Kilis ateş altında
Serhat ili , sınır ili olmak hep zordur be kardeşim. Hep sorunu göğüsleyen ilk siz olursunuz. Göçü de siz alırsınız, sınır olayları da sizin orada olur, işgali de hep ilk siz göğüslemek zorunda kalırsınız. Dramlara da hep sizler ilk şahit olursunuz.
“İlk defa ayak bastığım bu Türk toprağındaki uyanıklığa cidden hayran kaldım. Ve bir daha iman ettim ki bu millet asla ölmeyecektir. Var olun aziz Kilisliler.” Mustafa Kemal Atatürk bu sözü 28 Ekim 1918 yılında sarf etmiştir.
Belki daha sonra başlayacağı Kurtuluş Savaşı için feyz aldığı birkaç yerden birisidir. Yıldırım ordularını Anadolu’ya çekerken duygulandığı yerdir.
***
İngiliz ve onların yanında yer alan aşiretlerinin saldırılarından orduyu tek parça olarak yurda çekme telaşı içindedir. Bu harekat sırasında Kilislilerin silahlanıp ordunun çekilme yollarını tuttuğunu ve kendisini korumaya onlarca atlının geldiğini fark eder Mustafa Kemal Atatürk. Ardından da yukarda ki sözü sarf eder.
Evet Kilislilerin ataları bu kadar cesur ve yüreklidir. Bugün de aynı yürekliliği göstermeye devam ediyorlar. Onlarca saldırının göbeğinde yer alırken ve il nüfusunun nerdeyse üçe katlandığı bir ortamda hayatlarını sakince sürdürmeye çalışıyorlar.
***
Dünden beri yaşananlara fazla takılmadan bu insanları önce tebrik etmek lazım. Sonra ise IŞİD ne yapıyor onu anlatmak gerekiyor. IŞİD Türkiye ile sınır bağlantısını kaybetmek istemiyor. Ayrıca ÖSO’ya saldırarak Halep ana ikmal hattını ele geçirmek istiyor. Bu hattı ele geçirir ise geçecek malzemeden pay alabilmeyi ve Türkiye üzerinde baskı kurmayı amaçlıyor.
Türkiye ve koalisyon güçleri, destekledikleri muhalif gruplar üzerinden IŞİD’i Türkiye sınırından uzaklaştırmaya çalışmaktadır. Bunu zaman zaman başarsalar da açıkcası doğru bir strateji sürdürmekte zorlanılmaktadır. Kazanılan yerler çok kısa bir sürede tekrar kaybedilmektedir. Bu konuda desteklenen muhalif grupların hataları olsa da asıl sorun koalisyon güçlerinin PYD’ye verdikleri desteğin çok azını bu gruplara vermelerinden kaynaklanmaktadır. PYD’ye koalisyon güçleri, Rus ve İran ittifakı ve Suriye devlet güçleri aktif hava ve kara desteği vermektedir. Oransal anlamda söylemek gerekirse 100 birim PYD’ye destek verilirse bir birim Türkiye sınırındaki muhaliflere destek verilmektedir. PYD önünde sıkışan IŞİD, Türkiye sınırında kazanım elde ederek rahatlamaya çalışmaktadır.
***
IŞİD araçlara monte edilen seyyar fırlatma sistemleri üzerinden Kilis’e saldırmaya devam etmektedir. Açıkcası bunları İsrail’de olduğu gibi havada vuracak bir silah sistemine de sahip bulunmamaktayız. Şu anda yaptığımız, tespit radarları ile atış yapılan noktayı belirlemek ve fırtına obüsleri ile karşı ateş altına almaktır. Bu yetmez ise IŞİD mevzilerini havadan ve karadan vurmaktır. Bu önlemlerin hiçbiri kısa dönemde bu saldırıları kesmeye yetmeyecektir. Tek çıkış noktası, IŞİD’i elinde bulundurduğu en uzun menzilli silahın kapsama alanının dışına çıkacak kadar Türkiye sınırından uzaklaştırmaktır.
***
Bunu da muhalifleri, daha aktif bir şekilde destekleyerek yapmak gerekmektedir. Bu kapsamda önümüzdeki dönemde Suriye’de ne yaşanacağını, bugün bu yazıyı yazarken bölgede incelemelerde bulunan Sayın Genelkurmay Başkanı ve Milli Savunma Bakanı ile MİT Müsteşarı’nın gezisi belirleyecektir.
Hangi karar alınırsa alınsın bu sınır ilimizin sıkıntısı bir süre daha devam edecektir. Mesele atılan roketlerin Kilis’e değil bütün vatana atıldığının fark edilmesidir.
Ben Atatürk’ün Kilisliler için sarf ettiği sözden daha güzel bir söz söyleme şansına sahip değilim.
Ama en azından başımız sağ olsun ve geçmiş olsun diyebilirim.