Rotasyonu da güzel
Ben bu maçı zaten kazanırım psikolojisi ile çıkılan maçların rahatlığı takımlar için bazen felaket olabiliyor.
Çarşamba akşamı Galatasaray Kopenhag karşısında bunu yaşadı. Milyon eurolar harcanan takım cüzzi rakamlarla oluşturulan takıma karşı ecel terleri dökerek seyircisi önünde beraberliği zor kurtardı. Aynı şey yıldızlar topluluğu Real Madrid için de öyle oldu ilk defa Şampiyonlar Ligi’ne çıkan rakibine karşı üç puanı uzatmalarda gelen gol ile alabildi. Tarih arşivi bu örneklerle dolu. Onun için saha da yıldızlar ya da para değil takım olan daha çok koşan mücadele eden takımlar başarılı oluyor.
Fenerbahçe de kağıt üstünde Konferans Ligi’ni kazanacak takımlar arasında gösteriliyor, rakibi Nordsjaelland ise en vasat takımlar arasında… Sarı Lacivertliler kadro kalitesi olarak henüz istenen seviyede değil, 10 resmi maçı kazanan İsmail Kartal ve öğrencileri buna rağmen eleştiriliyor. Eleştiri uzun süredir gelmeyen başarı yanı sıra yıpratma politikası, 6 numara eksikliğinden kanat oyuncularının ataklarda yavaş kalmasından hücum hattı ile savunma hattının birbirlerine kopukluğundan orta alanın kolay geçilmesinden gibi gibi… İsmail hoca ise bu eleştirilere kötü olsak da kazanıyoruz o zaman iyi olma yönünde böyle devam edebiliriz cevabı ile durumu güzelleştirme çabasındaydı…
Kazanç (para) bakımından rotasyonu ligde yapması gereken İsmail Kartal, Konferans Ligi grubunun ilk maçında yapmayı seçti. Kent, King, Batshuayi hücum hattına orta sahayı Mert Hakan, Fred, Crespo’ya emanet etti, vazgeçilemeyen Ferdi Kadıoğlu ise sakatlığının tamamen iyileşmesi düşüncesi ile kadroya dahi alınmadı.
Sarı lacivertliler oyuna savruk rakip ise Fenerbahçe’yi üstüne çekip orta saha oyuncularının driplingleri ile defansı az adamla yakalayıp skor bulma çabası içindeydi. Tadic, Szyamanski’den yoksun olan 11 yaratıcılık konusunda geride gözükse de kaleye direkt gitme konusunda sorun yaşamadan bir ilk yarı geçirdi.
Duran top silahını Fenerbahçe daha iyi kullanarak Crespo ile ilk golü ön alan baskısında kazandığı top ile Batsman ile ikinci golü buldu. Gollerin başrolünde Fred olması ileri zamanlar için sarı lacivertlilerin ne kadar yerinde bir transfer yaptığını gösterir gibiydi.Dzeko arkasında yedek beklediği için küskün denilen Batsman ise 39.maçında 23.golünü atarak profosyonelliğini tekrar tazeledi. İkinci yarı başı Serdar Aziz golü coşkulu taraftarı iyice harekete geçirdi.
Gol sonrası gelen ani rehavet ise Danimarka takımının golü bulmasını sağladı. Johannes ikinci yarı yaptığı iki değişiklik oyunun 50. dakikasından sonra takımına geçmesini sağladı. İsmail Kartal buna üç değişiklik ile karşılık vererek kontrolün tekrar kendine geçmesini sağladı. Fred asistlerinin yanına yakaladığı pozisyonları gole çevirebilse gecenin tartışmasız en iyisi olacaktı.
Fenerbahçe kağıt üstünde kolay gibi gözüksede saha içerisinde diri kalan takıma karşı zaman zaman oyundan kopsa da net bir galibiyet alarak gruplara güzel bir başlangıç yapmış oldu.