TOGG iyi de edebiyatı kötü
Bizim yollara çoktan düşmüş elektrikli arabalar var mı, var.
Dünyada da satılıyor ve kullanılıyorlar mı, satılıyor ve kullanılıyorlar.
Peki tutuştuk mu? Elektrikli BMW'sine, Volkswagen'ine bakıp "eyvah çılgın Almanlar geliyor" dedik mi; hayır.
Sadece Almanlar mı? Şu çılgın Amerikalılar, Fransızlar, İtalyanlar, İngilizler, Japonlar veya Çinlilerin gelişiyle ürküp irkilerek çığlığı basanımız da çıkmadı.
Yeni Şafak da sık sık elektrikli araba haberleri yapıyor.
4 Ekim'deki habere ve listeye bakın, şöyle:
"Yerli ve milli aracımız TOGG’u heyecanla beklerken Türkiye’de hangi elektrikli araçlar var, bunu da merak ediyoruz.
İşte Türkiye’de bulunan elektrikli araçları ve fiyatlarını, en ucuzundan en pahalısına sizler için derledik..."
Citroen, Renault, Hyundai, DFSK, Skywell, Volvo, Subaru, BMW, Mercedes, Mini Cooper, Porsche, Kia, Jaguar diye uzayıp gidiyor liste.
Bu markaların elektrikli modelleri, yollarımıza düşmüş durumda.
Dünyanın da tozunu attırıyorlar.
Tesla'nın havasından geçilmiyor.
Geçen yıl dünyada en çok satan elektrikli araçsa Volkswagen'inmiş.
Türkiye'de ilk elektrikli otomobilin yollara düşme tarihi ta 1888'e uzanıyor, yanlış okumadıysam.
Sultan Abdülhamid, İngiltere'den sipariş etmiş. 'Ben ki cihana ferman okutan sultanlar sultanı, dört kıtada at koşturan hakanlar hakanı; sen de kimsin' dememiş.
Otomobilden o kadar memnun kalmış ki Abdülhamid, mühendislerini ödüllendirmiş. Sayesinde adlarını duyurmuş, nam salmışlar.
Nihayet biz de kendi markamızla araba üreticisi ülkeler yarışına katılıyoruz. Hem de yeni nesil, elektrikli bir modelle.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'la elini taşın altına koydurduğu 'babayiğitler' başta, emeği geçen herkes kutlanmayı hak ediyor.
Biz sevinelim, onlar gururunu yaşasın; başarıda payı olan hiç kimseye çok görmem.
Fakat popülist şov için, işi 'kompleks sömürüsü'ne vardıranlara; 'o kadar da değil' demeyelim mi?
Suyunun nasıl çıkarıldığına dünden bir örnek size.
Sabah'ın haberi diyor ki:
"Türkiye'nin küresel teknoloji markası Togg, Cumhuriyet'in 99'uncu yıl dönümünde ilk otomobilini banttan indirerek seri üretime geçti.
... Vatandaşların ilan sitelerinde, 'Togg alacağım için satılık' cümleleriyle araçlarını şimdiden satılığa çıkardığı görüldü."
Bismillah dün bir, bugün iki daha; ilk nümunesi banttan yeni indirildi ve tanıtıldı. Seri üretimle piyasa sürülmüş, alınıp satılan, yollara düşen tek araba yok.
Hemen mi küresel marka oldu?
Hedef; 2023'te 17-18 bin adet üretmek.
Fiyat, henüz belli değil.
Ön satışlarsa seneye şubatta başlıyor, sipariş bile almıyorlar.
Ama Sabah'a sorsanız; "TOGG almak isteyen yüzlerce vatandaş, nakit ihtiyaçlarını karşılamak için şimdiden ellerindeki araçları satılığa çıkarmaya başladı."
Hadi ya, Allah'ınızı severseniz, yeminle mi!
TOGG iyi ama bu edebiyat, kötü be arkadaş.
Abartı, mizahın yöntemidir. Biri uyarsın; siyaseten pazarlamaya çalışırken sulandırıyor, ciddiyetini bozuyorlar.
Tadını kaçırıp abartmak, TOGG'un algısına en büyük haksızlık.
'ÇILGIN ALMANLAR GELİYOR' DEDİK Mİ Kİ!
Biz, yüzyıldır arabalarına binip çılgın Avrupalılar geldi dememiş, tutuşmamışız da...
Avrupa'nın benzinli arabalarıyla açılışına gittiğimiz TOGG, yollarına düştüğü zaman Avrupa niye tutuşacak ve 'çılgın Türkler geliyor' diye panikleyecek?
TOGG, "Türkiye Yüzyılı'nın ilk eseri" olabilir. Fakat Avrupa'nın ne ilk ne de son elektrikli aracı olmayacağı ortada.
Arabayı baştan icat etmişiz gibi yapmadan keyfini sürsek, neyimize yetmiyor?
TOGG'u görünce Almanların içi gidecek, 'bizimki de araba mı' diye otomobilin atası Mercedes'lerini mi beğenmeyecekler?
Kendi kendimizi dolduruşa getirmek, yüzyıllık kompleksimizi siyaseten sömürmek için değilse kime bu taframız?
Üstelik...
Erdoğan söyledi; "önümüzdeki mart ayı sonunda pazara çıkacak bir ürünün fiyatını bugünden açıklamak, mümkün değildir."
Yani TOGG iyi ama ekonomi iyi değil.
İktidar ve babayiğitler dahi burnumuzun dibini, birkaç ay ötesini öngörüp fiyat belirleyemiyorsa esnaf ne yapsın!
İçinde bulunduğumuz parasal istikrarsızlık ve belirsizliği, halk iliklerine kadar yaşıyor zaten.
Halimiz; bu tür köpürtmelerle, dolduruşlarla kendimize unutturulacak gibi değil.
Bari şeşi, beş gösterme propagandası uğruna TOGG'un başarısı gölgelenmese olmaz mı!