehdidi ile zaten büyümüş olan sığınmacı meselesi bazı adımların geciktirilmemesi gerektiğini söylüyor. Türkiye’nin üyeliği on yıl öncesine kadar iki tarafa birçok açıdan imkan sunuyordu, şimdi daha fazla sunuyor. Böylelikle, hem güvenlik hem de ekonomik işbirliği ünitelerinde kapasite artırımı vaadeden bir alan açılabilir. İlk aşama olarak, zaten 2016 yılında tamamlanması gereken “vizesiz Avrupa” adımı atıldıktan sonra geri kalan takvimi işletmek düşündüğümüzden kolay olabilir.
Bu, sürecin “eğer istenirse” yürüyecek tarafı… Gelelim öteki tarafa.
Türkiye’nin üyelik sürecinin bugün, öncelikle AB’nin politik/psikolojik açıdan dahil edilmesi karakterine bürünmüştür.
Son derece gergin bir yakın tarihi olan Türkiye’nin üyelik sürecinde kilidin açılması iki taraf liderlerinin göstereceği cesarete bağlıdır. Erdoğan, NATO Zirvesi’nde ve devamında dün, “Beklentimiz AB’den istediğimiz cevabı almak” demekle niyet belirtiyor ama bu kadarının yeterli olmadığını mutlaka biliyor. Türkiye’nin sadece AB ile değil, bütün Batı dünyasıyla aşılması gereken problemleri bulunuyor. Doğal ittifak düzenindeyiz ama işler pek doğal gitmiyor. “Biz söylediğimizi söyledik artık top sizde” demek kilidi açmaya yetmeyecek. Çünkü söylemek değil ertelenen adımları atmak gerekiyor. Zira öte yanda, Türkiye’nin AB üyeliği ihtimalini zihninden silmiş bir Avrupa var. İçten içe, Ankara’nın Brüksel’den uzaklaşmasından memnun ama kritik konular gündeme geldiğinde de suçu Türkiye’ye yükleyen bir Avrupa… Ayrıca, müzakerelerin izlerinin dahi silindiği son on yıla eşlik eden süreçte bütün Avrupa’yı etkisi altına alan göçmen, İslam ve öteki karşıtlığı siyasetin de etki gücü var. Türkiye, AB yolunda ilerlerken destek olan vizyoner Avrupalı liderlerin yerinde bugün aşırı sağın tehdidi altında yol bulmaya çalışan yeni kuşak isimler oturuyor. Yani, Avrupa içinde yıllardır Türkiye’nin üyeliğe karşı dile getirilen “hazmetme kapasitesi” tezinin şimdi daha çok taraftarı bulunuyor. Bunlara ilaveten Türkiye’ye karşı sempatisi büyük ölçüde kaybolmuş bir Avrupa kamuoyu gerçeği de var.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, süreci yeniden başlatmak; Türkiye’yi hak ettiği ve geciktiği AB yoluna sokmak niyetinde kararlıysa muhataplarının isteksizliğini kıracak adımlardan geri durmamalıdır. Cevap beklemek veya Avrupa’nın samimiyetini sınamak asıl o zaman anlamlı olacaktır.















İsveç in Nato üyeliği şartının Avrupa Birliği üyeliği ile bir alakası yok diyen Almanya Başbakanı şimdi Türkiye 'nin üyeliği çalışmalar geliştirilebilir demiş, ne oldu şimdi yani, kim böyle konuşmasını emrivaki yaptı acaba.
Yanıtla (3) (0)Vallahi bence hiç “o şunu demiş, bu bunu demiş” diye kafa parlatıp anlam çıkarmaya çalışmaya gerek yok. AB üyeliğinin asgari koşulları belli, yazılı kurallar. Bu kurallar hiçbir Avrupa hükümet mensubu ya da devlet başkanı tarafından keyfi yorumlanamaz da. Özel olarak Türkiye’den beklenenler de rapor olarak mevcut. Hülasa, üyeliğe engeller gayet net ortada. İstersek gideririz; günlük siyasi tartışmalar ancak ondan sonra ilginç olur, farklı parti, siyasetçilerin görüşü haber değeri kazanır.
Yanıtla (0) (0)Erdogan 'da biliyor ki Türkiye AB kriterlerini asla gerceklestiremez Maksat "laf olsun,torba dolsun" Ekonomik yikinti,yoksulluk,issizlik mülteci sorunlarini konusmaktansa,milleti bu masallarla oyalamak cok daha akillica ..Yandaslarin agzina bir parmak "kestane bali" sür yalanip dursunlar.gelecek secime kadar..
Yanıtla (8) (0)İyi de yandaşlar niye AB’yi istesin? Çoğunluk gece gündüz “Batı”yı karalayıp, yaşanan neredeyse tüm olumsuzlukları “Batı’nın oyunu” olarak açıklamıyor mu?
Yanıtla (0) (0)Misal;Hiçbir büyük SIRKET kendi çıkarı stratejisinde olmayan işlere prim vermez...Tırnağın varsa ,,başını kaşı demisler...** ingiltere niye topukladi AB'den...???...Fakat bu gücümüzle AB'ye hayır da denemez..**Akıllı liderlere IHTIYAC VAR...
Yanıtla (4) (3)İngilizler bin pişman, ama olan oldu. Şimdi AB ile ilişkileri tekrar çeşitli yollardan yakınlaştırma çabasındalar.
Yanıtla (0) (0)Devleti yönetenler şu gerçeği iyi bilmeleri gerekir. Adamın fert başı milli geliri yıllık 25- 30 bin dolar.. Senin yıllık gelirin hala 10 bin doların altında seyrediyor. Hiç kimse gel de bendeki parayı birlikte yiyelim zenginliği beraber paylaşalım demez. Sen de çalışıp fert başına yıllık gelirini 25 bin doların üzerine çıkarttırsan belki göz kırpmaya başlarlar. İktidar bu konuda millete karşı hiç samimi olmamıştır. Hep göz boyamıştır
Yanıtla (7) (0)Mesele sırf ekonomik gelişme düzeyi değil; AB’ye tüm üyeler çok zengin girmedi. Türkiye’nin demokratik bir hukuk devleti ilkelerini artık.yeterince benimsemediği yönünde farklı Avrupa kurumlarının eleştirisi, Türkiye’den, söz konusu eleştirilerin “yok hükmünde” olduğu yolunda tepki aldı. Sanırım bu kopukluk aşılmadıkça Avrupa’da kabul görmek çok zor.
Yanıtla (1) (0)Bildiğim, vize serbestisine en önemli engellerden birisi, Türkiye’deki terör tanımı ile AB’de hukukundakinin uyuşmaması. Açıkçası iktidarın “terör suçu” tanımını Avrupa’daki gibi daraltacak bir yasa değişikliğine gideceğini hiç sanmam. Ayrıca, Türkiye’de AİHM kararları uygulanmayabiliyor, ki bu da AB’nin kabul edebileceği bir durum değil. Hülasa, Türkiye’nin üyeliği olacak olsa bile, çok temelli siyasi reformlar gerektirir ki iktidar henüz buna hazır mı şüpheli.
Yanıtla (1) (0)Avrupa Birligi, bir Hiristiyan, Hacli, Ateist birligi - olusumudur ...Bizim bu gavurlarla, iliskimiz - alakamiz olmamali !! Din kardeslerimiz, Afganistan, Pakistan, Suudi Arabistan,Banglades, Iran, gibi ulkelerle birligimiz, ana eksenimiz - hedefimiz olmali...!! Hukuk, adalet, kadin haklari, demokrasi, seffaflik, islam ulkelerinde ileri seviyededir !! Koleler, ...kullar...sualsiz biat...ganimetler.....gibi degerlere daha cok odaklanmaliyiz ...
Yanıtla (1) (0).
Evet Müslüman kardeşim, HÜDA-PAR artık mecliste! Dinimiz kurtuldu sayılır! Gerçi dev solcu genel başkanda mecliste!
Yanıtla (0) (0)Şaka mı bu? Değilse, şu “ana eksen hedef..” meselesini bir açsanız, somut ne istiyorsunuz? Bir de “gevur” olmayanlar arasında da çözülmemiş sorun çok. Mesela diyelim Suudi- Arabistan ve İran’ı “eksen” aldınız - artık ne demekse ve nasıl olacaksa -, Yemen’i ne yapacaksınız?
Yanıtla (1) (0)Ez Naxim diye muannidlere atfedilen kürtcede 'Yemiyorum' Anlamına gelen bir söz var. Eger ekonomik Dar boğaz olmasa idi AB Asla gündeme bile gelmezdi. Düşünün İstibdat yetkiyi Avrupa ile paylaşmak istermi? Asl olan istibdat yönetimin selameti dır,Ülkenin değil.
Yanıtla (3) (0)Erdoğan para derdinde parayı bulmak ve bu krizi yönetilebilir kılmak .Bizim ligimizde Kenya,Nijer,Sudan,Suriye vb. ülkeler var.
Yanıtla (3) (0)Memurlar artık ölene kadar devlet dairelerinde çalışmalı bence.issizlige olumlu katkı olur.
Yanıtla (1) (0)Kim samimi? Benim inancım kalmadı onlara da bizimkilere de. Ayrıca yazıdaki değerlendirmeler sorunlu.
Yanıtla (2) (0)Devlet 3600 gösterge ile Nisan'da polis imam hemşire öğretmen emekli maaşlarına zam yaptı.7500 TL üzerinde maaş alan devlete yıllarca pirim ödeyen çakma değil gerçek emeklilere zam yapmadı Nisan'da.enaz emekli maaşı alanlarda zam yapmıştı.yani 7500 TL üzeri maaş alanlara haksızlık yapıldı.devlet bu kişilerin maaşlarına çöktü.zehir zıkkım olsun hakkımız.
Yanıtla (3) (0)Herhangi bir ülkede halk fakir olduğu halde yonetenler lüks ve debdebe içinde yaşıyorsa o adamlardan ülkeleri için bir şey beklemeyin.
Yanıtla (9) (0)Bizimkiler saraylara layık!
Yanıtla (3) (0)15 Temmuz darbe girişimi Batı'nın senaryosunu yazdığı bu kadim toprakların gördüğü en büyük ihanet girişimidir.ab,ab demekten diliniz yaprak gibi oldu.Seni seviyorum TÜRKİYEM
Yanıtla (2) (9)AKP'nin dostları arkadaşları el pençe dizinin dibindekiler yaptı.
Yanıtla (5) (2)İnsanlar, vatandaşlar, halk, ne derseniz deyiniz, bu toplum her zaman ve her zaman yönetenlerce aldatılmıştır. Ama bu toplum celladına aşık misali her yeni yönetime iyi niyetle bakmış ve iyi bir şeylerin olacağını ümit etmiştir. Yönetenler yönetilenlere hiç ama hiç bir zaman saygı duymamıştır. Saygı duymuş olsalardı yalan söylemezlerdi. Avrupa Birliği'ne girme istekleri, başka bir şeyleri örtbas edebilmek için söylenen, büyük bir yalandır. Yüzyıllar boyunca bu yalan söylenegelmiştir.
Yanıtla (8) (0)Dolar ve Euro kimde ise ona dönüyor.
Yanıtla (6) (0)Yüzümüzü Batı’ya döndük. Ama parayı doğuda arıyoruz. bakanlar çöllerde para yardımı almak için 50 derece sıcakta ter döküyorlar" "Alıntı"
Yanıtla (11) (0)Ne vereyim abime .?Devletlestirilen limanlar Körfezdekilere cazip gibi.
Yanıtla (7) (0)ABD'li gazeteci Seymour Hersh, İsveç'in NATO teklifini onaylaması halinde "Erdoğan'a, 11 ila 13 milyar dolar arasında bir IMF kredisi" sözü verildiğini öne sürdü.
Yanıtla (10) (1)Ucuza gitmiş NATO üyeliği. 12 Eylül darbecileri de Yunanistan’ın askeri kanada dönüşüne bedavaya onay vermişlerdi. Bir de AB’nin Türkiye’ye vize koymasını sağlamışlardı. Çünkü darbeden sonra millet Avrupa’ya kaçıyordu.
Yanıtla (6) (0)Peki NATO'nun kapılarını İsrail'e kim açtı.?
Yanıtla (3) (0)IMF'in ayak seslerini duymaya basladik. Verin bu kardesinize yetkiyi,o zaman göreceksiniz etkiyi Ben Ekonomistim,bunlarin kafasi basmaz böyle seylere dedi.sonunda iflas bayragini cektik..
Yanıtla (9) (0)Lafa GELİNCE müslüman aynı delige iki defa girmez.Dogal gazı bedava verdiler ama Enfelasyonu küçük gösterdiler.2,5 milyon ETY LİYİ Emekli ettiler.EYT LİLERİN maaş larini 13,5 MİLYON EMEKLİYE ZAM YAPMADİLAR Eşeği düğüne davet etmişler Eşek demişki Ya odun bitti yâda su bitti onun için davet ettiler demiş Esek bile başına gelecekleri biliyor.
Yanıtla (11) (0)Bırakın AB Yİ FALAN FİLAN 15 küsur ülke kimlik kartı ile EDİRNEDEN giriyor KARST'TAN CİKİRYOR.Bir TC vatandaşı memleketine gitmek için TC kimlik numarasını vermeden otobüs bileti vermiyorlar.
Yanıtla (13) (0)Allah'ın izni ile TÜİK deki herifler temmuz ayı enflasyonunu ekşi çıkarabilirler diye düşünüyorum.
Yanıtla (8) (0)Sabah Gazetesi , 13 Aralık 1995 , Merhaba Avrupa "Tansu çiller hükümeti" 2004 yılı gündüz vakti Melih Gökçek ve AKP'li Bakanlar havai fişekle AB'ye girdiğimizi ilan etmişti.
Yanıtla (12) (0)Berlusconi, "Ab.üyelik Tarihi 2004 başı olacak Türkiye'nin avukatı olacağım"
Yanıtla (7) (0)AB'ye,Asla giremiyecegiz, Erdogan sadece yandaslarini avutmayi düsünüyor.bizce.
Yanıtla (11) (0)Tayyip Erdoğan iktidarını sürdürmek için seçimden önce devlet hazinesinden belli kesimlere yüksek maaş artislari yapmış 42 yaşındaki insanları emekli yapmış seçim sonu zaten sadaka olan emekli maaşlarına para yok diye zam vermemiştir.
Yanıtla (7) (0)AB'ye girmek mi isteniyor? Eğer samimi isek valla çok kolay. Nasıl mı? Demokratikleşme hususunda AB için değil kendi halkı için hemen başlayin. AİHM'in aldığı kararları yerine getir. Demirtaş ve Kaval'yi amasız, fakatsız derhal serbest bırakın. Yargının bağımsız ve tarafsız hale getirilmesi, en aykırı düşüncenin (şidetti teşvik ve övme dışında) ifade edilmesi hususunda şafaf ve hesap verebilir bir iklimin inşasını tesis etmekten geçer. Eğer gerçekten bir samimiyetlik varsa buyurun yapın.
Yanıtla (6) (2)Soruyu niye tersten sormuyoruz, Şahsen sız Avrupa ülkesi olsanız Türkiye yi alirmis8niz. Tabiki almasiniz.
Yanıtla (9) (0)Adalet,hukuk,insan hakları,hesap verebilirlik nerede ??? Tek adam la hayal kurmaya devam ederiz....
Yanıtla (7) (0)Mustafa Beyefendi, Türkiye üyelik müzakerelerinin müzakerelerinin açıldığı zamanki Türkiye değil. Belarus ayarında bir ülke Türkiye şimdi. Halkının Müslüman olması, sınırlarının yol geçen hanı olması, ekonomisinin bitmiş olması da cabası. Demokrasi yok ülkede bir kere. Neye gelin güveyi oluyoruz o halde?
Yanıtla (5) (0)Erdoğan , "Abdullah Öcalan"ı hayata dahil ettik. Televizyon verdik .Hem kendi takımını izliyor hem Türkiye"de neler oluyor görüyor. Isveçi bıraksında kendine baksın işine gelince kürt kardeşleri gelmeyince terörist
Yanıtla (6) (0)Mustafa Bey gayet güzel ve özet olarak her seyi anlatmış , bize pek bir sey düşmemiş . Ancak gözden kaçan bir nokta var ; bu konu aslında derin dondurucuda idi , Isveç pazarlığında ,bir hazırlık yapılmadan, damdan düşer gibi birdenbire ve adeta bir at pazarlığı şeklinde ortaya atıldı , yani bir ciddiyeti , bir ağırlığı yoktu , zaten kimse de ciddiye almadı, he he dediler geçti gitti !
Yanıtla (9) (0)Türkiye'nin AB'ye girebilmesi icin yerine getirmesi icin bir yigin kural ve kriterler var. Ekonomik,Hukuk,Tarim, Saglik vs..vs..Liste oldukca uzun ve yogun.Ben söyle bir benzetme yapayim, aynen Kanal Istanbul hayali projesi gibi..Farz edelim Türkiye bütün sartlari yerine getirdi,AB ülkeleri bunu oylamaya tabi tutacaklar,aynen NATO üyeligi gibi. AB ülkeleri icinde Yunanistan ve Kibris Rum devleti karsi oy verirler.Türkiye asla AB'ye giremez.Zaten fazla da niyetimiz yok sayilir, Laf olsun sadece
Yanıtla (6) (0)Bir gercek var: AB Laik Ulus Devletler toplulugudur, bu gercegi gozardi eden goruslerin/analizlerin pek bir anlami ve degeri yoktur. Tarikatlari kutsayan politikacilarla mi ABye girecegiz??? Biraz izan, lutfen...
Yanıtla (3) (1)Bu yüzyılda Avrupa’da hizmette olan binlerce yeni cami varken hiristiyanların 1500 yıllık mabedini müzeden tekrar cami yapan zihniyet hiristiyan toplumların sempatisini artık kazanamaz. Hele bu iktidarda ki kravatlı talibanlarla bu hiç olmaz.Bunların başkalarına saygıları yok.Dua edelim, oradaki Türklere bir şey olmasın,geçtim vize işini..
Yanıtla (10) (2)seffaflik yolsuzluk ile ciddi mücadele ihalelerin dagitimi kurala baglanmasi arpaliklarin ortadan kalkmasi millete ciddi ve dogru hesap vermek istatistikler ile oynamamak hükümetin korkulu rüyasi degil mi? bunlardan vaz gecip AB ye girelim mi diyecegini saniyorsunuz?
Yanıtla (4) (0)Türkiye Avrupa birliğine girmeyi hakedecek seviyeye gelmeden bu konuyu konuşmak bile abes. Türkiye altına imza attığı tüm anlaşmaları inkar ediyor. Aihm kararlarını bile uygulamıyor.
Yanıtla (11) (1)Türkiye halkı rejim tarafından sindirilmiş hukukun olmadığı şeffaflığı olmadigi çağ dışı devlet konumuna düşmüştür.tabiki böyle bir yönetimle ab ye değil başka bir yere gireriz bence.
Yanıtla (10) (0)Sayın yazar kabullenip artık muhafazar de İslamcı de dindar de Anadolulu de ne dersen de. Olmadi olmadı olmadi. Hala Erdoğan dan medet umuyorsunuz. Kabul edin olmadı. Herşey para içinmiş para dan başka değer yokmuş. Kabul et rahatla. Yorma kendini ve de zorlama.
Yanıtla (13) (0)AB’ye bu kadar laf edildikten sonra ne yüzle üyelik peşine düşülüyor tekrar anlamak zor. İsveç’e evet demek zorunda kalındı, ona bir kılıf uydurmak gerekiyordu. Başka bir sebep yok. Ayrıca elbette olmayacak bir şey konuşuluyor.
Yanıtla (9) (0)Ne kadar basit bir taktik başta Abd ve avrupa bizim adamı kandırıyor, bizim adam da bizi kandırıyor. Tabii ki anlaşmalı değillerse, sizce anlaşmalı mi değil mi.
Yanıtla (10) (0)Siz söylediklerinize inanıyor musunuz sayın yazar? Erdoğan AB' ye girmeyeceği gibi Avrupa'da zaten bizi almaz. Kamuoyunu oyalamak için söylenmiş sözler
Yanıtla (9) (0)Avucumuzu yalarız. Boşuna heveslenmeyin. AB bizi hayatta almaz. 27 ülke ortak karar alacak. Bir tanesi mutlaka yan çizer. Genç kıza devamlı evlenecem deyip evlenmeyen adam gibi bir durum.
Yanıtla (8) (0)Yazar fazlaca ümitli veya pozitif duyguyu yaymak istemiş.Ancak ülkemizin durumu pek çok açıdan maalesef kötü.Bunun tersine dönmesi için hem zamana hem de büyük bir dönüşüme ve normalleşmeye ihtiyaç var.AB standartlarını yakalamak ve uygulamak için tüm ülkenin bir idealinin olması zorunlu.Bu iş kolay bir iş değil.Çok yönlü bir değişim olması şart.
Yanıtla (7) (0)Olmayacak işle uğraşılmaz Mustafa bey; Dün bunlar, bizi batırmaya çalışan dış güçlerdi, şimdi mi dost oldular. Bu manevralar “ görsünler desinler” manevraları, işin Aslı’yla ilgisi yok. Ne onlar bizi kabul eder, ne biz onlarla aynı safta yer alırız. Dostlar alışverişte görsün meselesi var o kadar. 20 yıldır neden bir icraatta bulunulmadı, şimdi mi lazım oldu?.
Yanıtla (12) (0)Ülkeyi tarikatlar ülkesi yaparsan Avrupa’da senin yerin yoktur. Sen ne kadar TC’nin jeopolitik avantajını bir santaj olarak kullansan da sonuçta bir yere varamazsın. Rusya’yı silen isterse seni de siler.
Yanıtla (9) (0)AB ye giremeyecegimiz gün gibi ortada, Türkiye nin AB algisi Cüneyt Arkin in filmlerindeki Bizans tiplemesiyle yüzde 100 örtüsüyor. Peki niye gündemde? 1. Gündem degistirmek 2. Halka umut vermek 3. Ileride seçimlerde malzeme olarak kullanmak, biz istiyoruz bu Hristiyan Birligi bizi istemiyor diyecekler. Deneyimli bir gazeteci olarak bunu ciddiye alip bir köse yazisi yazmis olmaniz sadece zaman kaybi.
Yanıtla (7) (1)Kralın çıplak olduğunu kendisi de anlayınca şimdi para ve dostluk dilenmek için bir zamanlar eyy çektiklerinin tek, tek kapısını çalıyor.
Yanıtla (12) (0)22,kimi,kimleri ne İÇİN seçiyoruz yıllarca yemiyor yediriyor saltanat içerisinde yaşatıyoruz...Her sabah ofise gittiğimde muhasebeciye görevliler sabah kahvaltısı hazırlar..Ulan oğlum senin hanimin yokmu?Abi ben evde Hanim değil kanarya besliyorum..Her gün cik cik başımın etini yemekten başka bir şey bilmez..22,yılda geldiğimiz nokta aclik yokluk her gün cik cik...
Yanıtla (6) (0)Mevcut iktidar AB konusunda Turkiye' nin en cahil iktidaridir. Erdogan'la AB sureci yurumez, olmaz...Gecti borun pazari...
Yanıtla (11) (0)