Yargıtay’ın Ergenekon kararı

12 Nisan 2007. 27 Nisan e muhtırasından 15 gün önce. Dönemin Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt Paşa ‘beklenen basın toplantısı’ için kameralar önünde. Paşa’nın o soruyu ‘bir muhabir tarafından sorulmasını’ bekleyecek kadar bile sabrının olmadığı anlaşılıyor:

“Biraz sonra konuşmam bittiğinde bana soracağınız soruyu biliyorum. O konudaki görüşümü açıklayayım. Seçilecek Cumhurbaşkanı aynı zamanda da TSK’nın Başkomutanı olacaktır. Başkomutanlığa, Cumhuriyet’in temel ilkelerine sözde değil özünde bağlı birisinin seçilmesini umut ediyoruz.”

***

Her şey “Ümraniye’de bir evde bomba” var ihbarıyla başlamadı. Asıl süreç Genelkurmay Başkanı’nın bu açıklamasıyla başladı.

Çünkü, Büyükanıt Paşa’nın bu açıklamasının hemen akabinde, 14 Nisan Ankara, 29 Nisan İstanbul Çağlayan Meydanı, 5 Mayıs Manisa ve Çanakkale, 13 Mayıs İzmir’de “Cumhuriyet’ine sahip çık” mitingleri düzenlendi.

BBC, Reuters, AP, AFP, Financial Times mitingleri “onbinlerce kişi laikliğe destek için toplandı” diye büyük bir iştahla duyurdu.

Tarih 24 Nisan 2007. Muhtıra arifesi. TSK işi şansa bırakmak istemiyor:

“Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin, başta laiklik olmak üzere temel değerlerini aşındırmak için bitmez tükenmez bir çaba içinde olan bir kısım çevreler, bu gayretlerini son dönemde artırdıkları müşahede edilmektedir.”

Okumaya devam edelim. Bakalım askerimizi bu kadar endişelendiren neymiş:

“Ülkemizin birlik ve bütünlüğüne karşı yürütülen yıkıcı ve bölücü eylemlerle şaşırtıcı benzerlik taşımaktadır.”

PKK ile benzerlik taşıyan eylemin ne olduğu ise şöyle açıklanıyor:

“22 Nisan’da yataklarında olması gereken, yaşları da uygun olmayan çocuklara çağ dışı kıyafetler giydirilerek ilahiler söyletilmiştir. Denizli’de İl Müftülüğü’nün, başı kapalı kızların ilahi söylediği bir program tespit edilmiştir.”

Bu açıklamalar bir yerlerden tanıdık geliyor değil mi?

***

Rahatsızlık 2007 yılında başlamadı elbette.

Daha geriye gidelim… 2007 yılına gelen sürece…

AK Parti sandıktan iktidar olarak çıkmış. Erdoğan siyasi yasaklı. Abdullah Gül Başbakan. AK Parti hükümeti ilk MGK toplantısına katılıyor ve askerle karşı karşıya geliyor. MGK Genel Sekreteri Tuncer Kılınç, en cüretkar haliyle Abdullah Gül’ün kulağına eğiliyor ve diyor ki: “Sizin yerinizde olsam eşimin başını açardım.”

Şimdi Yargıtay 16. Daire’nin kararıyla Tuncer Kılınç Paşa temizlenmiş mi oldu?

Peki, “Bu işi 28 Şubat’ta bitirecektik, Fevzi Türkeri, Çevik Bir ve ben. Karadayı bizi uyuttu” sızlanması yapan Şener Eruygur’u ve arkadaşlarını Yargıtay’ın tüm daireleri toplansalar aklayabilirler mi?

***

Başkomutanı’na ‘Sayın Cumhurbaşkanı’ diye hitap edecek kadar küstahlaşan, ‘Cumhurbaşkanım’ diyemeyen dönemin 1. GATA Komutanı Necati Özbahadır’ın masum olduğuna inanalım öyle mi?

Danıştay saldırısı, giderek yükselen misyonerlik karşıtı atmosfer, Hrant Dink ve Rahip Santaro cinayeti, Zirve Yayınevi Katliamı, Cumhuriyet Mitingleri, 367 krizi, 27 Nisan e muhtırası, AK Parti’ye kapatma davası bunlar bu ülkede yaşandı. Biz yaşadık. Bütün bunlar AK Parti hükümetine karşı toplum direncini konsolide etme çabasıydı. Darbe için koşullar oluşturulmaya çalışıldı.

1960’dan bu yana tekrar tekrar izlediğimiz film, yazılan senaryodan başka bir şey değildi.

Paralel Örgüt tam da burada, 12 Haziran 2007 tarihinde “Ümraniye’de 27 el bombası var” ihbar telefonuyla araya girdi ve bize darbecileri gösterip kendi operasyonunu çekti. Bu davayı kirletti.

Biz 28 Şubat’lardan bu yana tanıdığımız Çevik Bir’e, Hurşit Tolon’a Şener Eruygur’a bakarken…

Onlar bütün TSK’nın içini boşaltıp, güle oynaya kendi adamlarını yerleştirdiler.

Şimdi de 28 Şubat döneminden bu yana tanıdığımız, darbeci paşalar, çıkmışlar Paralel Örgüt tarafından kirletilmiş iddianemeyi göstererek, kendilerinin pirüpak olduklarına inanmamızı istiyorlar.

Bu arada Paralel Örgüt’ün gadrine uğramış olan askerlerimize geçmiş olsun...

YORUMLAR (11)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
11 Yorum