Kimse transfer beklentisine girmesin!
Kesin bilgi. Başbakan Davutoğlu Ürdün dönüşünde uçakta gazetecilere bizzat açıkladı.
Sağır sultan duyuncaya kadar ‘transfer yokmuş’, ‘transfer yokmuş’ diye yayabilirsiniz.
Bir parantez açalım mı?
Başbakan ve Cumhurbaşkanı neden hep en önemli flaş açıklamaları gittikleri yurtdışından memleketimize dönerken yapıyorlar.
Yazarken aklıma takıldı sadece.
Parantezimizi kapatıp konumuza dönebiliriz.
Ne diyorduk ‘transfer’.
Transfer sözcüğünü duyan futbolcular yerlerinden zıplamasınlar. Futbolcuları ilgilendiren bir durum olmadığı gibi sanırım futbolcular için transfer sezonu da değil. Ben öyle biliyorum, yanlışsam düzeltin lütfen.
Transfer beklentisine girmemesi gerekenler, halkın oylarıyla seçilerek TBMM’ye giren ve milletvekili unvanıyla birlikte ‘dokunulmazlık’ zırhını giyinenler oluyor.
Ama 316 AK Partili milletvekilini de kapsamıyor. Davutoğlu’nun bu açıklamasının muhatapları CHP’li ve MHP’li milletvekilleri.
Ee, tabi, Başbakan Davutoğlu direkt olarak, kelimesi kelimesine ‘kimse transfer beklentisine girmesin’ demedi.
Transfer sözünün edilmesinin dahi önünü bıçak gibi kesecek şu cümleleri kullandı:
“Milletvekili transferini de, transfer çalışmasını da etik de bulmam, ahlaki de bulmam.”
E haklı tabi ki...
Milletvekili ve transfer. Bu iki kavram, iki kelime, iki sözcük artık ne derseniz bir arada kullanılınca, hemen akla siyasi tarihimizde kara bir leke olan milletvekili pazarlığı ve o pazarlığın yapıldığı Güneş Motel geliyor.
***
1977 yılının üzerinden yıllar geçti. Köprülerin ardından çok sular akıp gitti. Ne 11 milletvekilini Güneş Motel’de kaybeden Süleyman Demirel kaldı hayatta, ne de ‘Bana kumar borcu olmayan 11 adam bulun’ diyen Bülent Ecevit...
Aslında, Meclisimizin hazin hikayelerinden birisidir.
CHP’nin ‘gel gel milletvekili, bakanlığa gel’ açık çağrısına ‘bakanlık güzel şey’ diyen 11 Adalet Partili milletvekili cevap verir. Soluğu Güneş Motel’de alırlar.
11 milletvekili bakanlığa kavuşur memlekette iktidara!
Sonrası mı?
Masada bulunanla hükümet edilemez, yürütülemez, hükümet düşer!
‘Kumar borcu olmayan, 11 temiz adam’ kimisi rüşvet aldığı, kimisi yolsuzluk yaptığı, kimisi görevini, nüfuzunu kötüye kullandığı, kimisi de bulunduğu bakanlığı batırdığı, zarara uğrattığı iddiasıyla önce Yüce Divan’a akabinde de cezalarını çekmek üzere cezaevlerine gider.
Ha Ecevit mi? Babam hep şunu söyler, “O Güneş Motel olayı onun dürüst adam, Karaoğlan imajını yıktı. Daha da düzeltemedi. Umudunu Karaoğlan’a bağlamış çoğu köylü evlerindeki Karaoğlan resimlerini indirdiler.”
***
Yok. Yok. Korkmayın. Hükümet durduğu yerde duruyor. Başbakan Davutoğlu ‘transfer’ sözünü ‘Yeni Anayasa’ya destek verecek milletvekili anlamında söylüyor.
Durun bir dakika.
Söylüyor söylemesine de..
Ne yalan söyleyeyim, ilk anda Başbakan Davutoğlu’nun ‘Yeni Anayasa için dahi olsa, milletvekili transferine sıcak bakmıyorum, etik değil, ahlaki de değil’ sözleriyle gurur duydum. Helal olsun, dedim.
Ama tam Başbakanımızla gurur duyup, güzel güzel gülümserken, birden...
‘Nasıl yani’ dedim.
Sanki, Başbakan ‘milletvekili transferine sıcak bakıyorum’ dese, kapısında CHP’li, MHP’li milletvekilleri sıraya mı girecek?
Yahu, adamlar ‘başkanlık sistemini’ istemeyiz deyip ama kavga ama dövüş kendilerinin de içinde olacağı ‘mutabakat masasını’ devirmişler.
Sizin yazacağınız anayasa metnine ‘aman da başkanlık sistemini ne güzel yazmışsınız’, ‘hayatımızda böyle güzel anayasa metni görmedik’, ‘maşallah anayasa değil şiir yazmışsınız’ deyip destek vermek için sıraya girecekler öyle mi?
Hay Allah!
***
Bakanlarımızdan birisi ‘2016 yılında Türkiye’ yeni bir Anayasa’ya kavuşacak diyordu.
Sanırım 2016 yılında yeni bir anayasamız olacak. Ama yazılmış bir metin olarak.
Meclis’ten geçmiş bir anayasamız için de Allah kerim.
Memleketin bir yere gittiği yok. Bu Meclis yapamazsa bir sonraki Meclis yapar. Bir sonraki Meclis yeni bir anayasa yapamazsa, ondan sonraki yapar.
O da yapamazsa... Allah kerim. Allah kerim.