Var mıdır?
Olmaz olur mu? Hem de niceleri vardır.
Ne hikayeler vardır bilmediğimiz.
Tetiğe basamadığı için infaz edilenler.
Hain ilan edilenler.
Basamadığı tetikte can verenler.
Kimse terörist olarak doğmuyor sonuçta.
Yüzlerce kez bastığı tetiğe bir gün gelir, bir an gelir basamaz.
Yüzlerce kez gaddarca bastığı, yüzlerce kez acımasızca çektiği tetiği gün gelir çekemez.
O tetiğin üzerine düşer gözyaşı.
Pusu yapıp gizlendiği kayalarda an gelir taşlaşmış vicdanını görür, insanlığını görür.
Gün gelir bir terörist tetiğe basamaz, an gelir bir teröristin gözünden yaş gelir.
Tuttuğu silahın altında ezilir, üzerindeki kıyafetin ağırlığında boğulur.
AK Parti’nin ‘Oyuna gelme kardeşim’ başlıklı ‘tetiğe basamayan PKK’lı’ temalı reklamını izlerken...
Ne yalan söyleyeyim ben de ağladım.
Gözyaşlarına boğuldum.
İnternet sitelerine ‘ağlatan AK Parti’ reklamı şöyle...
Eli tetikte olan PKK’lı, tam ‘gez, göz, arpacık’ nişan alıp nöbet kulübesinde şafak sayan gencecik bir askeri şehit edecekken...
Asker bir anda Kürtçe ‘Dar Hejiroke’yi yani Türkçesi ‘incir ağacı’nı söylemeye başlıyor...
Hejira çiyayi
Lelele lele lele
Delala çiyayi
Darhejiroke
Xemrevinoke....
.....
O anda PKK’lının eli titremeye başlıyor ve tetiği çekemiyor.
Kandil talimat veriyor ‘Hadi ne bekliyorsun vursana!’ diyor.
Adının Hezil olduğu anlaşılan terörist ve Kandil arasındaki konuşmalar geliyor ekrana...
‘Asker Kürtçe türkü söylüyor’
‘Ee. Ne olmuş? Öldürsene!’
‘Asker Kürt diyorum.’
‘Kürt olsun öldür, hadi öldür, bas tetiğe!’
Hezil isimli terörist tetiğe basamıyor...
Ama tetiğe bastığı zamanki anaların feryatları, anaların gözyaşları geliyor ekrana...
İzleyiciye bir an tetiğe basıldığı hissettirilmiş.
Ancak sonrasında ‘askerin söylediği Kürtçe’ türkünün teröristin üzerindeki etkisi, vicdan muhasebesi görülüyor.
Hezil ağlamaya başlıyor...
Üzerindeki ‘leşker’i çıkartıp ovaya inip askere ‘merhaba asker’ diyor.
***
AK Parti'nin sosyal medyayı sallayan reklam filmi
Kim düşündüyse bu reklam filmini, kim akıl ettiyse, aklına, yüreğine sağlık.
AK Parti sözcüsü Ömer Çelik ‘temkinli’ davranmak adına mı yoksa siyaseten mi ‘kurumsal tanıtım filmimiz’ değil diyerek muğlak bir açıklama yaparak reddetti.
Keşke reddetmeseydi...
Muğlak ifadeler kullanmak yerine...
Bu ülkenin batısının neredeyse tamamının ‘Çözüm Süreci’ dendiğinde ‘ülkeyi satmak’, ‘PKK’yla işbirliği yapmak’ anladığı dönemde, risk alarak ‘Çözüm Süreci’ni başlatan, arkasında duran...
Hatta... Hatta...
Çözüm süreci kapsamında suça bulaşmış terörist unsurların yurtdışına çekilmesi ve suça bulaşmamış PKK’lıların topluma kazandırılması konusunda yeni tedbirlerin devreye sokulması, gerekirse yasal düzenlemeler yapmayı göze almış partisinin kurucusu, sözcüsü olarak...
Ne bileyim ‘Evet, böylesi bir dönemde belki de ihtiyacımız olan şey budur’ gibi cümleler kurabilseydi, söyleyebilseydi...
Daha güzel olurdu.
İnanıyorum ki...
Bu reklam filminden etkilenecek, hayatını değiştirecek, o reklam filminde kendisini bulacak ‘teröristler’ olabilirdi.
‘O reklam filmi’ bana vicdanımı hatırlattı, ‘hayatımı değiştirdi’ diyen hikayeler dinlerdik...
Ya da dinlemezdik. Sessizce değişen hayatlar olabilirdi.
Önemli olan teröristlere silah bıraktırmaksa, Kandil’i bitirmekse...
Psikolojik, sosyolojik tüm yöntemler devreye girmeli.
Sonuçta Kandil’e çıkanların tamamı gönüllü olarak çıkmadı. Okullarından, evlerinden, oyun oynadıkları sokaklardan dağa çıkartılarak terörist yapılan insanlar olduğunu unutmamak lazım.
Tekrar bu reklam filmini kim akıl ettiyse bir kez daha teşekkürler...
***
Bu bağlamda 2006 Almanya yapımı, 1984 yılının Doğu Almanya’sında, ülkenin gizli polis örgütü Stasi’nin istihbarat elemanı Yüzbaşı Gerd’in rejim karşıtı olabileceğini düşündüğü bir ismi dinlerken değişen hayatını anlatan ‘Başkalarının Hayatı’ filmini izlemek herkese iyi gelebilir.
