Strateji maçını Güneş kazandı
Monaco Prensliği haritada bir nokta. Tüm nüfusunu (38.500) Vodafone Park’a soksanız yine stadın yüzde 10’u boş kalır. Ama global futbol pazarında rekabet gücü olan Monaco’nun takım değeri (267.4 milyon euro), Beşiktaş’ı (114.1 milyon euro) katlıyor. İşte böyle bir grupta 3’te 3 yaparak mucizevi bir çıkış yaşadı Beşiktaş. Realist Şenol Güneş de ‘önce beraberlik’ diyerek turu açacak anahtarı arıyordu öncelikle. Kontrollü futbolu tercih etmişti. Taraftar ise ilk 10 dakikadaki Beşiktaş baskısı ile gaza gelmiş, gol istiyordu. Ama ilk yarıdaki Beşiktaş, ilk 10 dakika sonrası tempoyu ayarlayamıyordu. Güneş’in Talisca’nın görevini verdiği Oğuzhan, forvet arkasındaki geniş alanı kullanamıyor, ileride yalnız kalan Cenk topla buluşamıyordu. Olgunluk çağını yaşayan Quaresma’nın ortaları sahipsiz kalıyordu.
BASKI GOLÜ GETİRDİ
Monaco kanat akınları ile 2 kez yürekleri hoplattı, ilk yarının ek süresinde de sol bekte çok fazla aksayan Adriano’dan başlayan zincirle kalesinde golü gördü.
Gol Beşiktaş’ı kendine getirmişti. İkinci yarının başındaki baskı gol pozisyonlarını, sonunda da golü getirdi. Tolgay’ın nefis pasında Quaresma’nın düşürülmesi ile kazanılan penaltıyı kullanan Cenk Tosun’un golünde statta Tosun Paşa filminin müziğinin çalınması da ilginçti. Ancak Beşiktaş rüzgarı kısa sürdü ve Monaco baskısı tekrar başladı. Aksamaya başlayan Tosic’in yerine Medel’i alan Şenol Güneş, bu maçta vasat olan Atiba’yı bile taşıyan Tolgay sakatlanınca Mitrovic’i alıp Medel’i ön liberoya çekti. Güneş maçtan önce söylediği o 1 puana odaklanmıştı. Şenol Güneş son 8 dakikada son kozunu oynadı, Atiba’nın yerine Talisca’yı aldı ve Tolgay sonrası çöken orta sahayı toparlamaya, diğer yandan da ileri çıkan Monaco’yu gafil avlamaya çalıştı. Kazanmaktan başka şansı olmayan Monaco’nun baskısını kıran Kartal, asist kralı Quaresma’nın yüksek gol atma becerisi olsaydı 1 puan için çıktığı maçtan 3’lük atarak da ayrılabilirdi.