Uzun bir gecede Osman Hakan şiiri ve ‘Kind of blue’

Her yeni şiir kitabıyla yeni heyecanlar yaşıyorum. Şair dostum Osman Hakan önceki gün yeni şiir kitabını getirdi, kitabın adı ‘zerenderzer.’

Özellikle yeni şiir kitapları için kendime ait özel bir zaman yaratmaya özen gösteriyorum. ‘zerenderzer’i okumak için de geceyi adeta iple çektim ve bütün gece boyunca her dizeyi zihnime nakşederek okudum.

Çok kişisel bir tercih ama son zamanlarda neredeyse her şiiri özellikle ‘caz’ dinleyerek okuyorum. Galiba yaşlanıyorum… Bu yüzden de özellikle gençlik yıllarımda iz bırakan ve halen de hayatımın bir parçası olan şarkıları dinlemeden şiir okuyamaz oldum.

Osman Hakan’ın bir bakıma ustalık şiirlerinden oluşan “zerenderzer”i önce bir solukta okudum ve sonra dönüp beni derinden etkileyen “geceleyin yürümek” şiirini Miles Davis’in “Kind of blue” albümü eşliğinde ağır ağır okumaya başladım. Tıpkı Miles Davis’in şarkısının bir yerinde “Mavinin farklı türleri/ kalbimi tetikleyen bu” sözlerinde olduğu gibi, Osman Hakan’ın şiirindeki şu dizeler de beni ‘camdan gözyaşları’yla uzun rüyalara taşıdı ve gece çok uzun sürdü:

/gece fitne gece ateş gece kan nar

sabah serap sabah su sabah boran kar

gece savrulur dudakların gül

sabah içinde camdan sesler kırılır

gece uzak aşklar vurur kıyıya

sabah tenim dökülür bir rüyaya

gece camdan gözyaşı sabah can isli neyleyim

zaman bende ben sabaha gideyim/

Biliyorum, birileri dönüp dolaşıp meseleyi ‘caz’a bağladığım için çok mutlu olmayacak. Elbette herkesin müzik beğenileri farklıdır, buna saygı duyuyorum ama ne yapayım ki benim tercihim de caz… Ayrıca hemen belirtmeliyim, ben müziği kendim için dinliyorum. Dolayısıyla müzikle ilgili yazıları biraz da kendim için yazdığımı söyleyebilirim…

Ama unutmamak gerekiyor ki Miles Davis’in “Kind of Blue” albümü; müzik dünyası için olduğu kadar diğer müzikal alanlar için de emsalsizdir, müthiş bir “hit” ve sanatsal bir devrimin öncüsüdür.

Eminim ki cazı sevmediğini söyleyenler bile, Kind of Blue’yu sever. “Cool”, romantik, melankolik ve harika bir biçimde melodiktir.

Peki Kind of Blue’yu bu kadar önemli kılan nedir?

Bir kere ‘Kind of Blue’ kendinden önce yapılagelmiş olan cazdan çok daha farklı bir sound’a sahiptir. Ancak bu albümü bu kadar muhteşem kılan, eserin oluşumuna katkı veren John Coltrane, Jullian “Cannonball” Adderley, Miles Davis ve Bill Evans gibi müzisyenlerin varlığıdır.

Bilindiği gibi Miles Davis, kariyeri boyunca -özellikle 50’ler ve 60’larda- grubuna katacağı müzisyenleri seçme konusundaki içgüdüsel zekasıyla ünlenmiştir. Öyle ki, birlikte çalıştığı müzisyenlerin çoğu, kariyerlerinin yükseliş yıllarında bireysel olarak birer efsane haline gelmişlerdir.

Osman Hakan’ın şiiriyle başlayıp, Miles Davis’le rotayı ‘caz’a kırmayı eleştirecek olanlara hak veriyorum. Ancak itiraf etmeliyim ki Osman Hakan’ın “sarı yeşil zerenderzer güller/söylenmemiş harfleri bekler” dizeleri eşliğinde Davis’in ‘Kind of Blue’ albümünü dinlemezsem sanki bir şeyler eksik kalacakmış gibi bir hisse kapılıyorum.

YORUMLAR (9)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
9 Yorum