Dövizde arka kapı bilmecesi

AK Parti büyük bir başarı hikayesi yazdı mı?  

Aslında ortada temelde yerli bir başarı falan yok. Bir başarı var ama bu başarı yerli ve milli başarı olmadı.  

Yabancından gelen 650 milyar dolar ile meydanları inlettik, sadece o kadar. Paranın yüzde 80’inden fazlası AB ve ABD menşeli olmasına rağmen en fazla meydan okumayı da “Eyyyy....” diye bu ülkelere yaptık.  

Yabancının parası ile yabancıya meydan okuduk.  

Şimdi para bitti. Yabancı para yollamayı kesti. Ve aklımıza yeni küresel düzene uyum ile reform geldi.  

Hak dedik, demokrasi dedik, adalet dedik... Ve yabancıdan bir kaç milyar dolar geldi. Ve biz yine hemen “Eyyyy...” demeye başladık.  

Nasılsa faturayı ülke olarak Millet ödüyor.  

*** 

Para geldi de nereden geldi?  

30 Ekim 27 Kasım arasında sıcak para (Portföy yatırımı) olarak 1 milyar 838 milyon dolar net giriş oldu. Bu paranın da 1,2 milyar doları hisse senetlerine gelmiş.  

İyi ama 30 ekim 01 Aralık tarihinde BDDK verilerine göre yabancı para-YP mevduatları 9,4 milyar dolar artış gösteriyor. Bunun 3.350 milyon doları parite etkisinden, kalan 6 milyar dolar ise net döviz alımı olarak gerçekleşmiş.  

Düşen döviz fiyatları yerli yatırımcı özelinde alım fırsatı olarak görülüyor. Ekonomi yönetimindeki değişimlere henüz yerli yatırımcıdan kredi açılmamış.  

Kasım ayında 21.158 milyon dolar ithalata karşılık 16.088 milyon dolar ihracat yapabildik. Özellikle S. Arabistan, BAE, Libya ve Cezayir’e olan ihracat düşüşü dikkat çekiyor.  

Sadece kasım ayında dış ticaretten 5,1 milyar dolar açığımız oluştu. Hizmetler sektöründen zaten bu yıl nerede ise zırnık gelmiyor. O nedenle cari açığımız da oldukça yüksek gelecek.  

İyi ama nasıl oluyor da yurtiçinde 6 milyar dolara varan döviz alımı, 5 milyar doları aşan dış ticaret açığına rağmen kur seviyesi 8,50’den 7,80’in altına geriliyor?  

Sıcak para girişi olan 1,8 milyar dolar ve Hazine’nin 2,25 milyar dolar dış borçlanması bunu karşılar mı?  

*** 

Haluk Bürümcekçi başta olmak üzere rezervleri takip edenleri izliyorum. Ocak-Ekim 2020 verileri zaten açıklandı. 133,2 milyar doların ‘arka kapı yöntemi” ile havaya gittiğini biliyoruz. Ama ya Kasım ayı? 

Soru burada gizli.  

Kasım ayında swap yolu ile 7-9 milyar dolarlık döviz girişi olduğu söyleniyor. Haluk Bürümcekçi yüklü swap girişi olduğunu ve kamu bankalarının açık pozisyonunun azaldığını söylüyor.   

Bunları Merkez Bankasının aylık rezerv verileri açıklandığında göreceğiz. Bir de Kasım ayı ödemeler dengesi raporundan... 

Lakin ne olursa olsun gelen-giden döviz yapısı bize dengenin hiç hoş olmadığını gösteriyor. Gelen para tefeci türünden swap ve sıcak para olurken, giden para reel azalışı gösteriyor. 

Hatta gelen-giden para oranları kurlarda bu derece düşüşü de mantıklı açıklayamıyor. Arka kapı yönteminin hala çalışmaya devam ettiği grafiksel analizlere de yansıyor aslında. Fakat tabii ki bunlar şimdilik sadece birer iddia... Gerçek verileri ve tabloyu sonradan göreceğiz.  

*** 

Katar parası geçen haftaya damga vurdu.  

Özel sektör dahil yapılan 11 anlaşma ile ne kadar paranın geldiğini bilmiyoruz. Paranın Katar’a ait olmadığı iddiaları da sıkça dile getiriliyor.  

Muhtemelen Kasım ayı ödemeler dengesinde “Kaynağı belirsiz akım”  olarak “Net hata-noksan” kalemi oldukça dikkat çekecek.  

*** 

Ekim-Kasım ayları özel sektörün vadesi dolan borçları açısından önemliydi. Ekim ayında 6.154 milyon dolar ve kasım ayında da 6.354 milyon dolar vadesi dolan dış borçlar vardı. Aralık ayında bu rakam 3.955 milyon dolara geriliyor ve bir daha haziran 2021’e kadar ödemeler 2-2,5 milyar dolarda sınırlı kalıyor.  

Aslında zor dönem geçmiş gibi bir tablo var; ama henüz her şey bitmiş demek için çok erken.  

Döviz işinde istim üzerinde oturduğumuz yerlinin döviz alımından görülüyor. Hatta mevduat faizleri yüzde 15’e çıkmış olmasına rağmen yabancı para tasarrufu hala hız kesmiyor.  

Acaba limana çekilen Oruç Reis bizi AB yaptırımlarından kurtaracak mı? Ya da ABD yaptırımları ne olacak?  

Yoksa yeniden içe kapanma döngüsüne geri döndük ama bizim mi haberimiz yok?  

Çok hızlı değişen politik anlayışımızı aynı zamanda döviz piyasasından takip etmeye devam edelim. Algı ve arka kapı yöntemi ile yönetilen süreç bakalım nereye kadar gidecek?   

YORUMLAR (69)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
69 Yorum