Milyonlarca emekliye kötü haber geldi. Bugün açıklanan zam oranının ardından uzmanlardan çeşitli değerlendirmeler gelirken, o isim bugün yapılanın aslında zam olmadığı bilgisini paylaştı. İşte konunun detayları…
ESMAGÜL KOÇAK
TÜİK'in açıkladığı enflasyon rakamları sonrası memur ve emeklilerin zam oranları netleşirken, ünlü ekonomist Alaattin Aktaş'tan çarpıcı bir açıklama geldi. Aktaş, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımla, memur ve emeklilere yapılan artışların aslında bir "zam" olmadığını, sadece enflasyon farkı olduğunu ve hatta bu farkın bile eksik olduğunu belirtti. Aktaş'ın bu açıklaması, kısa sürede sosyal medyada büyük yankı uyandırdı ve tartışma yarattı.
"ZAM DEĞİL, ENFLASYON FARKI, ÜSTELİK EKSİK!"
Aktaş, öncelikle "zam" kavramının doğru anlaşılması gerektiğini vurguladı. Memur ve emekli maaşlarındaki artışın, enflasyon oranında yapılan bir güncelleme olduğunu, bu nedenle gerçek bir zam olarak nitelendirilemeyeceğini söyledi. Aktaş, gerçek bir zamdan söz edebilmek için enflasyonun üzerinde bir artış yapılması gerektiğini belirtti. Ayrıca verilen enflasyon farkının dahi eksik olduğunu ifade etti.
"YÜZDE 20 OLSA REFAHA MI KAVUŞACAKTIK?"
Aktaş, Aralık ayı enflasyonunun yüzde 1,03 yerine yüzde 3 veya 4 açıklanması ve toplam farkın (zam değil) yüzde 20 olması durumunda dahi, memur ve emeklilerin refaha kavuşamayacağını vurguladı. Yıllardır biriken kaybın bu tür artışlarla giderilmesinin mümkün olmadığını dile getirdi.
"SORUN BÜYÜK: KİMSENİN UMURUNDA DEĞİLLER!"
Aktaş, memur ve emeklilerin durumunun büyük bir sorun olduğunu ve kimsenin bu kesimleri umursamadığını, fakat asıl büyük sorunun umursanmayanların çoğunun bunun farkında olmaması olduğunu belirterek, sitem etti.
SOSYAL MEDYA SALLANDI, TARTIŞMA BAŞLADI!
Alaattin Aktaş'ın bu net ve sert açıklamaları, sosyal medyada kısa sürede büyük ilgi gördü. Vatandaşlar, Aktaş'ın görüşlerine katıldıklarını ve mevcut durumdan memnun olmadıklarını belirten yorumlar paylaştılar.
"MEMUR VE EMEKLİ GERÇEĞİ: REFAH DEĞİL, KAYIP!"
Aktaş'ın açıklamaları, memur ve emeklilerin durumunun, enflasyon farkıyla iyileştirilmekten çok uzak olduğunu ve yıllardır biriken kayıpların devam ettiğini gözler önüne serdi.