Srebrenitsa
Şu yanan dönen dünyamızda “Bosna” diye bir memleket, “Srebrenitsa” diye bir utanç var. “Ne çok acı var!” demiş ya şair. Srebrenitsa acısı tarifsiz. 90’lı yıllarda oldu ne olduysa. Çünkü Bosna ‘modern’ Avrupa’nın ilgilenmediği arka bahçesiydi.
***
General Ratko Mladiç komutasındaki Sırp ordusunun Birleşmiş Milletler (BM) tarafından Güvenli Bölge ilan edilen Srebrenitsa’da 8 binden fazla Boşnak erkeğini Hollandalı askerlerin yardımıyla katledişinin üzerinden 27 sene geçti.
Hatırlayamayanlar için, Srebrenitsa neydi?
Bosna-Hersek’in doğu bölgesindeki Srebrenitsa şehri, BM tarafından Bosna Savaşı yılları sırasında (92-95) Güvenli Bölge ilan edildi. Bunun üzerine Boşnak halkı akın akın Srebrenitsa’ya gitmeye başladı. Fakat Boşnakların Srebrenitsa’ya girebilmeleri için ellerindeki silahları BM’ye teslim etmeleri gerekiyordu. Yani bölgedeki insanlar tamamen silahsız ve dolayısıyla savunmasızdı. Güvenli Bölge’de olanlar aslında şanslı sayılıyordu; çünkü yaşayabileceklerdi. Yaşamları BM tarafından güvence altındaydı. Birleşmiş Milletler bayrağı altında emniyette olduklarını zannetmektedirler.
Fakat, kameralar önünde Mladiç’le kadeh tokuşturan Hollandalı komutan, 8 ila 10 bin Srebrenitsalı erkeği Sırplara teslim eder.
Ratko Mladiç komutasındaki Çetnik (Faşist Sırp) ordusu Srebrenitsa’yı yok etmeye başlar. Tüm dünyanın gözü önünde ve kısa bir süre içinde büyük bir soykırıma girişirler. Ve bugün bunu nefsi müdafaa olarak açıklıyorlar.
Yaşları 12 ile 70 arasında 8 ila 10 bin Srebrenitsalı erkek, 11-15 Temmuz tarihleri arasında, boğazları kesilerek veya kafalarına kurşun sıkılarak öldürülür.
Hollandalılar, Fransızlar, İngilizler, müdahale edip durdurma imkanları olduğu halde, bu katliama seyirci kalırlar.
Acılar kenti oldu Srebrenitsa.
Toplu mezarlar bulunamasın diye cesetleri ilk gömdükleri yerden iş makineleriyle alıp dağın tepesine tekrar gömecek kadar gözü dönmüş katil Sırplar. Öldürdükleri insanları çoğu kez 3-4 parçaya ayırıp farklı farklı alanlara gömmüşler, böylece insanlar yakınlarının cenazelerini bile bulamamışlar.
Bosna’da her sene 11 Temmuz’da “Srebrenitsa şehitlerini anma ve toplu defin törenleri” yapılıyor. Aradan geçen 27 yıla rağmen mezarları bulunamayanlar var, diğer yandan mezarı yeni bulunanlar var.
***
Bir de, “Düşmanlarımıza gelince, onlara adaletten başka bir şey borçlu değiliz” diyen Aliya İzetbegoviç’i hatırlarım. Şöyle söylemişti Bosna’nın kahraman lideri: “Savaşta büyük zulme uğradınız. Zalimleri affedip affetmemekte serbestsiniz. Ne yaparsanız yapın ama soykırımı unutmayın. Çünkü unutulan soykırım tekrarlanır.”
Srebrenitsa Katliamı -BM’nin de resmen kabul ettiği gibi- bir soykırımdır.
Ve bu soykırım Batılı devletlerin kolektif suçudur.
Yarın, Srebrenitsa Katliamı’nın 27’nci yıldönümü.
Aliya İzetbegoviç’i ve Srebrenitsalı kardeşlerimizi bu vesile ile bir kere daha rahmetle anıyorum.