Aykesiği, düşkırığı, canhaykırışı!
Dağ dikeni, kekik kokusu, tozlu yollar... Bir yaz gününde bir dağ yürüyüşünden, muhabbetle selam...
İnsan içinde kalbini, içinde kendini, içinde dünyayı taşır. Kişinin asıl yükü kendidir, kalbidir. Her insan kendi penceresinden bakar dünyaya, oradan konuşur ve kendinde olanı paylaşır diğeriyle. Ne birikmişse sende, o dökülür halinden. Ne bitmişse içinde, o anlaşılır halsizliğinden. Ahvalimize bak, anla bizi!
* * *
Gecekokan çiçeği, cırcır böceği, rüzgar uğultusu...
Ayrıntı zannettiğimiz çizgiler üzerinde yürürken biz, zaman da tavizsiz ve tarifsiz duruşuyla akar gider. Bazen bir noktadan bakıp dururken biz, başka bir yerde akıp giden dünyalar vardır. Bazen bir dünyada kaybolurken biz, başka bir yerde görülen rüyalar vardır. Biz kendi penceremizden akıp giden hayatı seyrederken, uzaklarda bir kalbin coşkusuyla, bir ırmağın heyecanıyla akıp giden hayatlar vardır.
İnsan ve zaman.
Başlangıç ve son.
Var mı insanın bir sonu? Zamanın bir sonu var mı?
Zaman insanın içinde durur. İnsanı saklar zaman.
Bir müddet buradayız. Söyleyecek sözümüz var zamanına münasip. Geçip gideceğimiz kalp de yol da zamanına münasip olsun.
* * *
Aykesiği, düşkırığı, canhaykırışı!
Buradaydık. İki, üç, beş, yüz, milyon yalnız insandık. İçlerine dahil olmak istediğimiz hayatlar için hayat adlı sırrı kurguladığımızı sanırdık. Hangimiz neresinden tadacaktık; karar veremezdik hataların? Kucaklarımız olurdu herkese açabileceğimiz; kollarımız olurdu kırsınlar diye kalbimizi. Delikanla gezer, hoyrat sözler söyler, talan eder dururduk günleri. Çılgınca adımlardık dünyayı Kendimize zalim, kainata alim kesilirdik.
* * *
Yolun maksadı varmak değildir. İlk kez yolu çiğnemiş bir ayaktan okunur yolun hali. Böyledir. İnsan kendinden başlar insanları okumaya. Kendini eskittiği yerden okur zamanı. Zamanı eksilttiği yerden varır kendine.
İnsandır, sürekli olmuşu, olanı, olacağı hep zan ile kutsayan. İnsandır, gönendikçe dünya vuslatını bir şeye bağlayan.
Oysa üryan geldik, üryan gideceğiz. Bir vakit burada, bir şarkı, bir ağrı, bir rüya, bir hasret, bir kahır peşinde oyalanarak.