Brüksel saldırılarını düzenleyen teröristlerden birinin Türkiye tarafından sınır dışı edilmesinden sonra Belçika'nın gerekli takibi yapmadığının ortaya çıkması tartışılırken The Guardian gazetesi ilginç bir habere imza attı. Gazete Avrupa ülkelerinin “şüpheli teröristler” listesindekilerin Türkiye’ye seyahat etmesine bilinçli olarak göz yumduğunu yazdı.
[Karar]
İngiliz gazetesi The Guardian'ın haberine göre, Avrupa ülkeleri terör örgütleriyle bağı bulunduğu için takip ettiği şüpheli teröristlerin Suriye’ye gitmesine göz yumuyor. Bu yöntemle “Terör sorunundan kurtulmaya” çalışan Avrupa, şüpheli isimlerin Türkiye'ye seyahat etmesini engellemiyor. Türkiye ise bu politikan son derece rahatsız. Türkiye'nin rahatsızlığı, Başbakanlığın Ağustos 2015 tarihli Türkiye'deki yabancı terörist savaşçılar raporuna da yansımıştı. Raporda "yabancı ülke savaşçısı" şüphesiyle deport edilen şüphelilere Avrupa ülkelerinin seyahat engeli getirmediği belirtilmişti.
AB İŞBİRLİĞİ SÖZÜNÜ TUTMADI
The Guardian'ın haberinde Ankara yönetiminin Avrupa Birliği’nin sınır güvenliğinin sağlanması konusunda sınıfta kaldığını ve teröre karşı etkin mücadele amacıyla verilen istihbarat paylaşım ve işbirliği sözlerinin tutulmadığını belirttiğinin de altı çiziliyor.
BAVULLARINDA SİLAH TAŞIYORLAR
Türk yetkililerin the Guardian ile paylaştığı bilgilere göre, Interpol veritabanlarında bulunan “tescilli” teröristlerin Avrupa havaalanlarından ellerini kollarını sallayarak çıkabildiğini, çanta ve bavullarında silah ve mühimmatla Suriye’ye geçmek üzere Türkiye’ye geldiği de belirtiliyor.
TÜRKİYE İADE EDİYOR AVRUPA SERBEST BIRAKIYOR
Silah ve mühimmatlarla Türkiye havaalanlarındaki güvenlik noktalarında tespit edilerek gözaltına alınan teröristlerin ise Avrupa Birliği ülkelerine iade edildiği ancak bu kişilerin AB tarafından en kısa sürede serbest bırakılarak tekrar seyahat etmelrine izin verildiği belirtiliyor.
AB'DE İSTEMEDİKLERİ İÇİN "İHRAÇ" EDİYORLAR
İngiliz gazetesine konuşan ismi açıklanmayan üst düzey bir Türk yetkili, “AB ülkelerinin, teröristleri ülkelerinde istemedikleri için iade etmemize rağmen hemen salıverildiklerini düşünüyoruz. Sanırım bu sorun kronikleşene kadar da AB bu konuya gerekli önemi vermedi” ifadelerine yer verdi.
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN: İADE ETTİK, ONLAR SERBEST BIRAKTI
Cumhurbaşkanı Erdoğan Romanya Cumhurbaşkanı Iohannis’le ortak düzenlediği basın toplantısında, Brüksel’deki terör eylemiyle ilgili yaptığı açıklamada: ''Brüksel’de saldırganlardan biri daha önce Haziran 2015'te Gaziantep’te yakalayıp sınır dışı ettiğimiz kişidir. Sınır dışı işlemini 14 Temmuz 2015’te nota ile Belçika Büyükelçiliği’ne iletmişiz. Belçikalılar adı geçeni serbest bırakmıştır. Bu kişinin yabancı terörist savaşçı olduğu yönündeki uyarımıza rağmen Belçika terörizmle bağlantısını tespit edememiştir. Hatta burada Hollanda da söz konusudur. Kendi isteği üzerine Hollanda’ya da iade etmişiz ve nota ile oraya da bildirilmiştir'' demişti.
Brüksel'deki bombalı saldırıyı yapan 3 teröristten ikisinin Halid ve İbrahim El Bakraoui'nin kardeş olduğu, patlamadan önce kaçtığı sanılan 3. zanlı olan Belçika vatandaşı 24 yaşındaki Najim Laachraoui’nin de saldırıda öldüğü tespit edilmişti.
BAŞBAKANLIK AYLAR ÖNCE YAZDI
Cumhurbaşkanı Erdoğan teröristlerden birinin Kilis'te gözaltına alındığını ve sınırdışı edildiğini açıklamıştı. O teröristin İbrahim Bakraoi olduğu ortaya çıkmıştı. Erdoğan'ın yankı uyandıran açıklamasının ardından Avrupa ülkelerinin terörizmle mücadelede işbirliği yapmadığı yönünde tartışmalar hala sürüyor. Başbakanlık tarafından hazırlanan Ağustos 2015 tarihli Türkiye'deki yabancı terörist savaşçılar raporu ise Avrupa'nın bu konudaki duyarsızlığını gözler önüne seriyor.
Paris ve Brüksel saldırılarından aylar önce hazırlanan raporda, Avrupa'nın şüphelilerin sınır dışı kontrollerini yapmadığı Türkiye'nin uyarılarının dikkate alınmadığı belirtiliyor. Raporda durum şu tespitlerle anlatıldı:
Yabancı terörist savaşçıların önemli bölümü Avrupa ülkelerinden geliyor. Avrupa’da radikalleşmeyi önleyecek tedbirlerin alınmaması, İslamofobi ve entegrasyon sorunları, şüphelilerin yurtdışı seyahatlerinin engellenmemesi gibi sebepler Avrupalı katılımcıların sayısını yükseltiyor. Bölgede radikalleşmeye yol açan süreçler tamamen siyasal. Temsiliyet ve meşruiyet krizinin, bölgesel ve küresel siyasetteki başarısızlığın bir sonucu.
