Eğer İmamoğlu siyasi yasaklı yapılırsa…
Normalleşmenin kaybolduğu özellikle son beş yıldan bu yana, Türkiye’de olup bitenler karşısında şaşırma duygumuzu neredeyse tümden kaybettik.
Şu günlerde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ile ilgili garip bir yargılama süreci devam ediyor. Bu davada öylesine tuhaf işler oluyor ki eğer yolun sonunda İmamoğlu’na siyasi yasak getirilirse artık ona da şaşırmayacağız.
Bu ülkede yaşayan ve birazcık olsun hakkaniyet duygusu taşıyan hiç kimse elbette istemeyecektir ama mahkemenin gidişatı ve iktidar çevrelerinden eser rüzgar 14 Aralık’a ertelenen davada İmamoğlu’na ‘siyasi yasak’ getirilmesi muhtemel gibi gözüküyor.
31 Mart İstanbul seçiminin iptal edilmesi üzerine Süleyman Soylu ve İmamoğlu arasındaki beyanat tartışmasında önce Soylu’nun İmamoğlu’na, sonra da cevaben İmamoğlu’nun Soylu’ya sarfettiği ‘ahmak’ sözcüğünün muhatabı açıkça belli olmasına rağmen, bu sözle İmamoğlu’nun YSK üyelerini hedef aldığı iddiasıyla açılan dava gerçekten akıllara zarar bir durum.
Nitekim İmamoğlu Cuma namazı çıkışında yaptığı değerlendirmede bu durumu net bir şekilde ifade ediyor: "Hakimin benim sözlerimin muhatabının sayın bakan olduğunu ısrarlı bir şekilde dile getirmiştir. Bu ısrarlı tarife rağmen savcının en üst noktadan cezayla ilgili mütalaa bildirmesi ya da bir beyanda bulunması çok şaşırtıcıdır, üzücüdür."
Hakimin beyanına rağmen hukuki sürecin, İmamoğlu’nu mahkum etme istikametinde ilerlemesi, ne yazık ki bu davayı siyasi bir çerçeveye hapsetmiştir ve esas endişe verici olan da budur. Zira uzun süredir zaaf içinde olan ‘hukuk devleti’ anlayışımız, bu dava ile daha da derinleşecek ve toplumun adalete olan güveni büyük yara alacaktır.
Bu dava İmamoğlu’nun mahkumiyetiyle sonuçlanırsa hukuk kaybedecek bu kesin. Ama bunun siyasi sonuçları, AK Parti açısından çok daha acıtıcı olacaktır. Çünkü biz bu fotoğrafı bir yerlerden tanıyoruz. Herkes hafızasını biraz tazelerse, bu davanın Tayyip Erdoğan’ın büyükşehir belediye başkanlığı döneminde aldığı ceza ile neredeyse birebir aynı olduğunu görecektir. O dava ile birlikte Erdoğan bütün Türkiye’de bir efsane haline gelmiş ve 20 yıllık hikaye esas o zaman başlamıştı.
Şimdi daha önce sahnelenen bir filmin yeni bir versiyonunu izliyoruz sanki. ‘Üst akıl’ safsatalarına asla inanmam… Eğer gerçekten bizim bilmediğimiz bir akıl varsa, doğrusu çok sofistike bir plan yapılıyor demektir. Ve bu absürt plana göre, İmamoğlu’nu efsaneleştirme ihalesinin uygulayıcısı da AK Parti gibi görünüyor.
Galiba iktidarlar siyasi makuliyeti kaybettikçe kendi hikayelerinin son bölümünü de yine kendileri yazıyorlar. Maalesef AK Parti 23 Haziran’da tekrarlanan İstanbul seçiminde yaşadığı travmayı bir türlü atlatamadığı için o seçimden ders almak yerine aynı hataları tekrarlamayı tercih etmiş bulunuyor. Öyle anlaşılıyor ki AK Parti İstanbul’un rövanşını almadan siyaseten rahat edemeyecek.
Evet İmamoğlu siyasi yasaklı hale gelebilir, hatta yerine kayyım da atanabilir. Kim nasıl hesap yapıyor bilemem ama bu rövanşın kaybedeni AK parti olur…
Varsayalım ki hukuk baypas edilerek adaletin terazisi şatı ve İmamoğlu siyaset sahası dışına itildi, böyle bir mağduriyet duygusunun Türkiye’de nasıl bir atmosfer oluşturacağını tahmin edebilir misiniz?
Her ne kadar kararı yargı verecek olsa da bu dava ile ilgili siyasi iddiaların bu kadar ayyuka çıkmış olması, doğal olarak faturanın iktidara kesilmesini kaçınılmaz kılacaktır. Elbette iktidar “Yargı bağımsızdır, bizimle bir ilgisi yok” diyerek topu taca atacaktır. İyi güzel de 2019 yerel seçimlerinde söylenen bir sözün hukuki sonucu tam da seçim arefesinde ortaya çıkarsa ne kadar inandırıcı olur dersiniz…
Anlaşılan o ki AK Parti hukuk, adalet, hakkaniyet gibi değerlerden çok, ‘seçimi alalım da nasıl alırsak alalım…’ havasında. Ama unutmamak lazım, evdeki hesap seçim meydanlarına uymayabilir, tıpkı 23 Haziran seçiminde olduğu gibi…
İşte tam da bu yüzden, davadan İmamoğlu’nu siyasetten men yönünde çıkacak bir karar, muhalefet için kelimenin tam anlamıyla gollük bir pas olur. Muhtemelen Ekrem İmamoğlu da o gün geldiğinde, muhalefetin rüzgarının daha da güçlü esmesi için seçim meydanlarında olacaktır.