Burhan Kuzu “Zavallı Obama” demişti ya…
Burhan Hoca doğru söylüyormuş.
Obama hakikaten zavallıymış.
Hem de ne zavallılık.
Zavallının önde gideniymiş arkadaş.
Bütün dünyanın gözleri önünde çıktı gözyaşlarına boğuldu.
Nasıl ağlamasın ki...
Kongresi silah lobisi tarafından ele geçirilmiş.
Silah lobisi kongreyi rehin tutmuş.
“Ama” diyor Obama:
“Silah lobisi Kongreyi rehin alsa da Amerika’yı rehin alamayacak!”
OBAMA AĞLIYOR, NE İSTİYORSA VERİN ONA!
The Daily Wire geçmiş mavrasını… Diyor ki:
“Obama ağlıyor. Ne istiyorsa verin ona. Kongreden istediği çıkmayınca ağlayan Başkan...”
Kıyamam.
Vallahi kıyamam.
Billahi de kıyamam.
Ama durun bir dakika.
Kongre sözünü geçiremeyince ağlamaya başlayan Obama ilk kez alay konusu olmadı elbette.
İki yıl önce de giydiği takım elbiseden dolayı epey mavra geçilmişti.
Giydiği takım elbiseyi beğenmeyen Amerikalılar “Kongreye sormadan takım elbise alırsa böyle olur”, “O takım elbiseyle IŞİD’i korkutamazsın” gibi zekice paylaşımlarla Obama ile epeyce eğlenmişlerdi.
Bir ara Obama’nın saç stilini beğenmeyen Amerikalılar “Kongreden izinsiz kuaföre gitmesin” diye dalga geçmişti.
Bir parantez açalım.
Ağlayan Obama’yı izlerken yaşlandığını fark ettim. Ne olmuş öyle o gencecik adama. Saç sakal bembeyaz! Sanırım lanet olası Kongre, adamı ihtiyarlatmış!
E kolay değil elbette. Başkansın ama zavallısın. Sahip olduğun bir Kongren var ama silah lobisi kadar ‘değerli’ değilsin!
Parantezi kapatalım da mevzuya dönelim.
MEVZU MALUM...
Obama 2012 yılında Connecticut eyaletinde meydana gelen silahlı saldırı sonrasında pek çok sivilin hayatını kaybetmesi üzerine silah alacak kişilerin silah almasını zorlaştıracak bir yasa teklifini Kongre’ye göndermiş.
Kongre ise ABD Başkanı Obama’nın teklifini reddetmiş.
Sonuç: Ağlayan sızlayan, “Kongre yasamı reddetti” diyerek halkına dert yanan bir Obama!
Peki ben yazıyı niye yazdım?
Obama’nın ağlaması beni Başkanlık sistemine ikna etti.
Diyorum ki arkadaş...
Buysa Başkanlık Sistemi dediğimiz şey...
Ben en acilinden bu sistemi istiyorum.
Bu sistemden diktatör falan çıkmaz.
Çıksa çıksa Meclis’e her dediğini yaptıramayan bir Başkan çıkar.
Düşünsenize...
Bir gün bizim Başkan da çıkıyor.
Kendisini dinlemeyen, sözünü geçiremediği bir yasa için gözlerimizin önünde ağlıyor.
“Ey halkım! Ben sizin faydanıza olacak şu yasa için o kadar çabaladım. Günlerce bu yasa için çalıştım. Ama ah şu Meclis var ya, şu Meclis! Beni dinlemedi. Gönderdiğim yasayı gözümün içine baka baka reddetti.”
Vallahi şahane.
O yüzden...
Bugünden tezi yok hemen “Arama Konferansları”na başlansın!
BEN BU BAŞKANLIK İŞİNİ ÇOK SEVDİM
Bahara tez elden Referanduma gidelim ve Başkanlık Sistemi’ne “evet” mührünü basalım.
Ben bu Amerikan tipi ‘Başkanlık' modelini çok sevdim.
Hatta gerekirse Türkiye’nin dört bir bucağını gezip 'Başkanlık Sistemi’ni anlatmaya talibim.
Ah be Burhan Hoca…
Kırk yıldır dilinde tüy bitti: “Zavallı Obama Zavallı Obama”, “Aslolan Kongre” diye diye... “Başkanlık Sistemi”nin ne olduğunu anlatmak için de...