Osman Kavala’nın serbest bırakılması için İnsan Hakları İzleme Örgütü, Uluslararası Hukukçular Komisyonu ve Türkiye Dava Destek Projesi, AİHM'ye üçüncü taraf müdahalesinde bulundu ve bu başvuru kabul edildi. Örgütler, Kavala’nın tutukluluğunun Türkiye’de yargı üzerinde siyasi baskının göstergesi olduğunu belirtti ve yargı bağımsızlığına yönelik ciddi endişelerini dile getirdi. Ayrıca Türkiye'nin, muhalif davalarda AİHM kararlarına direnç gösterdiğine dikkat çekildi.
1 Kasım 2024 itibarıyla yedi yıldır cezaevinde tutulan Osman Kavala’nın serbest bırakılması için İnsan Hakları İzleme Örgütü (Human Rights Watch), Uluslararası Hukukçular Komisyonu ve Türkiye Dava Destek Projesi, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) 16 Eylül’de üçüncü taraf müdahalesinde bulundu. AİHM, bu insan hakları örgütlerinin davaya müdahil olma talebini kabul etti.
Osman Kavala'dan 7'nci yıl mesajı: Eşimle hayatı paylaşamadım...
Euronews’ın haberine göre, bugün yayınlanan raporda insan hakları örgütleri, Gezi davasında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına mahkum edilen Osman Kavala'nın cezaevinde tutulmasının Türkiye’de yargının siyasi baskı altında olduğunun bir göstergesi olduğunu vurguladı.
Örgütler, AİHM’ye sundukları bu raporla, Kavala’nın başvurusu karara bağlanırken mahkemeye daha kapsamlı bilgi sunmayı amaçlıyor.
İnsan hakları savunucuları, Kavala’nın serbest bırakılması yönünde çağrı yaparken, AİHM’in Türkiye’ye yönelik bağlayıcı kararlarının uygulanmasının önemine de dikkat çekti.
Üçüncü taraf müdahalesiyle hazırlanan rapor, Türkiye’de yargının bağımsızlığına dair ciddi kaygılar içeriyor. Özellikle Hâkimler ve Savcılar Kurulu’nun (HSK) siyasi partilerin etkisi altında olduğuna ve Anayasa Mahkemesi’nin bağımsızlığının zayıf olduğuna işaret eden örgütler, yargının temel işleyişine yönelik müdahaleleri eleştirdi.
Örgütler ayrıca Türkiye’nin özellikle muhalifleri ilgilendiren davalarda AİHM kararlarına karşı direnç gösterdiğini belirterek, Kavala davasının bu durumun somut bir örneği olduğuna dikkat çekti.
KAVALA'DAN 7'NCİ YIL MESAJI
Tutuklanmasının yedinci yılında cezaevinden açıklama yapan Kavala, "Bu süre boyunca masumiyet karinesinin çiğnendiği, temelsiz iddiaların, yalan beyanların kullanıldığı bir yargılama süreci yaşadım" dedi. "2019 yılında verilen AİHM kararını hatırlatan Kavala, "Kararı uygulamamak ve beraat kararlarını bozmak için aleni biçimde yasalarla oynandı. Yasalardaki tanımlara aykırı biçimde bir casusluk suçlaması kurgulandı" ifadelerini kullanmmıştı.