O cehennemin kapılarını zorlayan bir deli ya da dahi…
O fakir bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi, hayatının hemen her aşamasında çılgınlıklar yaşadı. Henüz çocuk yaşlardayken bir gün, nasıl bir şey olduğunu anlamak için kendini asmaya kalkmış, bir defasında da kız kardeşini ateşe vermiştir, küçük erkek kardeşini ise boğmaya çalışmış, 17 yaşında ilk kez hapse girmiştir.
İşte hayatı boyunca pek çok çılgın şeyler yaşayan bu adamın adı Ozzy Osbourne’dir.
Black Sabbath grubuna giren Ozzy, zamanla grup üyeleriyle birlikte iyiden iyiye kokaine bulaşır. Kendi deyimiyle toz peşinde koşan ucubelere dönüşürler adeta. Kokain müptelası olmuştur, Ozzy dibe vurduğu o altüst oluşu şöyle anlatır: “Bir an kokain çeken bir rock grubuyduk, sonra bir anda rock yapan bir kokain grubu olduk.” Ve sonunda Ozzy gruptan kovulur.
Çöküntü yıllarının ardından, her ne kadar F. Scott Fitzgerald “Hayatta ikinci perde yoktur” dese de Ozzy için hayatta ikinci bir perde açılır.
Bu geri dönüşler bazıları için oldukça sessiz sedasız, bazıları için ise oldukça ilham verici efsanelere dönüşür. İşte “solo kariyer” yaratan bir geri dönüş olarak Ozzy Osbourne‘ün “Blizzard Of Ozzy” albümü bunlardan biridir.
Efsanevi Black Sabbath grubundan dünya çapında ünlü bir alkolik ve uyuşturucu bağımlısı olarak çıkan Ozzy Osbourne, 1980 yılında sektörde hiç tanınmayan Randy Rhoads ile stüdyoya girer. Sonuç olarak bu albüm, kapakta yere düşmüş şekilde duran Osbourne’ün yeniden ayağa kalkıp durdurulamaz solo kariyerini tek başına inşa etmiştir. Randy Rhoads adlı genci ölümsüz bir ikona dönüştürürken, “Crazy Train” ve “Mr. Crowley” parçalarını ise rock tarihinin efsaneleri arasına sokar.
Sıfırdan kariyer yaratan albümler konusunda bir diğer efsane ise “Back In Black” albümüdür.
Hemen belirtmek gerekiyor ki Ozzy’yi esas itibariyle ayağa kaldıran ve önünde yeni bir perdenin açılmasını sağlayan isim menajeri ve sevgilisi Sharon’dur. Menajeri olarak çalıştığı Sharon ile evlenen Ozzy “Şimdiye kadar sevginin ve aşkın hiçbir zaman var olmadığını düşündüğünü fakat Sharon ile tanıştıktan sonra her şeyin değiştiğini” söyler. Kısacası Sharon onu cesaretlendiren ve ayağa kaldıran bir melektir. “We are the greatest team in the world” der Ozzy.
Ozzy Osbourne kendisini şöyle tanımlıyor:
“Ben deliyim, tamamen deliyim ve önemli olan bu deliliği kabul etmek. Bu evren ve onun içindeki herkes beni delirtiyor, çünkü hepsi kafayı yemiş. Bir de benim deli olduğumu söylüyorlar, tamam, ben deliyim ama ben bomba yapmıyorum, amacı insanları öldürmek olan şeyler yapmıyorum, tek yaptığım bir konsere çıktığımda onlara elimden gelenin en iyisini vermek. Bazen işe yarıyor, bazen de yaramıyor, çoğu zaman yaramıyor... Rock and roll benim dinim, bu benim en dürüst gerçekliğim... kötü bir iş yaptığımı düşünmüyorum. İnsanlara zarar verdiğimi düşünmüyorum, hangisi daha zararlı? benim gibi basit bir adamın insanları harekete geçirmesi, iyi vakit geçirmelerini sağlaması, delirmelerini sağlaması mı yoksa genç bir çocuğa tüfek verip ‘şu dağın ardına koş ve orada öl’ demek mi?” Ben her zaman -fucking- ozzy olacağım, en azından yaşadığımız bu bok çukuruna izimi bıraktım.”
Hard Rock müziğin babası olarak anılan Ozzy Osbourne, toplum tarafından sürekli eleştirilen, tartışılan fakat heavy metal müzik alanında yaptığı eserlerle tüm gruplara ilham kaynağı olmuştur. Led Zeppelin, Deep Purple ve Jimi Hendrix yaptıkları müzik tarzlarıyla rock müziğin önemli yapı taşlarından biri olmuşlardır. Fakat çiçek çocuklar zamanında ortaya çıkan ve gerçek anlamda heavy metal müziğin yaratıcısı Ozzy Osbourne ve Black Sabbath grubudur...
Dünyanın ‘En İyi Metal Müzik Grubu’ olarak kabul edilen Heavy Metalin de Kurucusu olan Black Sabbath’a 1970’lerde Vokallik yapmış olan Ozzy Osbourne, Black Sabbath ile Paranoid’ten itibaren birçok albüm yaparken Ozzy olarak ise “Blizzard of Ozzy”, “Diary of a Madman”, “The Ultimate Sin”, “No Rest For The Wicked”, “No More Tears”, “Ozzmosis”, “Bark at the Moon”, “Down to Earth”, “Under Cover”, “Black Rain”, “Scream” ve “Memoirs Of A Madman” gibi albümler yaparak hem Black Sabbath ile hem de Black Sabbath’sız müthiş albümlere imza atmıştır.
Metal müziğin babası Ozzy Osbourne’ın “Ordinary Man” şarkısı adeta bir veda niteliğindedir. İşte o şarkının bazı sözleri:
/Renkler solarken beni unutma
ışıklar söndüğünde bu sadece boş bir sahne.
Tamam
evet, kötü bir çocuktum
mavi gökyüzünden daha yükseklerdeydim
ama gerçek şu ki, Sıradan bir adam olarak ölmek istemiyorum
annemi ağlattım
neden hala hayattayım bilmiyorum.
Evet, Gerçek bu, Sıradan bir adam olarak ölmek istemiyorum./