Turkoviç, Grassley, Biden
Geçen hafta ABD’yi ziyaret eden Bosna-Hersek Dışişleri Bakanı Bisera Turkovic, Washington’da görüştüğü birçok Senato ve Temsilciler Meclisi üyesine ülkesindeki kritik durumu anlattı.
Turkovic’i ağırlayan Iowa Senatörü Chuck Grassley duyduklarından öyle etkilendi ki görüşmeden hemen sonra ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken’a “Bugün Bosna-Hersek Dışişleri Bakanı Bisera Turkoviç ile görüştük. Bosna-Hersek’te eski yaraları açıp eski düşmanlıkları canlandırabilecek olan durumun vahametini iyice idrak etmemi sağladı” diye başlayan bir mektup yazdı.
Mektubunda Sırp lider Milorad Dodik’in ayrılıkçı emellerini hatırlatan ve Bosna-Hersek’te kötüye gidişin önüne geçmek için yaptırımlar dahil bütün mekanizmaların devreye sokulmasını isteyen Grassley, 1992-95 yıllarındaki savaş ve soykırımı da hatırlatarak “Bunun tekrar yaşanmasına izin veremeyiz” dedi ve Bosna-Hersek’in barış ve toprak bütünlüğünü korumak için elinden gelen her şeyi yapmaya hazır olduğunu belirterek Blinken’a iş birliği teklif etti. (Grassley, Cumhuriyetçi Parti’ye mensup. Yani muhalefet temsilcisi.)
Ne güzel.
Savaş yıllarında Boşnaklar için lobi faaliyetinde bulunan, Boşnaklara silah ambargosunun kaldırılması için gayret sarf eden Senatör Grassley’e yakışan bir hareket.
Ama bu işte bir gariplik var.
Bir değil iki gariplik var.
Birincisi: Turkoviç derdini niye Senato ve Temsilciler Meclisi üyelerine anlatmakla ve Blinken’ın dikkatini Grassley’in mektubu vasıtasıyla çekme ümidiyle yetinmek zorunda bırakıldı? Böylesine kritik bir dönemde Blinken’ın Turkoviç’le bizzat görüşmesi gerekmez miydi?
İkincisi: Grassley niye Blinken’a böyle bir mektup yazmak durumunda kaldı? 1992-95 yıllarında mazlum Boşnakların yılmaz savunucusu bir senatör olarak öne çıkan ve o zamandan beri Boşnak Soykırımını her fırsatta lanetleyen Joe Biden’ın başkanlığındaki bir hükümet, Bosna-Hersek’te -o felakete yol açan- Sırp milliyetçiliği ve ayrılıkçılığının yeniden yükselmesi karşısında çoktan harekete geçmiş olmalı değil miydi?
Evet, senatörken Biden da Grassley gibi ‘Boşnak lobisi’ndendi.
Boşnakları savuna savuna, Boşnaklara silah ambargosunun kaldırılmasını talep ede ede ve ABD Yönetimi’ni Bosna-Hersek’te soykırıma çanak tutmakla suçlaya suçlaya dilinde tüy bitmişti.
Meselâ 28 Ocak 1994’te Senato’da yaptığı konuşmada, Sırbistan Cumhurbaşkanı Slobodan Miloşeviç Bosna-Hersek’i adım adım felakete sürüklerken ABD Yönetimi’nin seyirci kaldığını, durumun vahametini kavrayamadığı için müdahaleye tevessül etmediğini ve bu aymazlığı nedeniyle ortaya çıkan vahşet manzarasından sorumlu olduğunu anlatmıştı.
Şimdi Biden ABD Başkanı ve Bosna-Hersek’te Dayton sonrasının en büyük krizi yaşanıyor.
İki aydır Dodik’in ayrılıkçı hamleleri ve bu hamlelerin doğurduğu savaş tehlikesi konuşuluyor.
Ve Biden’dan iki aydır çıt yok.
Sırp Cumhuriyeti Meclisi Dodik’in ayrılıkçı tekliflerini kabul etti, gerilim iyice tırmandı, Biden’dan gene çıt yok.
Varsa da sadece çıt var.
Grassley bir mektup da Biden’a yazarak 28 Ocak 1994 tarihli konuşmasını hatırlatsa…