Çanakkale’de, Ezine Devlet Hastanesi bünyesinde hizmet veren Uyku Apne Ünitesi, gece boyu nefesleri kesilerek uykuları bölündüğü için sabah kalktıklarında uykusuzluk ve yorgunluk kabusu yaşayan hastaların derdine derman oluyor. Ünitede bir gece yatırılarak sabaha kadar izlenip tanı konulan hastalara, ikinci aşamada tedavi yöntemleri uygulanıyor. Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Burhan Akbaş, Obstrüktif Uyku Apnesi hastalığı ağır olanların genetik varyantından dolayı kardeşlerini ve çocuklarını kontrollere çağırdıklarını belirterek, “Teşhis ve tedaviye erken olanak sağladığı için bu hastaların ömürlerinden 20 yıl azalmasının önüne geçmiş oluyoruz” dedi.
Ezine ilçe Devlet Hastanesi'nde 2015 yılında bu yana hizmet veren Uyku Apne Ünitesi’nde, yatak kapasitesi 9'a çıkarıldı. Ünite, Obstrüktif Uyku Apnesi hastalığı olan hastalara deva oluyor.
Kurulduğundan bu yana bin 600 hastaya uyku testi yapılan ünitede, uykuda solunum bozukluğu başta olmak üzere, çok çeşitli uyku hastalıklarına tanı konuluyor. Bir doktor ve 8 teknisyenin görev yaptığı Uyku Apne Ünitesi, 08.30 ile 17.00 saatleri arasında poliklinik hizmeti veriyor. Saat 19.00 ile 07.00 arasında randevulu hasta alınıyor ve saat 07.00'ye kadar takibi gerçekleştiriliyor.
ÖZEL MASKE VE İZLEME CİHAZI TAKİBİYLE TANI KONULUYOR
Çevre il ve ilçelerden her yaştan hastanın tedavi için geldiği üniteye, daha çok 40-60 yaş arası hasta grubu başvuruyor. Obstrüktif Uyku Apnesi hastaları, yüzlerine takılan özel maske, vücutlarının çeşitli yerlerine yerleştirilen izleme cihazları ile bir gece tanı koymak için yatırılıyor. Hastaya tanı koyma aşamasında poligraf cihazlar takibinden beyin, karın, göğüs aktiviteleri, kalp atışları, kan basıncı, kalple ilgili bir sıkıntısı olup olmadığı, nefesinin durup durmadığı, sürekli uykusunu bölen bacak hareketlerinin olup olmadığı, beyinle ilgili uykusunu bölen sıkıntıların bulunup bulunmadığı araştırılıyor. Ayrıca, hastanın nefesinin ne kadar süre ve sıklıkta durduğu belirleniyor. Bu durumun kişiye ne kadar zararı olup, olmadığı takip ediliyor. Bu takip sürecinde hastaya bir gecede tanı konulabiliyor.
'UYKU BÜTÜNLÜĞÜ BOZULUYOR'
Çanakkale Mehmet Akif Ersoy Devlet Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Burhan Akbaş, Obstrüktif Uyku Apnesi hastalığını, üst solunum yolu daralmasına bağlı kandaki oksijen düşüşü neticesinde, kişinin sabah kalktığında yorgun ve uykusunu alamamış olarak tanımladıklarını söyledi. Hastaların, uykuları sırasında nefes durması ve buna bağlı boğulurcasına uykusundan uyanabildiklerini belirten Akbaş, şöyle konuştu:
"Sürekli uykuları bölünüyor. Bu bölünmeye bağlı düzenli uyku siklüsü oluşturamıyorlar. Bu nefes durmaları kişide hipoksin neticesinde vücutta stres oluşturuyor. Bu stres neticesinde de kişinin tansiyonu yükselir, nabızları artar ve boğulurcasına uykusundan uyanıyor olur. Defalarca uyanır. Gece boyu belki 30-40 defa uyanır. Bunun çoğunu hatırlamaz. Neticesinde uyku bütünlüğü bozuluyor. Bu kişilerin haliyle sabahları uykusunu almış ve dinlenmiş olarak kalkması beklenemez."
'ÖMÜRLERİNDEN 20 YIL AZALMASININ ÖNÜNE GEÇİYORUZ'
Basınçlı hava verebilen cihazlarla hastanın nefes durmasını kırıp, kişinin o andaki stresini çözmeye çalıştıklarını belirten Uzm. Dr. Burhan Akbaş, “Uyku laboratuvarımıza daha çok 40-60 yaş arası hastalar başvurmakla birlikte, her yaş grubundan hastalar oluyor. Bu yaş grubunda eğer uyku apneleri ağır ise genetik varyantından dolayı biz bu hastaların çocuklarını ya da kardeşlerini kontrollere çağırıyoruz. Teşhis ve tedaviye erken olanak sağladığı için bu hastaların ömürlerinden 20 yıl azalmasının önüne geçmiş oluyoruz. Çünkü uyku apnesi hastalığı olan insanların bilinen ömürlerinden 20 yıl kaybettikleri oluyor" dedi.
'UYURKEN ANİDEN BİR KALP RAHATSIZLIĞI VE ÇIRPINMAYLA UYANIYORUM'
Ünitede tedavi gören emekli memur Kenan Karapınar (58), "Gece uyurken aniden bir kalp rahatsızlığı ve çırpınmayla uyanıyorum. Rahat bir uyku uyuyamadığım için geceleri devamlı uyanıyorum. Bu durum da beni rahatsız ediyor. Bu rahatsızlıklardan dolayı gece boyunca rahat bir uyku düzeni sağlayamıyoruz" diye konuştu.
