6’lı masa artık adayını belirlemeli…

6’lı masayı oluşturan muhalefet partisi liderlerinin Pazar günkü altıncı toplantısı, ittifakın ete-kemiğe bürünmesi açısından çok önemli bir aşamaya işaret ediyor. Toplantı sonrasında yapılan açıklamada, ‘ortak cumhurbaşkanı adayı çıkarma’ konusunda kararlılık vurgusu yapılması masanın geleceği açısından güçlü bir iradeyi ortaya koymuş oldu.

Dolayısıyla Cumhur İttifakı’nın neredeyse hemen her gün dillendirdiği “Bunlar bir aday bile çıkaramıyorlar, en küçük bir anlaşmazlıkta dağılıp giderler…” benzeri söylemleri de boşa çıkmış oldu.

Türkiye’nin mevcut alaturka sistemden kurtulması için çok ciddi bir alternatif oluşturan altılı masa ittifakı, bugüne kadar yaptığı kapsamlı çalışmalarla, nefes almakta zorluk çektiğimiz bu iklimden kurtulma yolunda ‘hukukun üstünlüğü’ne dayalı demokratik ve özgür bir Türkiye hayalini yeşertti.

Daha da önemlisi farklı kimlikleri ve siyasi hedefleri olan altı parti aynı masa etrafında buluşarak, Türk siyasetini demokratik toplumların esasını oluşturan ‘uzlaşı kültürü’ ile tanıştırdı. Sadece bu uzlaşı bile siyasetin geleceği açısından çok önemli bir kazanım.

Maalesef “itaat kültürü” geleneğinden beslenen siyaset anlayışının hakim olduğu toplumlarda demokrasi kültürünün kökleşmesi çok kolay olmuyor. Esas itibariyle Türkiye’nin şu anda yaşamakta olduğu demokrasi dışı arzuların temelinde de bu itaatçi zihniyet yapısı bulunmaktadır.

Galiba uzun tecrübeler ve hayal kırıklıklarından sonra, bu kez ufukta güçlü bir değişim umudu gözüküyor… Muhalefet liderlerinin altıncı toplantının sonunda yayınladıkları ortak metinde de bu değişim iradesi açıkça ortaya konuyor: “Milletimizin bunca senedir uğradığı hayal kırıklıklarının farkındayız. Bu hayal kırıklıklarını gidermek üzere insanımızın beklenti ve taleplerini karşılayacak liyakatli kadrolarla ve etkin politikalarla milletimizin karşısına çıkacağız.”

Ancak muhalefetin yarattığı bu demokratik sinerji, değişimi garantileyecek bir seviyeye henüz ulaşmış değil. Evet muhalefet partisi liderlerinin bugüne kadar yaptıkları çalışmalarla, güçlendirilmiş parlamenter sistem bağlamında oluşturdukları müktesebat çok kıymetli. Ama unutmamak gerekiyor ki bu ana ilkelerin kıymet kazanabilmesi için öncelikle cumhurbaşkanlığı değişiminin gerçekleşmesi gerekiyor.

Eğer seçimlerde cumhurbaşkanlığı kazanılamazsa, hazırlanan bu sayfalar dolusu çalışmaların hiçbir anlamı olmayacaktır.

İşte tam da bu yüzden muhalefetin, iktidar mücadelesinde yeni bir adım atarak zaman kaybetmeden cumhurbaşkanı adayını belirlemesi şart. Çünkü zaman daralıyor ve bu belirsizlik iktidarın işine yarıyor.

Adayın yıpratılma endişesini bir ölçüde anlamak mümkün, ama risk alıp cesur adımlar atmayı göze almadan sonuç almak da mümkün değil. Madem ‘ortak aday’ konusunda mutabakat var, o zaman bir ileri adım daha atarak adayın ismini açıklayıp zorlu yolculuğa çıkmak gerekiyor.

İnanıyorum ki altıncı toplantı sonrasında yayınlanan ortak bildirideki şu ifadeler, bizzat yeni adayın ağzından dillendirilmesi toplumun tercihlerini belirlemesinde daha etkili olacaktır: “Milletimiz emin olsun; ortak Cumhurbaşkanı adayımız hem Türkiye Cumhuriyeti’nin 13. Cumhurbaşkanı, hem de sadece bu masa etrafında bir araya gelen siyasi partilere oy verenlerin değil, herkesin cumhurbaşkanı olacaktır.”

Biliyoruz ki Türkiye bu sistemle sorunlarını asla çözemez, uzak bir ihtimal ama Cumhur İttifakı kazansa bile ülkenin bu ekonomik yıkımın altında kalkabilmesi mümkün değildir. Çünkü bu kriz sadece ekonomik göstergelerin kötüleşmesinden ibaret değil. Hukuk güvenliğinin olmadığı ülkelerde iktidarlar iyi niyetli olsalar bile yaptıkları her icraat adeta bir kara delik tarafından yutulacak ve kriz daha da derinleşecektir.

Dolayısıyla Türkiye’nin tek çıkış yolu, hiç zaman kaybetmeden bu ucube sistemden kurtulmaktır. Mevcut iktidar kelimenin tam anlamıyla bir yönetim körlüğü yaşıyor, bu yüzden de ülkeyi güvenli bir limana ulaştırmasının imkan ve ihtimali yok.

Yapılan bütün araştırmalar, muhalefetin elinin güçlü olduğunu gösteriyor. Ayrıca iktidarın icraat gibi sunmaya çalıştığı her hamle, muhalefetin rüzgarını güçlendiriyor. Ama bunun için 6’lı masanın adımlarını doğru ve zamanında atması şart.

Unutmayalım 2023’de değişim sağlanamazsa, Türkiye’nin demokrasi için bir daha böyle bir şansı olmayacaktır.

YORUMLAR (123)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
123 Yorum