O tepede yükselen Azerbaycan bayrağı
Karabağ’daki son çatışmalar, Hazar doğalgazının Türkiye’ye akışını geciktirmeye çalışan Rusya’nın oyunuymuş…
Olabilir.
Ermenistan’ın Karabağ’daki ordusunda 400 PKK’lı varmış…
Olabilir.
Suriyeli birçok Ermeni de Karabağ’da Azerbaycan’a karşı mevzilenmiş…
Olabilir.
Bunları ve bu gibi şeyleri o kadar çok konuşuyoruz ki, Azerbaycan ordusunun Rusya destekli Ermenistan ordusuna aynı anda birçok cephede birden galebe çaldığını konuşmaya sıra gelmiyor bir türlü.
Şükrü eda edilmeyen zaferin bereketi kaçabilir; Karabağ’daki PKK’yı filan konuşmadan evvel Azerbaycan ordusunun kazandığı zaferin adını koyup “Allah’a çok şükür, elhamdülillah” dememiz gerekmiyor mu yahu?
20 küsur senedir işgal altında olan Azerbaycan topraklarının stratejik öneme sahip bazı kısımları kurtarıldı ve biz buna sevinmeyi aklımızın ucundan bile geçirmiyoruz!
Üzülmemiz gerektiğini telkin edenler bile var, “bundan sonrası”na ilişkin felaket senaryolarını bir bir sıralayarak.
“Bundan sonrası”ndan evvel “bu” gelir.
Şu: 24 sene sonra Ermenistan’ın işgalinden kurtarılan Talış köyündeki en yüksek tepeye Azerbaycan bayrağı dikildi.
Buna çok sevindiğimi, bundan büyük heyecan duyduğumu, tepedeki Azerbaycan bayrağı fotoğrafını görünce gözlerim nemlenecek kadar duygulandığımı söylersem hamasetçi, maceracı, irrealist ve dahî şoven ilan edilir miyim?
Kim ne ilan edecekse etsin, söyledim işte.
***
Geçen gün gazetemiz yazarlarından Mensur Akgün, “Azerbaycan ne kadar güçlü olursa olsun Ermenistan’ı mağlup edemez. Çünkü Rusya müsaade etmez. 2008 Gürcistan krizinde olduğu gibi müdahale eder.” diye yazdı.
Karabağ’daki işgale son verilmesine Rusya’nın müsaade edeceği bir konjonktürün doğmayacağı ne malum?
Bunun bir gün Rusya’ya rağmen gerçekleşebileceğine dair en ufak bir ümide yer olmadığını ileri sürmek de doğru değil.
Akgün belki bir özgüven zehirlenmesinden endişe ettiği için kullandı bu ifadeleri, ama ortada öyle bir sorun gözükmüyor.
Karabağ’da Ermenistan’a ve dolayısıyla Rusya’ya ağır bir darbe vuran Azerbaycan, işgalden kurtardığı yerlere yenilerini ekleyebilecekken her ihtimale karşı harekâtı durdurdu ve yeni bir müzakere sürecinin kapısını açtı.
Türkiye’nin de “Vur Azerbaycan vur! Sonuna kadar vur!” dediği yok.
Azerbaycan Rusya ile savaşa tutuşmayı elbette arzu etmemeli ve zaten etmiyor.
Bununla beraber, ordusunu şekillendirirken o ihtimali de göz önünde tutması gerekir.
Türkiye de Azerbaycan’ın kardeşi ve müttefiki olarak o ihtimalin gerçekleşmesi halinde Rusya ile nasıl baş edilebileceğine kafa yormalı.
‘Altından kalkamayız’ diye kestirip atmamak lazım.
Tamam, iki tepeyi aldık diye özgüven zehirlenmesi yaşamayalım; ama Rusya çok kuvvetli diye ümitsizlik veya kifayetsizlik zehirlenmesi de yaşamayalım.
Gün olur harman olur, kim bilir neler olur…
***
Bugünün konusuna dönelim:
24 sene sonra Ermenistan’ın işgalinden kurtarılan Talış köyündeki en yüksek tepeye Azerbaycan bayrağı dikildi, evet.
Allahu ekber ve lillahi’l hamd.
Kutlu olsun, bereketli olsun.
Azerbaycan ve şühedasına selam olsun.