Yazın kederi ya da sulara akan gözlerin şiiri
Sonbahar gelirken hep bir telaş olur gözlerde… Kimi kışın soğuk yüzünden korkar, kimine ise hatıralardaki gözlere veda etmek zor gelir. Her zaman bütün yazlara zor veda ederiz, bize hep güzel şarkılar söyleyen güneşin saltanatı hiç bitmesin isteriz ama günü gelince yaz da biter ve bu ayrılığı da kabullenmek zorunda kalırız. Bu yüzden de küçük hüzünler ve kırgınlıklarla veda ederiz yazın içimizi ısıtan şarkılarına…
Güneşe ve sularda sönen kederli gözlere veda etmek de zordur, çünkü tabiattaki bütün manzaraları ve göz yaşlarını kendine doğru çeken bir özelliği vardır suların. Ve meftun olduğumuz bütün gözler hatıralarda kalır…
Yazın şen-şakrak günlerindeki gözlere veda ederken, tıpkı Edgar Allen Poe’nin şiirinde olduğu gibi vadilerimize de karanlıklar çöker.
“Bulutlara benzer kara vadi-loş nehirler- ve ormanlar ki biçimleri her yere damla damla akan gözyaşları yüzünden seçilemez. /Güneşin kendisi bile sular üzerinde ağlar: Pembemsi, yatıştırıcı, muğlak bir etki bu altın haleden damla damla akar.” (Gaston Bachelard, Su ve Düşler, s.93)
Kitabında, Edgar Poe’nin hayali bir suya duyduğu aşkı anlatan Bachelard şöyle diyor: “Aslında bazı şiirleri, bazı hikayeleri okuduğumuzda yansıma gerçekten daha gerçek gibi görünür, çünkü daha saftır. Nasıl ki yaşam rüyanın içinde bir rüyadır, evren de yansıma içinde bir yansımadır; evren mutlak bir imgedir.” (s.76)
Madem yazıya suların ve gözlerin şiiriyle başladık, önce Aragon’un “Elsa’nın Gözleri” şirini hatırlayalım.
/Öyle derin ki gözlerin içmeye eğildim de
Bütün güneşleri pırıl pırıl orada gördüm
Orada bütün ümitsizleri bekleyen ölüm
Öyle derin ki her şeyi unuttum içlerinde./
Sonra da bugüne kadar yapmadığım bir çılgınlık yapıp en son yazdığım kendi şiirimi yayımlayacağım.
Gözlerin şiiri
Gözlerin olmasaydı
her gece ölümün çiçek açtığı
aşk ilahilerine yazılmazdım.
Gözlerin olmasaydı
Aşkta cenneti kurmak için
Cehennemi seçmezdim.
Gözlerin olmasaydı
elimde bir avuç korla
Leyla ile Mecnunun
aşk çölünde yanmazdım.
Gözlerin olmasaydı
ünü firavunları aşan
Ümmü Gülsüm’ün
sesinde seni aramazdım.