Post Çanakkale

15 Temmuz gecesinin üstünden tam bir yıl geçti. Ömürlerimizden de.

Peki geriye ne kaldı diye sorarsanız cevap muhtelif.

Sayısız yazı, doküman, özel dergi sayıları, paneller, konferanslar, raporlar, video görüntüleri, röportajlar…

Ve yıldönümü gecesinde Türkiye’nin her yerinde yaşananlara baktığımızda geriye neyin kaldığını biraz daha anlamak istiyoruz.

Evet bu gece hepimiz ayaktaydık.

Samimiyet ölçerimiz yok. Bu kalabalıkların ne kadarı içten, ne kadarı eyyamcı bilemeyiz. Dünya tarihinde bir örneği olmayan bu direniş bize ve devlete çok şey öğretti, bunda kuşku yok.

Bazı dış güçlerin eli böğründe kaldı bu açık. Ellerini ovuşturarak sonucu beklerken yana düştü elleri. Öylece kaldılar. Şaşkınlıktan münafık gibi bile davranamayıp geçmiş olsun bile diyemediler.

Kuklalar, maşalar silinmez bir lekeyle millet hafızasındaki yerlerini aldılar.

Aziz şehitlerimiz şehadet anıtını bir defa daha tertemiz bedenleri ve ruhlarıyla tahkîm ettiler. Onları anlatacak cümlem yok. Cennette sevdikleriyle cem olsunlar.

***

İstiklâlimiz bağlamında bakılırsa tarihsel anlamda Çanakkale’den farklı göremiyorum bu direnişi. Zamana yayılmış hainliği püskürtmenin, alt etmenin şimdiye ve geleceğe ilişkin etkileri bakımından ise bir Malazgirt’ten farksız buluyorum. Ülkemiz tarihinden bağımsız söylemek gerekirse de içerdiği organik derinlik açısından Fransız İhtilâli’ni solladığını düşünüyorum.

Tarihsel bir olay kendi sıcaklığı içinde yeterince net algılanamıyor. Bu yüzden 15 Temmuz’un nesnel, çok yönlü sağlıklı değerlendirmeleri için belki de biraz erken.

Bu hareketin sosyal, tarihsel, siyasal ve kültürel etkileri kadar kuşkusuz düşünsel ve hukuksal etkileri de var. Onlar da kendi daireleri içinde bu etkileşimden nasibini aldı ve alıyor.

***

İşgâl, kaos, iç savaş gibi bagaj ve beklentileri de içinde barındıran ve açık emareleri bulunan uğursuz hareket; Aziz Milletimizin feraseti, cesareti ve açık tehdit altında kendi varlığını hiçe sayarak Milletiyle birlikte direniş çağrısı yapan Erdoğan’ın liderliğinde Allah’ın yardımıyla bir hayra kalboldu.

***

Tehlike geçmedi, bu provaydı söylemleri var.

Allah büyüktür, bütün tuzakları boşa çıkarandır.

Burası Türkiye! Burası uğursuz baykuşların viranesi olmayacak inşaallah.

Bismillah diyelim, ufka bakalım.

Anma kültürü

O afişi buraya yeniden almaya gerek yok, sanırım sosyal medyada herkes gördü.

Meşhur olduğu söylenen bir gece klübü ‘15 Temmuz Demokrasi Partisi’ sloganıyla bir afiş bastırmış. Rusça duyurunun da yer aldığı afiş, yayınlandığı andan itibaren büyük tepki topladı.

Eğlence kültürü ve jargonuyla 15 Temmuz’u anmanın kabul edilemeyeceği noktasından hareket eden binlerce protesto görüşü serdedildi.

Hatırlarsanız geçen yılki 15 Temmuz nöbetlerinde de ilerleyen zamanlarda bu işin artık bir eğlenceye, şova dönüştüğüne ilişkin kimi değerlendirmeler yapılmıştı.

Neden böyle oluyor? Neden bir şeyin ille de suyunu çıkarıyoruz?

Bir anma kültürü bunca zamandır oluşmadı mı?

İçinde yüzlerce şehidin de bulunduğu bir anma etkinliği niçin kolayca başka tuhaf bir algıya evrilebiliyor?

Ve yine neden bazı düğünlerimiz de bir cenaze töreni tuhaflığında geçiyor?

Farklı kültürlerin kesişme noktasında olmak, toplumsal çeşitlilik vs gibi klişelerle açıklanabilecek bir durum değil bu. Ölçüleri unutmuşuz. Ölçüler yok.

***

Birinci fotoğrafta işaretlenen genç arkadaş, ikinci çizim görselde de kendini (!) işaretleyerek bir tivit attı ve şöyle bir soru sordu: “Ben bu afişte niye varım. Açıklama yapacak kimse yok arkadaş.”

Bu tivit üzerine yine onbinlerce etkileşim ve yorum yapıldı.

Ancak şöyle bir durum vardı: İşaretli genç adamın hemen önünde oturan genç ve yakışıklı adam romancı ve gazeteci Samet Doğan’dı.

Olayın birinci elden şâhidi ve bilirkişisi olarak Samet Bey’e durumu sordum. Samet Bey cevabında meselenin çözüldüğünü, afişteki resimde bulunan ve bu arkadaşa benzeyen gencin, bir 15 Temmuz gazisininin resmi olduğunu belirtti.

Teşekkürler Samet.

17-07/15/ekran-resmi-2017-07-15-015402.png

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.