Gez dünyayı gör Konya’yı demişler. Dünyayı gezen Galatasaray da Konya’yı gördü ve gerçeğe döndü. Dün sahada dersini almış, iştahlı ve organize bir Galatasaray vardı. Bunda belki cezası biten Fatih Terim’in kulübedeki etkisi de vardı ama daha çok Arda Turan’ın saha içi liderliği, Gençlerbirliği savunmasının ikramları ve Belhanda’nın şanslı gününde olması ön plandaydı.
Terim savunmasında değişime gitmiş, beklere Şener ve Emre Taşdemir’i, Luyindama’nın yerine de Donk’u almıştı. Bu hamle savunmadaki sorunu çözmekten uzaktı. İki bek, ileri çıkışları ile hücuma ciddi katkı sağladı, Marcao kritik anlarda müdahaleler yaptı, Donk özverili oynadı ama zayıf Gençlerbirliği forvetine bile kolay pozisyonlar verildi. Bunun en büyük sebebi orta sahanın savunmaya yeterli desteği verememesiydi.
Buna karşın hücum hattı tıkır tıkır işledi. Birinci dakikanın içinde Emre Taşdemir’in ortasında Diagne ile gelen gol Galatasaray için kolay maçın işaretiydi. 15 ve 18. dakikalarda Soner ve Johansson ile kaçan iki fırsat konuk ekip için kaçan trenin sireniydi. İlk yarının ikinci bölümünde Belhanda sahne aldı. Transfer dönemi gelen Belhanda attığı üç golle kalmak istediğinin mesajını verdi yönetime. Attığı gollerin ikisinde Arda’ın asisti vardı, diğeri ise Gençlerbirliği kalecisi Übeyd’in ikramıydı.
Soyunma odasına 4-0 önde giden Galatasaray’ın haftaya oynanacak derbiyi de hesaba katarak bazı oyuncuları dinlendireceği düşünüyordu ama maç başladığında görüldü ki Fatih Terim aynı fikirde değildi. Belhanda ve Oğulcan’ı 65. dakikada oyundan aldı. Taylan ve Diagne de 75. dakikada dinlenmesi için çıkarıldı. Terim, saha içindeki kaynaştırıcı özelliği nedeniyle Arda Turan’ı ise yürüse bile artık oyunda tutacağını da gösterdi.
İkinci yarıda da etkili oynayan ve pozisyon üstüne pozisyon yaratan Galatasaray bu galibiyetle yaralarını sardı. Okan kalesinde en rahat maçlarından birini çıkardı, kalesine doğru düzgün şut gelmedi. Emre Taşdemir, Hajduk maçında “Ben buradayım” demişti, ancak kendini gösterebildi. İki golde direkt katkısı vardı. Arda Turan, Belhanda’ya iki gol attırdı ve en verimli maçlarından birini oynadı. Emre Akbaba kontenjan futbolcusu gibiydi, idare etti. Oğulcan iki pozisyonda gole yaklaştı, onun dışında pek yoktu. Sonunda golü buldu ama oyun kenarına alınmasını engelleyemedi! Diagne ise daha fazla atabileceği maçı tek golle tamamladı.
Bir not de penaltıya. Atış için topu alıp gelen Diagne’yi iki kişi bekliyordu! Kaptan Arda Turan, haftalar sonra oynayan Babel’i görünce çekildi. Penaltı atışı için geçmişte çok kavgalar vermiş olan Diagne de Babel’in kararlılığını görünce topu ona teslim etti, Babel de golle dönmüş oldu. Diagne gol krallığı yarışında belki bir golden oldu ama takımın sevgisini kazandı.
