Beşiktaş için sıkıntılı bir hafta
İki İstanbul takımına nazaran eleştiri konularında dengesi alt üst olan bir takım Beşiktaş. Sergen Yalçın ile yıllar önce gelen şampiyonluk, sezona girilirken kazanılan Galatasaray galibiyeti taraftarını dengede tutuyor. Birçok yorumcu ve efsanelerine göre siyah beyazlılar ekim ayı sonunda lige havlu attı, Avrupa ise muamma! Başkan Hasan Arat’ın eski heyecanı yok, Giovanni van Bronckhorts ise eleştirilerin hedef noktası. Milli arada takıma 5 gün izin verdi ve bu kararı çok tartışıldı. Friedel, Samet Aybaba, Feyyaz Uçar arasındaki iletişimsizlik transfer hareketliliğini de vasata çekti. Rafa Silva, İmmobile ikilisinin yanlarına ideal skor yapan bir kanat oyuncusu alınsaydı, siyah beyazlıların lider ile arasındaki fark çift haneye çıkmazdı.
Süper Lig’in ilk yabancı sahipli takımı Göztepe ise beklenilen den daha verimli sonuçlara imza atıyor. Seyircisi önünde zor yenilen bir takım. Deplasman karnesi ise biraz düşündürücü.
GİO, takımın yarısına eşit olan Immobile’yi maç eksikliğinden dolayı forveti Semih Kılıçsoy üzerine kurmuştu.
Soğuk İstanbul havasına rağmen taraftar takımını yalnız bırakmamış desteğini veriyordu. Ancak gerginlik onların üstünde de oluşmuştu. Olumsuz bir sonuç istifa seslerini yükselecekti.
Maç hızı ligin en hızlısı olarak başladı desek yanılmayız. Mert hatasını yine güzel kurtarışla telafi etti, dönüşü Rafa Silva’nın hızlı ön alan geçişi ile gelen Semih Kılıçsoy golü heyecanı üst düzeye çıkardı. İzmir ekibi son vuruşları iyi yapabilse 6 dakikada 1/ 2 olarak önde olabilirdi.
Göztepe kalecisi Lis’in hatası ile gelen ikinci gol siyah beyazlıları yine rahat bir oyun oynamasına yeterli olmadı. İlk defa üçlü savunma deneyen siyah beyazlılar 15 dakika içerisinde iki gol atmanın yanında kalesinde bir gol üç net pozisyon verdi.
İzmir ekibi, rakibin kurduğu dörtlü orta sahayı çok rahat geçip istediği pozisyonları bulmakta sıkıntı yaşamadığı gibi elini kolunu sallayarak ceza alanına girip çıkıyordu. Gelen ikinci yan top golü soğuk olan Dolmabahçe bir anda buz kesti.
İlk yarı Skor 2/2 gibi gözükse de Göztepe rakip ceza sahasına içine 19 kere girip 1.78 gol beklentisi ile rakibine karşı üstünlük kurmuştu. Bunda dörtlü orta saha diziliminde Musrati’nin etkisizliği yanı sıra Gedson’un görev alanından uzaklaşması büyük faktördü. Portekizli sezona Beşiktaş gibi giriş yapmıştı ama oda son maçları takımı gibi etkisiz geçiriyor.
Üçlü sistem boşlukları ikinci yarıda da kendini gösterdi. 10 dakika geçmeden İzmir ekibi oyunu koparacak pozisyonları buldu ama sonuca gidemedi. Hollandalı düşen takımına müdahaleyi etkisiz Musrati’yi çıkartıp, N’Dour, Emirhan yerine Immobile yi sahaya sürdü.
Bu değişiklik tribünlerin heyecanını arttırsa da saha içinde bulunan bir çok oyuncuya takviye olmadı. İzmir ekibi yakaladığı pozisyonları cömertçe harcadı. Romen hocanın iki değişikliği oyuna ters etki yapınca, bu sefer siyah beyazlılar rakip kaleye gelmeye başladı.Stoilov tehlikeyi erken fark edip defans bloğuna önlem alıp maçı berabere bitirme düşüncesine geçti, gibi düşünülse de boşlukları arayan İzmir ekibi geçiş oyunu ile beklediği golü buldu. Üçüncü golün benzeri gelen dördüncü gol ise siyah beyazlı taraftarı çileden çıkardı.
Çileden çıkan taraftar tepkisini basın tribününe söylese de aynı hoca için Galatasaray maçı sonrası methiyeler düşmektedir.
Saha içine ilk tepsi Masuaku ile başlasa da, teknik direktör ikinci sıra sonrası yönetim üçüncü sıra olarak devam edecek gibi duruyor.
İstanbul’ da ilk deplasman galibiyeti alan Göztepe yoluna keyifli bir şekilde devam etti.