HDP’lilerin dokunulmazlıkları ve hakkaniyet

Demirtaş ve diğer dört HDP’linin fezlekeleri Meclis’te. Birçok kişi fezlekeleri sevk eden AK Parti hükümeti olduğuna göre, parlamentoda fezlekelerin kabul edileceğini ve dokunulmazlıkların kaldırılacağını varsaydı.

Gerçekten de hukuken böyle bir tasarrufu eleştirmek zor. Ama siyaseten sahiplenmek de hiç kolay değil. Çünkü bu olayda da bir ‘hakkaniyet açığı’ var. Hukuk açısından caiz olduğunu, hatta HDP’lilerin bunu çoktan hak ettiğini öne süreceğimiz bir tedbirin siyaseten sıkıntı yaratmasının iki nedeni bulunuyor.

Bunlardan biri yararcı ancak siyasi açıdan meşru bir bakışın uzantısı. Eğer söz konusu kişilerin dokunulmazlığı kaldırılırsa HDP bir kez daha mağduriyet zırhına bürünebilecek ve yaptığı siyasi yanlışlar yanına kar kalacak. Dokunulmazlıkların kaldırılmasının HDP/PKK çizgisinin işine geleceği, hatta bu sonucu elde etmek için kasıtlı olarak tahriklerde bulunduğu söylenebilir. Dolayısıyla fezlekelerin AK Parti’nin kendi eliyle kendisine kurduğu bir tuzağa dönüşme ihtimali var.

***

Diğer taraftan söz konusu kişilerin şiddetin kamusal alana taşınmasını kolaylaştıran bir tutum izledikleri, hatta bazılarının doğrudan şiddetin unsurlarını somut bir biçimde destekleyip, eylemleriyle şiddet ‘siyasetinin’ parçası olduğu da biliniyor. Bu tutum ve eylemlerin cezasız kalmasının kamu vicdanını yaraladığı açık... Dolayısıyla fezlekelerin tümden reddi, cezalandırılmayı hak eden kişilerin cezasız kalmasını da ima edecek. Ancak olayın sağduyulu değerlendirilmesi, dar bir hukuki bakışa ve suç/ceza ikilisine esir düşmemeyi gerektiriyor ve bu da bizi ikinci noktaya getiriyor…

***

‘Hakkaniyet açığı’ duygusunu yaratan unsur adı geçen milletvekillerinin belirli bir kimlikle özdeşleşmiş olmaları. Bunun da tek başına caydırıcı veya hakkaniyeti zedeleyici bir olgu olduğunu tabi ki söyleyemeyiz. Ancak burada sözü edilenin Kürt kimliği olması, geçmişe uzanan bir devlet tavrının ister istemez dikkate alınmasını gerektiriyor. Devletin hakkaniyetli bir tutum izlemekte zorlandığı ve direnç gösterdiği bir meselede, hukukun ‘karşı’ tarafın siyaseten cezalandırılması yönünde kullanıldığı izleniminin yaratılması haklı olanın kolayca haksız hale gelmesiyle sonuçlanabilir.

Ancak durum daha da karmaşık… Çünkü Kürtler çözümün ancak AK Parti sayesinde gerçekleşebileceğinin de bilincindeler ve her olaya bu beklentiyle, yani iktidarın çözüm iradesini anlamak ve sınamak üzere bakıyorlar. Kürtlerin kendilerini devlet veya hükümetle baş başa buldukları bir durumdan ‘çözüm’ çıkması ihtimaline Kürtleri inandırmak epeyce zor… Bu nedenle beş milletvekilin aynı kabın içinde değerlendirilmemesi son derece hayati… Özellikle HDP’nin başında olması hasebiyle Demirtaş’ın özel bir sembolik önemi olduğu açık. Demirtaş’ın dokunulmazlığının kaldırılması Kürtlere çözüm yönünde bir mesaj vermeyecek. Kürtler AK Parti’nin hukuk çerçevesinde davrandığını teslim etseler bile, kendilerini siyaseten iktidara daha uzak hissedecekler. Hukuken ‘doğru’ gözüken bir tasarruf, anında siyasi bir ‘yanlış’ olarak zihinlere ve kalplere işleyecek. Çünkü mesele haklı olup olmadığınız değil, gerçekte niyetinizin ne olduğu…

***

Şiddete doğrudan dahil olmamış HDP’lilerle ilgili fezlekelerin kabulü ve dokunulmazlıkların kaldırılması, hele sonrasında tutuklamayı ifade edecekse, bir ‘hakkaniyet açığı’ yaratmakla kalmayacak, kimliksel bağ nedeniyle doğrudan siyasi bir yanlışı da ifade edecek… Nitekim AK Parti’de alınan tavsiye kararı bu durumun bilincinde olunduğunu gösteriyor ve doğrusu insana hem çözüm hem anayasa bağlamında umut veriyor.

YORUMLAR (23)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
23 Yorum