Kayıp sezonun kayıp takımlarıydı Beşiktaş ve Trabzonspor. Puan cetvelinde üst sıralarda görünseler de ilk iki takımla kendi puanlarını kıyasladığımızda aradaki uçurum şaşırtıcıydı.
Fenerbahçe ve Galatasaray’ın maçını tamamladığı haftada adı büyük olan maçın beklentisi küçüktü. Ancak maç başladığında iki takımın da açık futbol oynaması ortaya keyfi yüksek bir müsabaka çıkardı. Trabzonspor, Rizespor ve Afrika Kupası’ndan dönen Trezeguet ile kanatları etkili kullanıyor, Beşiktaş’ı en zayıf olduğu yerden savunmasından vurmaya çalışıyordu.
Beşiktaş’ın hücum hattı da etkili isimlerden kuruluydu. Ghezzal, Rashica, Cenk, Semih’ten kurulu ileri hat skoru her an değiştirebilecek potansiyel taşıyordu. Yüksek tempoda oynanan ilk 45 dakikada Beşiktaş’ın bu hücum hattı kağıt üzerindeki gücünü saha üzerinde göstermekten uzaktı. Bir o kalede bir bu kalede pinpon topu gibi dönen futbol topu en çok Mert’in koruduğu Beşiktaş kalesini tehdit ediyordu. Kanatlardan gelen akınlarda Enis Destan biraz daha becerikli olabilse tabela ilk yarıda değişebilirdi.
Yüksek tempolu oynanan ilk yarının golsüz günü bitiren isimse sağın en genç isimlerinden Semih Kılıçsoy oldu. Trabzonspor’un penaltı beklediği pozisyonun dönüşünde, hızlı gelişen Beşiktaş atağında, Semih ceza yayının hemen önünde nefis bir şutla Uğurcan’ı avladı. Semih akıl ve beceri dolu golüyle, “Semih bizim dönemden, benden de iyi” diyen Beşiktaş’ın basın sözcüsü olan eski efsane futbolcusu Feyyaz Uçar’ı haklı çıkarır gibiydi.
Maçın ikinci yarısı da ilk yarının kopyası gibiydi. Oyun geniş alanda oynanıyor, iki takım da golü düşünüyordu. Trabzonspor yine rakibine oranla rakip yarı alanda daha çok görünüyor ancak bitirici vuruş eksikliğini yaşıyordu. Aslında durum Beşiktaş için de çok farklı değildi. Siyah- Beyazlılar da hızlı çıkıp rakip kaleyi yokluyor ama gollük vuruş sıkıntısı çeliyordu. Bu anlarda yine Semih sahne aldı ve ilkinden de güzel, beceri gerektiren bir gole imza attı. Bu kez ceza alanı içine topla girdi, rakip savunmasının baskısına rağmen topu sakladı ve üstüne gelen kalecinin yanından topu ağlara bıraktı. Trabzonspor oyundan kopmuyor, saldırıyordu ama bir ‘Semih Kılıçsoy’u yoktu, Trezeguet’in kaleciyle karşı karşıya, altıpasta kaçırdığı gol fırsatı bunun kanıtıydı.
2-0’dan sonra maç aslında bitmişti. Saha mücadele eden, koşan futbolcularla doluydu ama skora etki edecek tek isim vardı, o da skoru belirledi. Santos’un “Bu oyuncularla zor” dediği kadroyu sırtladı götürdü. Bu maçta Semih Kılıçsoy “Bir yıldızın doğuşu” filminin fragmanını çekti.
Benzer bir yıldızın doğuşunun filmini daha önce çekip o oyuncuyu (Abdülkadir Ömür) elinden kaçıran Trabzonspor’a ise bu fragmanı izlemek düştü.
