Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Bahreyn ve Mısır yönetimleri, Katar’da ikamet eden Mısırlı âlim (Dünya Müslüman Alimler Birliği Başkanı) Yusuf Karadavi’yi terörist ilan etti.

Bunlar, menfaatlerini İsrail’in menfaatleriyle tevhit etmenin tabii bir neticesi olarak, Karadavi’ye zaten öteden beri terörist nazarıyla bakıyordu.

İhvan-ı Müslimin’in kanaat önderleri arasında sayılan, Hamas’ı destekleyen, İsrail’le savaştığı dönemde sözde Hizbullah’ı da destekleyen (Suriye’deki korkunç cinayetlerinden ötürü şimdi o grubu “Hizbuşşeytan” diye anan), Arap Baharı sürecinde diktatörlüklerin karşısında ve hürriyet sloganları atan halk kitlelerinin yanında yer alan Karadavi’ye terörist demeyecekler de kime diyecekler?

***

Üstelik bir de Erdoğancılığı var Karadavi’nin…

Yeni Türkiye’nin üstüne titreyişi var…

Gezi Ayaklanmasını, 17-25 Aralık Bürokratik Darbe Teşebbüsünü ve 15 Temmuz Askerî Darbe Teşebbüsünü destekleyen Birleşik Arap Emirlikleri ve Mısır yönetimlerinin Karadavi’ye yüklenmesi için ilave bir sebep.

***

Karadavi, 17 Temmuz 2016’da (başarısız askerî darbe teşebbüsünden iki gün sonra) Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a gönderdiği mektupta şöyle demişti:

“Allah, Arap ve Müslüman halklar, dünyadaki hür insanlar ve İslam ümmetinin alimleri senin yanındadır. Bâtıla karşı hakkın, zulme karşı adaletin, despotlara karşı halkın, cellatlara karşı özgürlüğün ve halkları sopayla yönetenler ile şiddetle zulmedenlere karşı şura ve demokrasinin yanında olduğun için hepimiz senin yanındayız.

“Sayın Cumhurbaşkanı, insanları hakka yönlendireceğin, akl-ı selime çağıracağın, zayıflara sahip çıkacağın, baskı altında kalanları destekleyeceğin, senin ve bizim istediğimiz Türkiye’yi inşa etmek için dosdoğru yoldan yürü.”

***

Şu mübarek Ramazan ayında rezilliğe doymayan Suudi Arabistan ve müttefikleri, Karadavi’yi terörist ilan ederek bir kere daha kendilerine yakışanı yaptı.

Katar da -senelerdir olduğu gibi- Karadavi’ye sahip çıkarak kendine yakışanı yapacaktır inşaallah.