Son yıllarda özellikle Doğu ve Güneydoğu’da görevden alınan seçilmiş yöneticilerin yerine merkezden atama yapılması şeklinde işleyen ‘kayyum sistemi’ İstanbul’a da ulaştı. PKK üyeliği iddiasıyla gözaltına alınıp tutuklanan CHP’li Esenyurt Belediye Başkanı Özer’in yerine belediye meclisinin seçim yapmasına yine izin verilmedi, vali yardımcısı kayyum olarak atandı. Tartışılan işlem için muhalefetten ‘CHP’nin değil milletin elinden belediyesi alındı’ tepkisi yükseldi.
Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in tutuklanmasıyla ilgili tepkiler giderek artıyor. Gelecek Partisi lideri Ahmet Davutoğlu, seçim sonrası görevden alma uygulamalarının milli iradeye aykırı olduğunu belirtti. DEVA Partisi lideri Babacan, yargının araç olarak kullanılmaması gerektiğine vurgu yaparak, "Belediyesini elinden alan CHP değil, millet," ifadelerini kullandı. ABB Başkanı Mansur Yavaş ise terör örgütü liderlerine yasal statü verilme çabalarını eleştirerek, hukukun üstünlüğü adına endişelerini dile getirdi.
SANDIKTAN 7 AY SONRA BELEDİYEYE EL KONULDU
31 Mart Yerel Seçimlerinde Esenyurt’ta yüzde 49 oyla kazanan Prof. Ahmet Özer, adaylık sürecinde resmi temyiz belgelerini seçim kurullarına verip aday olmasına rağmen 7 ay sonra hakkında terör örgütü üyeliği iddiasıyla soruşturma yürütüldüğü ortaya çıktı. Bu kapsamda önceki gün şafak vakti gözaltına alınan CHP’li başkan, akşam saatlerinde tutuklandı. Dün ise yerine İstanbul Vali Yardımcısı Can Aksoy kayyum olarak atandı. Seçimden kısa süre sonra milletin iradesine el konulmasına tepki yağdı. Sosyal medyada ‘Muhalefete gözdağı’ yorumları yapılırken, hukukçular, KHK ile getirilen ‘iltisak’ ibaresinin kötüye kullanıldığına dikkat çekti. ‘İktidar seçilmiş başkanın yerine atama yaparak halk iradesini yok sayıyor’ görüşü dile getirildi.
ESENYURT’A DA KAYYUM
‘PKK/KCK silahlı terör örgütü üyesi olmak’ suçlamasıyla tutuklanan Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in yerine Can Aksoy kayyum olarak görevlendirildi. Sosyal medya hesabında Cumhurbaşkanı Erdoğan’la fotoğrafını sabitleyen Aksoy, bir gecede Beyoğlu Kaymakamlığı’ndan İstanbul Vali Yardımcılığı’na atandı.
CHP lideri Devlet Bahçeli’nin teröristbaşına yaptığı “Gel Meclis’te konuş” çağrısı sonrası konuşulan yeni çözüm süreci tartışmaları, şafak vakti baskınıyla farklı bir yöne evrildi. Çarşamba sabahı saat 04.00 sularında evinde gözaltına alınan İstanbul’un en kalabalık ilçesi Esenyurt’un Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer, gece yarısı ‘PKK/KCK silahlı terör örgütü üyesi olmak’ suçlamasıyla tutuklandı. İçişleri Bakanlığı, 31 Mart seçimlerinde yüzde 49 oyla seçilen Özer’in Anayasa’nın 127’nci maddesi ile 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 47’nci maddesi gereğince görevden uzaklaştırıldığını yerine İstanbul Vali Yardımcısı Can Aksoy’un Belediye Başkan Vekili olarak görevlendirildiğini açıkladı. Makamda çekilmiş ilk fotoğrafını belediyenin sosyal medya hesabından paylaşan Aksoy ise, Ahmet Özer’in fotoğraflarını her yerden kaldırttı.
Cumhuriyet Bayramı kutlamalarına Beyoğlu Kaymakamı titriyle katılan Can Aksoy, önce İstanbul Vali Yardımcılığı’na tayin edildi ve daha sonra kayyum atandı. Aksoy’ın şahsi sosyal medya hesabında Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan ile çekilmiş bir fotoğrafını sabitlemesi dikkat çekti. Aksoy’un adı Beyoğlu’nda yıllardır kaymakamlıkla ortak kullanılan binadan belediyeyi tahliye ettirmesiyle gündeme gelmişti. Beyoğlu Belediyesi’nin CHP’li İnan Güney’e geçmesinin ardından Kadın El Emeği Pazarı kapatılmış, belediye Terra Santa sanat merkezinden çıkarılmak istenmiş, idare mahkemesi yürütmeyi durdurma kararı verince tahliye gerçekleşmemişti.
SUÇLAMA VE SORUŞTURMA ÇELİŞKİLERLE DOLU
Taziye telefonu suç delili yapıldı: Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in Van’da kardeşinin PKK’ya katıldığı iddia edilen birine annesinin ölümü için açtığı taziye telefonu suç sayıldı. Özer’in konuştuğu kişi serbest. Özer’in 2015’teki Çözüm Süreci sırasında KCK yöneticisi Remzi Kartal’la yediği yemek de aynı masada iki AK Partili vekil olmasına rağmen suç delili kabul edildi.
Özer’in devlet kontrolündeki İmralı görüşmelerinin tutanaklarında adının geçmesi de suç sayıldı.
38 kitabın yazarı olan Özer’in hesaplarına yayın evlerinin gönderdiği paralar ‘Terör finansmanı’ olarak gösterildi.
Özer ifadesinde bütün bu suçlamaları reddetti. ‘Amaç Kayyuma yol yapmak’ dedi.
BİR GECEDE ÇİFTE ATAMA
Kayyum Can Aksoy, Beyoğlu kaymakamıyken CHP’li belediyenin birimlerini ortak kullandıkları binadan çıkarmasıyla gündeme gelmişti. Önceki gece ise İstanbul Vali Yardımcısı ardından kayyum yapıldı. Atama sonrası X hesabında, Cumhurbaşkanı Erdoğan’la fotoğrafını “Devletimizin emrindeyiz, Erdoğan’ın yanındayız’ notuyla paylaştı.
BÖYLE Mİ KUCAKLAŞACAKSINIZ?
Ahmet Özer’in tutuklanması büyük tepki çekerken DEM Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan, basın toplantısında şunları söyledi: “Seçmen iradesinin gaspına hep birlikte ses çıkarmalı ve direnmeliyiz. Hedef alınan kişi, Kent Uzlaşısı ile seçilen bir belediye başkanı. ‘Seçilebilirsiniz ama biz önce algı sonra medya ve güya yargı eliyle bir siyasi operasyon yaparız. Sizi belediye başkanlığı yapamaz hale getirebiliriz’ diyorlar. Söylenen, verilmek istenen mesaj çok net. Toplumsal uzlaşı ve barışa çok büyük bir ihtiyaç var. Böyle bir anda demokratik muhalefetin güçlenmesinden korkuluyor. Bu tür siyasi operasyonlarla demokratik muhalefetin zayıflatılabileceği ve buradan Türkiye’nin kazanacağı zannediliyor. Bir yandan kucaklaşma çağrıları yapacaksınız bir yandan da Türkiye’nin en büyük ilinin en büyük ilçesine kayyum atayacaksınız. Kabul edilemez. Bu tür oyunlar, kumpaslar, hileler, küçük hesaplar ne yazık ki Türkiye’ye kaybettiriyor, kimseye kazandırmıyor. Toplumsal barış, diyalog böyle sağlanamaz. Esenyurt halkının iradesi olan Ahmet Özer’i derhal serbest bırakın.”
İKİNCİ KAYYUM
31 Mart’taki mahalli seçimde Hakkari Belediye Başkanı seçilen Mehmet Sıddık Akış, yargılandığı dava kapsamında 3 Haziran’da Van’da gözaltına alınmış ve İçişleri Bakanlığı tarafından aynı gün görevden alınarak yerine Vali Ali Çelik kayyum atanmıştı. İçişleri Bakanlığı, gerekçe olarak Akış hakkında “terör örgütü üyeliği” ve “Örgüt propagandası yapmak” iddiasıyla açılmış bir davayı ve sürmekte olan bir soruşturmayı gerekçe göstermişti. Akkış 5 Haziran’daki duruşmada 19 yıl 6 ay hapis cezası almıştı.
CHP’LİLERE POLİS ABLUKASI
Esenyurt’a kayyum atanmasının ardından, belediye binası ve çevresinde olağanüstü güvenlik önlemleri alındı. Çevik kuvvet dahil çok sayıda polis ekibi belediye çevresini, çevredeki cadde ve sokakları ablukaya aldı. Belediye çalışanları ve vatandaşlar, kontrollü bir şekilde içeri alındı. Personelin bazı katlara geçişine izin verilmedi. Operasyonu protesto etmek amacıyla saat 16.00’da belediye önünde toplanma çağrısı yapıldı. Ancak emniyet güçleri mani olunca buluşmanın adresi Cumhuriyet Meydanı olarak değişti. Bu çerçevede 12.00 sıralarında meydana götürülmeye çalışılan, içinde vekillerin de bulunduğu CHP otobüsünün girişi engellenmeye çalışıldı. Vatandaşlar, “Hak, Hukuk, Adalet” sloganları atarak engelleme girişimine karşı çıktı. Zaman zaman arbede yaşanırken CHP Genel Başkan Yardımcısı Özgür Karabat, bizzat direksiyona geçerek barikatın kaldırılmasını istedi. Bir süre sonra polisler çekildi.
AHMET ÖZER SUÇLAMALARA BÖYLE YANIT VERDİ: HEPSİ UYDURMA SİYASİ ATRAKSİYON
“Kayyım atanmasının alt yapısı oluşturuldu. Remzi Kartal, hemşehrimdir, Van milletvekiliydi. Aynı aşiret mensubuyuz ama yurt dışına çıktıktan sonra irtibatım yoktur. Benzer bir ideolojiye ve dünya görüşüne sahip değilim. Rojda Şenses konserini Esenyurt Kaymakamı Fatih Çobanoğlu ile düzenledik.”
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 3 ay önce başlattığı soruşturma kapsamında terör örgütü PKK üyeliği gerekçesiyle tutuklanan CHP’li Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer, hakimlikteki ifadesinde dosyadaki çelişkilere dikkat çekti. Kaçma ve saklanma şüphesinin bulunmadığını vurgulayan Özer “Ben bir akademisyenim. 40 yıl devletin çeşitli kademelerinde çalıştım. Devlet Planlama Teşkilatı’nda Recep Yazıcıoğlu ile görev yaptım. Bu süre içerisinde hakkımda hiçbir soruşturma ve kovuşturma olmamıştır. Hiçbir belgeye dayanmayan iddialar ile suçlanıyorum. 10-15 yıl önceki birtakım olaylar gündeme getirilerek uzaklaştırılmaya çalışılıyorum. Hepsi zorlama siyasi atraksiyonlar ile görevden alınmam için uydurulmuştur, kayyım atanmasının alt yapısı oluşturulmuştur. Ben 1,5 milyonluk şehrin belediye başkanıyım, çağrılsaydım koşa koşa ifade vermeye gelirdim” dedi. İşte Özer’in kendisine yöneltilen suçlamalara yönelik yanıtları ve dikkat çeken tezatlar...
PKK YÖNETİCİSİ REMZİ KARTAL’LA İLETİŞİM KAYDI
Hiçbir örgüt ile ilgim yoktur. 14 kez görüştüğüm iddia edilen Remzi Kartal Vanlıdır, milletvekiliydi. Aynı aşiret mensubuyuz, yurt dışına çıktıktan sonra irtibatım yoktur. Benzer bir ideolojiye ve dünya görüşüne sahip değilim. Bu bile davanın siyasi olduğunun göstergesidir. (Bu arada Özer’in Remzi Kartal’la yapılan görüşmesinin çözüm süreci zamanı 2015’te gerçekleştiği öğrenildi. AK Partili Hüseyin Yayman’ın da Kartal’la fotoğrafları ortaya çıktı.)
KARDEŞLERİ PKK’LI OLAN İSME TAZİYE TELEFONU
Dosyada annesi öldüğü için aradığım kişi olan Mehmet Kaya’nın kendisi değil akrabalarının terör örgütü üyesi olduğu söylenmiştir. Ben tanımıyorum. Annesi ölmüş ben ‘başınız sağ olsun, değerli anneniz varmış’ demişim. Böyle şeyler söylediğimi hatırlamıyorum, söylemişsem de neresi suçtur?
PKK ÜYESİNE EV KİRALAMA
Evimi tutanlar öğrenci. Ev kirasını da öğrencilerden birinin yakını ödüyormuş. Bu kişilerden birinin örgütten davası var diye benimle ilişkili göstermeye çalışıyorlar. Avukat olan kızım vasıtasıyla emlakçılar üzerinden her ay kiram yatırılmıştır, kaynağını bilemem.
ÖCALAN’LA GÖRÜŞME
Çözüm süreci döneminde Abdullah Öcalan ile HDP milletvekillerinden oluşan bir heyet arasında 2014’te yapılan bir görüşmede adım geçiyormuş. Sözde demokratik özerklik projesinde görevlendirilmem uygun görülmüş. Orada ismimin geçmesi herhangi bir delil midir?
ROJDA ŞENSES KONSERİNDE ÖRGÜT LEHİNE SLOGANLAR ATILMASI
Konseri Esenyurt Kaymakamı Fatih Çobanoğlu ile düzenleyip açılışı birlikte yaptık. Rojda’yı hayatımda görmedim o sahne harici. Festivale 450 bin kişi gelmiştir. Aralarında Öcalan lehine slogan atıldığı söylenmiştir. Onları polis gözaltına alsaydı ya? Ben görmedim de duymadım da. Yoksa müdahale ederdik. Ben nasıl takip edeyim?.. (Şenses, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın başbakanlığı döneminde 20 Şubat 2010’de sanatçılarla yapacağı toplantıya davet edilmişti.)
ARKASINDA SARAYDAKİ İKTİDAR VAR
DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, Ahmet Özer’in tutuklanması ve belediyeye kayyum atanmasına karşı Esenyurt İlçe Başkanlığı önünde basın açıklaması yaptı. “Kayyum rejimine hep beraber karşı çıkmamız gerek” diyen Hatimoğulları, şöyle devam etti: “Sandık iradesine yine bir operasyon çekilmiştir. Biz bu düzmece dosyaları çok iyi biliyoruz. Arkasındaki irade Ankara’da saraydaki iktidarın ta kendisidir. Bu ülkeyi seçilmişler değil atanmışlar yönetecekse rejime demokrasi diyemezsiniz. Kent uzlaşısına operasyon çekenler iç barıştan nasıl bahsedebilir? Kamuoyunun vicdanına bırakıyoruz.”
MİLLETİN HESABI KOLTUK HESAPLARINI BOZACAK
Esenyurt Cumhuriyet Meydanı’nda düzenlenen mitingde konuşan CHP Genel Başkanı Özgür Özel, iktidara seslendi: FETÖ’den kalma kumpaslardan medet umarak Ahmet Özer’i görevden uzaklaştırıyorlar. Kirli hesapların farkındayız. Sayın Erdoğan, kaçma gel ve çık karşımıza. Biz seçime hazırız. Varsa cesaretin...
Terör örgütü üyeliği suçlamasıyla tutuklanan Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer’e destek için Esenyurt Cumhuriyet Meydanı’nda miting yapıldı. CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in çağrısıyla düzenlenen mitinge; CHP’liler dışında DEM Parti, DEVA Partisi, Gelecek Partisi, Saadet Partisi, Türkiye İşçi Partisi, SOL Parti, EMEP, Emek ve Demokrasi Platformu ve Bağımsız Devrimci Sınıf Platformu (BDSP) katıldı. Türkiye genelindeki CHP’li 411 belediye başkanı da İstanbul’a çağrıldı. Mitingde önce CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu konuştu. Ardından söz alan CHP lideri Özel, erken seçim çağrısını tekrarladı.
AKIN GÜRLEK’E SESLENDİ
Operasyonu yöneten eski Adalet Bakan Yardımcısı olan İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek’e seslenen Özel “Sayın Erdoğan’ın talimatıyla gelip bu operasyonu yürüten Akın Gürlek, Zekeriye Öz’ü hatırlıyor musun? Ona da talimatı FETÖ veriyordu. Günü gelince sıçan gibi kaçtı. Sen Erdoğan’ın Zekeriya Öz’üsün. Akın Gürlek, savcı veya hukukçu değildir. Vicdanı, aklı olmayan mahkumları bile cezaya boğan ama adalet katledilsin diye adliye adliye gezdirilen bir cellattır” dedi.
“AK PARTİ’DE KİMSE KALMAZ”
Ahmet Özer hakkındaki soruşturmanın 10 yıl geriye gittiğine işaret eden Özel “Ahmet Hoca’nın ilk kez gördüğü bir kitap taslağını bile tutuklanırken gerekçe diye gösterdiler. Onunla görüşmüş, bununla görüşmüş... ‘10 yıldır dinliyorduk’ diyorlar. 10 yıl geriye, kimin teröristle konuştuğuna gidersek; AKP’de FETÖ mensubu olmayan bir kişi kalmaz” ifadelerini kullandı. Özel, sözlerini şöyle sürdürdü: “101 yılda nice badireler atlattık. Darbeler, darbe girişimleri, terör saldırıları... Ama yıkılmadık. Karşımıza her türlü kötülüğü diktiler; teslim olmadık. Bugün de millet iradesine bir saygısızlık eden iktidarın ve onun ortaklarının giriştikleri bu darbeye karşı biriz, diriz ve hep birlikteyiz.
“OYUNLARIN FARKINDAYIZ”
Ahmet Özer bir akademisyen, bir kanaat önderi, bir kamu görevlisi. Ahmet Başkan yalnız değildir. Yaşanan süreç, kumpasın tüm işaretlerini barındırmaktadır. Sabah 5’te evinin kapısına dayandılar. Eşi telaşla kapıyı açtı, izah etmek yerine ittirip geçtiler. Özer’in yatak odasına gidip kendisini bizzat uyandırdılar. Bunu bilerek yaptılar. Oradaki kötü, ahlaksız, kanunsuz muamele eninde sonunda bir kez daha bu milletin vicdanından dönecektir. Eş zamanlı devletin belediyesinin kapısını balyozla kırdılar. Ne evde ne de belediyede avukat vardı. Şafak operasyonlarıyla, FETÖ’den kalma kumpaslardan medet umarak Özer’i görevden uzaklaştırıyorlar. Erdoğan, kaçma gel ve çık karşımıza. Biz seçime hazırız. Varsa cesaretin... Kirli hesaplarının farkındayız. İstiyorsun ki gerilim olsun, vatandaş derdini konuşamasın. Biz ısrarla milletin gündemini konuşacak, halk iradesinin yanında duracağız. Milletin hesabı koltuk hesabını bozacak. Anaların gözyaşının durması, terörün bitmesi için her şeye varız. Gizli pazarlıklara, anayasa değişikliğine yokuz.”
İMAMOĞLU: BİZİ KUMPASLAR DURDURAMAZ
Esenyurt Cumhuriyet meydanında düzenlenen kayyum eyleminde konuşan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, tutuklanan Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer’e sahip çıktı. İktidara yüklenen İmamoğlu “O iddianameyi yazanın derhal bir psikiyatriye gitmesi lazım. Anlaşılmaz, akıldan ve gerçeklikten uzak. Birileri ‘çözüm sürecine katkı sunabilir’ dediği için Ahmet Özer’i terörist kabul edeceksek, çözüm sürecini başlatanları ne yapacağız o zaman?” diye sordu. FETÖ’nün haberleşme uygulaması ByLock’ta bin 454 kaydı olduğunun ortaya çıkması sonrası ‘etkin pişmanlıktan’ yararlanan Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un kardeşi Yahya Tunç’u hatırlatan İmamoğlu, şunları söyledi: “Her gün bir başka şaibeli sürecin içindeyiz. Her gün bir başka karanlık hamlenin peşinde koşan iktidarla karşı karşıyayız. Şimdi de Esenyurt’un üzerine kirli bir oyun kurguluyorlar. Seçimlerde bükemediğiniz bileği yasaklarla, kayyımlarla bükemeyeceksiniz. Kavga, kaos istiyorlar. Bu cumhuriyeti o oligarşik anlayışa teslim etmeyeceğiz. Bizi tehditler, kumpaslar durduramaz. Sizinle uğraşacağım.”
DEMOKRASİ TİYATRO HALİNE GETİRİLDİ
Esenyurt Belediyesi’ne kayyum atanmasına tepki gösteren Davutoğlu “Yeni görevlendirmenin atama ile yapılması demokrasinin tiyatro haline getirilmesidir” dedi. Babacan ise iktidara “Yargıyı araç olarak kullanmaktan vazgeçin. Demokrasiye ve milletin tercihine saygı duymayı öğrenin” diye seslendi.
CHP’li Esenyurt Belediyesi’ne kayyum atanmasına liderlerden sert tepki geldi. Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, X hesabından yaptığı açıklamada “Daha önceki uygulamalarda da ilkesel olarak vurguladığımız gibi, mahkeme kararı olmaksızın yapılan kayyum atamaları demokratik hukuk devleti ilkesine, seçimlere girmesinde mahzur görülmeyen adayların seçimi kazandıktan sonra görevden alınması da milli irade ilkesine aykırıdır. Hele hele yeni görevlendirmenin seçilmiş belediye meclis üyeleri arasından seçimle değil de atama ile yapılması demokrasinin tiyatro haline getirilmesidir” ifadelerini kullandı. DEVA Partisi lideri Ali Babacan da şunları kaydetti: “Hükümetin seçimi kaybettiği yerlerde adeta bir rövanş uygulaması olarak gördüğü kayyum uygulaması demokrasi ve temel hakların ihlal edilmesidir. Esenyurt’ta elinden belediyesini aldığınız CHP değil, millettir. Toplumun sinir uçlarıyla oynayan çağrılar yapmak yerine hukuka uyun, yargıyı araç olarak kullanmaktan vazgeçin. Demokrasiye ve milletin tercihine saygı duymayı öğrenin.”
KILIÇDAROĞLU: SİNE-İ MİLLET
CHP’nin 7. Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ise, kayyum tepkisini şu sözlerle dile getirdi: “Karşımızda bir kişi yok; emperyal güçler tarafından teslim alınmış ve bütün gücü elinde bulunduran, onların emriyle hareket eden bir yapı var. O nedenle buradan tekrar ediyorum, müzakere yok, mücadele var. Saray ve kullanışlı aparatlarından kurtuluşumuzun tek yolu sine-i millettir.”
YAVAŞ: HUKUK DEVLETİ ADINA ENDİŞE VERİCİ
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in tutuklanmasına ilişkin resmi X hesabından açıklama yaptı. “Öncelikle seçilmiş bir belediye başkanının davetle çağrı mümkün iken sabahın 5.30’unda evinin basılarak gözaltına alınması hukuka uygun değildir” diyen Yavaş, şöyle devam etti: “Son günlerde bir yandan terör örgütü liderine yasal statü verilmeye çalışılıp (Yargıtay İçtihatlarında terör örgütü üyeliği için çok somut ve ciddi kanıtlar aranmasına rağmen) Ahmet Özer’in afaki ve soyut suçlamalarla tutuklanması hukuk devleti adına endişe vericidir. Henüz tutuklama yapılmadan soruşturma esnasında bazı internet sitelerinde Esenyurt Belediyesine kayyum atanacağı iddiaları ve bu iddianın gerçekleşmiş olması işin siyasi boyutunun inkar edilemez bir hal aldığını göstermektedir.”