Yatırımlarda paradigma değişimi
Dünyanın dijital merkezi Silikon Vadisi’nin de bulunduğu bir kaç şehirden oluşan Bay Area isimli bölge, pek çok ülkeden daha büyük gayri safi milli hasılaya sahip. Bay Area’nın gayri safi milli hasılası 785,5 milyar dolar. Üç aşağı beş yukarı son on yılda ortaya çıkan bu rakam tek başına gelecek yatırımlarının nasıl şekilleneceği hakkında ipuçları veriyor. Dijital dönüşümünün merkez üssü Silikon Vadisinin başarı hikayeleri akıl sınırlarını zorlayan yeni devasa projeleri tetikliyor. Klasik anlamdaki alt yapı yatırımları (Yol, köprü, baraj vs…) hariç ciddi yatırımların hepsi ya dijital alanda ya da mevcut analog yapıların dijital gelişimi ile ilgili olarak yapılıyor. Dijital ilintisi olmayan ekonomik projeler artık tarihe karıştı.
AKILLI ŞEHİRLER
Dünyanın farklı bölgelerinde ortaya çıkan Smart City (Akıllı şehir) projeleri sektördeki yeni trendi gözler önüne seriyor. Akıllı şehirler, insan ilişkilerine vereceği muhtemel hasarlar bir yana dijital gelecek tasarımlarında ayrıcalıklı bir yer alıyor. Microsoft’un kurucusu Bill Gates’in Arizona’da kurmayı tasarladığı Belmont isimli yüz bin nüfuslu akıllı şehir en aktüel projelerden birisi. Belmont, dijital imkanların sonuna kadar kullanıldığı bireyin adeta bir bilgisiyar içinde yaşadığı hissi uyandıran bir proje. Bir merkezden kontrol edilip yönlendirilebilen akıllı evler, sürücüsüz otomobiller, tedarikçi droneler, ısınma, mutfak araçları vs. gibi araçlar yeni kentin dijital refakatçıları olacak. Belmont, sunduğu yaşam konforunun yanında her şeyin bir merkezden yönlendirilebilir olması dolayısıyla büyük bir tasarruf imkanı da vadediyor.
Bu parlak gelecek vaadinin muhtemel yan etkileri de var. Akıllı şehirlerde bireyin yaşayam biçimi hakkında vereceği kararlar minimum seviyeye iniyor. Sensörler aracılığı ile mahremiyet fiilen ortadan kalkıyor. Yaşam kalitesi belki artıyor ancak bireysel kararlara gerek kalmayacak, hatta istenilmeyecek, bir kışla yaşamı başlıyor. Akıllı gelecek hakkında felaket tablosu çizenlerin çekinceleri bunlar. Ancak bireyi nasıl bir geleceğin beklediği ancak yaşanınca ortaya çıkıyor. İnsan faktörü gelecek dizaynı yapanları hep yanılttı.
DİJİTALLEŞEN ÜLKELER
Akıllı şehir piyasasında bir diğer önemli örnek de Google tarafından Kanada’nın Toronto kendindeki bir limanda kurulması planlanan akıllı semt. Bu semtte robotlar siparişleri evlere kadar getirecek. Çöpleri de onlar toplayacak. Google’a ait Sidewalk Labs şirketi tarafından kurulacak ve yönetilecek bu özel şehirin en büyük gelirlerinden birisi semt sakinleri hakkında toplanan veriler olacak. Google verdiği hizmetlerin karşılığını sadece ücretle değil, topladığı verilerle tahsil edecek. Bu örnekler birer gelecek projesi ve ne derece başarılı olabileceği tartışmalı vizyonlar. Ancak dijital dönüşümün fiilen uygulandığı iki ülke (iki minik ülke demek daha doğru olur) Estonya ve Singapur tamamen dijitalleşmiş durumda. Sadece e-devlet hizmetleri değil, bütün hizmetler dijital bir altyapı ile donatılmış bir vaziyette. Devletin sunduğu hizmeti kalitesi hızlandı ve arttı. Dijital dönüşümün ne anlama geldiği ve hangi faydaları sağlayabileceğini anlamak adına dikkatle takip edilen iki örnek.
NE KADAR ALT YAPI O KADAR BAŞARI
yatırımlarda ne tür bi paradigma değişimi yaşandığı en somut biçimde otomotiv sektöründe gözlemlenleniyor. Otomobil markaları arasında yaşanan amansız elektro auto üretimi rekabeti son yıllarda otomobil sektöründeki trendleri belirliyor. Son olarak Alman otomobil devi VW de dijital gelecek planının açıkladı. VW bu zamana kadar yaptığı yatırımlara ilave olarak, elektronik otomobil, sürücüsüz otomobil, yeni mobil hizmetler ve dijitalleşme için 2018 ve 2022 yılları arasında 34 milyar euroluk yatırım yapacak. VW elektronik otomobil alanından bir numara olmayı hedefliyor. Hangi sektörde ne tür yatırımlar yapılacağı bir tarafa, Almanya dijital alt yapı için yıllardır yaptığı çalışmaların meyvelerini topluyor. Oluşturulan alt yapı sadece otomotiv sektöründe değil bir çok diğer sektörde de‚‘bir numaralar’ çıkarmaya oldukça uygun.