İnsanların aptallığına dair 5 evrensel kanun
Herkesin siyaset, altılı masa, Ekrem İmamoğlu, Tayyip Erdoğan konuştuğu bir günde, bu kalabalık koroda ben olmasam kimsenin eksikliğimi hissedeceğini sanmıyorum.
Yılın sonuna geldik dayandık, insan farklı şeyler yapmak, yeni yıldan ümitli olmak istiyor.
Gelin bugün başka bir şey konuşalım.
Carlo M. Cipolla bir İtalyan iktisatçı. 1976 yılında, bir süreliğine bulunduğu ABD’nin California eyaletindeki Berkeley Üniversitesi’nde bir yandan iktisat tarihi dersleri verirken kısa bir makale yazıp yayınladı.
Makalenin başlığı ‘The Basic Laws of Human Stupidity - İnsan Aptallığının Temel Kanunları’ idi.
Cipolla’nın makalesi bir bilimsel makale olmanın bütün şartlarını taşıyordu. Peki ciddi miydi, Cipolla yoksa şaka mı yapıyordu?
Gelin makaleyi gözden geçirelim, kararı siz verin.
Cipolla 5 tane temel kanun yazmış aptallıkla ilgili.
1. Kanun: Herkes, her zaman ve neredeyse kaçınılmaz olarak etraftaki aptal insanların sayısını küçümser.
Kanun bize şunu söyler: Kendi etrafınızda ne kadar çok sayıda aptal insan olursa olsun, mutlaka bunların sayısını gerçekte olan aptal insan sayısından daha az hesaplarsınız.
Çünkü bazı insanların yaptıkları iş, okudukları okul, başardıkları kimi şeyler yüzünden aptal değil akıllı olduğunu zannedersiniz. Gerçekten de, bazı insanlar başlangıçta aptal olmadıkları izlenimi verirler ama biraz tanıyınca ne olduklarını görürsünüz ama genellikle kendinizi bir zarardan korumak için de geç kalmış olursunuz.
2. Kanun: Bir insanın aptal olma olasılığı onun diğer özelliklerinden bağımsızdır.
Cipolla’ya göre aptal insanların nüfustaki oranı, bütün nüfus grupları için de geçerli.
Yani aptal insanların sadece eğitimsizler arasında olduğunu düşünmek yanlış; bütün etnik gruplarda, bütün cinsiyetlerde, bütün meslek gruplarında aptal insanların oranı nüfustaki oran kadar.
Üniversite profesörlerinde de, ev kadınları arasında da, çocuklar arasında da, polis memurları veya doktorlar arasında da, siyasetçiler arasında da aptal olanlar var.
Peki bu oran ne kadar? Sakın tahmin etmeye çalışmayın, birinci kanunu çiğnemiş olursunuz.
3. Kanun: Aptal insan, diğer insanların veya grupların bir şeyler kaybetmesine neden olurken kendisi hiçbir fayda elde etmeyen insandır.
Cipolla bu kanuna ‘Aptallığın altın ilkesi’ adını veriyor. Çünkü ona göre dört kategori insan var.
Birinci kategori akıllılar. Onların davranışları bireylere veya topluluklara da, kendilerine de fayda sağlıyor. Örneğin birisi bir teknolojik icat yapıyor; bu icat diğer insanların hayatını kolaylaştırıyor, mucidimiz de bundan para kazanıyor.
İkinci kategoride haydutlar var. Haydutlar bir şey yapıyor, başkalarına zarar veriyor belki ama hiç değilse kendine bir fayda elde ediyor.
Üçüncü kategoride ezilenler var. Başkaları onları ezerek fayda elde ediyor, kendileri kaybediyor olsa da.
Son kategori ise aptallar. Onlar davranışlarıyla bireylere veya topluluklara kötülük yapıyor, kayba sebep oluyor ama bundan ötürü kendileri herhangi bir kazanç da elde etmiyor.
Cippola’ya göre aptal olmayan insanlar, hem mükemmel olmayan hem de tutarlı olmayan bir grup. Bu gruptaki insanlar bazen akıllıca hareket ederler, bazen ezilen tarafta olurlar bazen de haydut gibi davranabilir, başkalarına zarar verebilirler ama en azından hep kendilerine bir fayda elde ederler veya bir fayda doğmasına neden olurlar.
Buna karşılık aptallar neredeyse mükemmel denebilecek bir tutarlı grubu oluşturur. Yani aptal her zaman ve her şart altında aptaldır. Ve bu da onları çok tehlikeli yapar.
Tehlikelidirler, çünkü aklı başında insanlar akıl dışı davranışları ne hayal edebilirler ne de akıl dışına çıkabilirler. Bu da onları aptallara karşı savunmasız bırakır.
Üçüncü kanuna göre aptal insan, herhangi bir sebep olmadan, herhangi bir avantaj elde etmeden, herhangi bir plana sahip olmadan ve çoğunlukla en olmayacak yerde ve zamanda size zarar verir. Önceden kestirmeye, tedbir almaya çoğunlukla imkan yoktur.
4. Kanun: Aptal olmayanlar, her zaman aptalların yıkıcı gücünü küçümser.
Cippola’ya göre aptal olmayan insanlar, sürekli biçimde ve her şart altında aptallarla uğraşmanın ne kadar yüksek bedelli bir hata olduğunu unuturlar. Bu unutkanlığın maliyetini de onlar öderler.
5. Kanun: En tehlikeli insan tipi aptallardır.
Son iki kanunun doğrudan sonucu budur: Aptal insan, hayduttan bile daha tehlikelidir.
Cippola’ya göre içlerindeki aptal oranı değişmediği halde, aptallar yüzünden çöken toplumlarla çökmekten kurtulup bunu aşam toplumlar arasındaki yegane fark, aptal olmayan insanların bileşiminden kaynaklanır.
Yazara göre toplumdaki aptallara rağmen yükselebilen toplumların sırrı aptal olmayan insanların aptal insanları ülke yönetiminden ve diğer karar verici pozisyonlardan uzak tutabilmesi. Çöken toplumların sırrı ise bunu becerememesi. Yoksa aptalların oranı her iki toplumda da aynı.
(Not: Kitap ilginizi çektiyse, İngilizce versiyonuna bu linki tıklayarak ulaşabilirsiniz.)