Ucuz işçilikte Çin ile yarışıyoruz

Dolar kuru eylül ayı başında 6,50 TL seviyesindeyken cinnabzı.com Çin ile Türkiye’deki asgari ücreti karşılaştıran bir tablo hazırlamış. Bu tabloya göre Şanghay Bölgesinde net asgari ücret (354 $), Türkiye’deki brüt asgari ücretin (310 $) daha üzerinde. Ayrıca yine Shenzhen Bölgesinde de 322 $ olan asgari ücret Türkiye’den daha yüksek.

Çin’de bazı bölgelerde asgari ücret net hesaplanırken, bazı bölgelerinde ise brüt hesaplanıyor. Ve asgari ücret bölgeler arasında değişiyor.

Eylül başında 1 TL yaklaşık 0,96 yuan ederken, şimdi bu rakam 0,76 yuna gelmektedir. Kısaca şu an Türkiye’de brüt asgari ücret 385 $ karşılığına denk geliyor. Fakat net asgari ücret 300 $ ile yine Çin’in Şanghay Bölgesinin gerisinde.

Yine uluslararası ekonomik karşılaştırma sunan tradingeconomics.com sitesinin son verilerine göre Çin’de asgari ücret 2420 yuan etmektedir. Bunun TL karşılığı ise 1840 TL’dir. Tekrar hatırlatmak gerekir ki, Çin bazı bölgeler brüt, bazı bölgeler net asgari ücret uyguluyor ve burada ortalama asgari ücret alınmaktadır. Aynı veriye göre Türkiye’de asgari ücret 2030 TL’ye karşılık gelmektedir.

Çin ile Türkiye arasında şu anda ucuz işçilik konusunda nereden bakarsanız bakın sadece ve sadece yüzde 10 fark kaldığını görüyoruz. Hatta kurların ağustos-eylül aylarında yükseldiği dönemde bizde asgari ücret Çin’in bile gerisine düşmüştü.

Şimdi burada bir ayrıntı daha vereceğim.

tradingeconomics.com verisine göre Çin’de asgari ücret 2420 yuna ama ortalama bir ücret 7418 yuan etmektedir. Yani asgari ücret orada nerede ise tabelada kalmaktadır. Türkiye’de ise asgari ücret 2030 TL seviyesindeyken, ortalama ücret maliyeti 2207 TL ile sadece ve sadece asgari ücretin yüzde 10 üzeri etmektedir.

Ücret dağılımında Türkiye’de tabanda buluşan bir yapı söz konusu. Okuyan da okumayan da az ücret almaktadır.

Türkiye’de ücreti yükseltme imkanları Çin’in bile çok gerisinde kalmaktadır. Genel üretim yapısı çok daha yüksek oranda ucuz işçiliğe dayalı seyretmektedir.

Zaten TÜİK’in “Gelir ve Yaşam Koşulları” çalışmasında olsun, eski adı Devlet Planlama Teşkilatı olan ama yeni adı TC Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı verilerinde olsun Türkiye’de eğitim seviyesi ile ücret seviyesi arasında ters ilişkiyi görebiliyoruz.

Özellikle son 5-6 yıldır ülkemizde eğitim seviyesi ile ücret artışı arasında ters orantı söz konusudur. Hatta üniversite mezunlarının ücret seviyesindeki artış, enflasyonun da gerisinde kalmaktadır. (Bu verileri tablolar halinde eski yazılarımızda görebilirsiniz)

Kısaca veriler Türkiye’de hem işçilik maliyetlerinin Çin ile yarışır derecede ucuzladığını; hem de ücretler arası geçişkenliğin azaldığını ve toplumun tabanda yoğunlaştığını göstermektedir.

Eğitime yapılan harcamanın karşılık görmemesi, okuyanın da ucuz işçiliğe hapsolması orta-uzun vadede elbette ülkemiz açısından çok ama çok acı sonuçlar doğuracaktır.

Ülkemizde mutlak yoksulluk oranları düşerken bir de bakıyorsunuz ki, sadece ve sadece üniversite mezunlarında yoksulluk artmaktadır.

“Okuyup adam mı olacaksın” kavramı ülkemizde maalesef akıllara yerleşiyor. Okumak yerine daha kazandırıcı yollar akıllarda yer etmektedir.

Sizce bu tablo Türkiye’nin sözde 3,5 kat büyürken nasıl kalkınmadığını ve nasıl geri giderek yozlaştığını ortaya koymuyor mu?

Karar sizin... Tabii ki, doğru haber veren KARAR Gazetesi de.

18-11/25/tablo.jpg

18-11/25/brahim-kahveci.jpg

YORUMLAR (52)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
52 Yorum