İstanbullulara müjde! Atıl durumdaydı; yenilenen yüzüyle sosyal donatılar, restoran, kafe ve doğayla iç içe bir yaşam alanı sunarak kapılarını yeniden açtı! İstanbul'un göbeğinde sudan ucuz restoran, kafe ve seyir terası...
NESİBE GÖVEN ATALAY
İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin (İBB) vizyon projelerinden biri olan Büyükdere Atatürk Fidanlığı, uzun bir aradan sonra yenilenen yüzüyle İstanbullulara kapılarını açtı. KİPTAŞ'ın öncülüğünde hayata geçirilen bu proje, tarihi dokuyu korurken modern bir yaşam alanına dönüştürmeyi amaçlıyor. Ünlü akademisyen Cihan Erdönmez'in, KİPTAŞ Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kurt ile yaptığı röportaj, bu özel fidanlığın dönüşüm sürecini ve önemini gözler önüne seriyor.
ATATÜRK'ÜN MİRASI CANLANIYOR
1928 yılında Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün talimatıyla kurulan Büyükdere Atatürk Fidanlığı, Cumhuriyetin ilk yıllarında tarım alanında önemli bir yere sahipti. Ancak zamanla bakımsız kalan ve atıl duruma düşen fidanlık, KİPTAŞ'ın özverili çalışmalarıyla yeniden hayat buldu.
DOĞAYLA İÇ İÇE MODERN BİR YAŞAM
Yenileme projesiyle birlikte fidanlığa kütüphane, kafe, restoran, yürüyüş yolları, seyir kulesi ve çocuk oyun alanları gibi sosyal donatılar eklendi. Böylece fidanlık hem doğayla iç içe bir ortam sunarken hem de ziyaretçilerine çeşitli sosyal aktiviteler yapma imkanı sunuyor.
KÜLTÜREL VE TARİHİ DOKUNUN KORUNMASI
KİPTAŞ, yenileme çalışmaları sırasında fidanlığın tarihi ve kültürel dokusunu korumaya özen gösterdi. Yıllar içinde harap hale gelen yapıların restorasyonları yapılırken, alanda bulunan eski eserler de özenle korundu.
KİPTAŞ'IN YENİ VİZYONU
KİPTAŞ Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kurt, fidanlık projesinin sadece KİPTAŞ'ın değil, İBB'nin tüm birimlerinin ortak çalışması olduğunu vurguladı. Yeni dönemde şehir planlamasına farklı bir bakış açısı getirmek istediklerini belirten Kurt, fidanlığın bu vizyonun en güzel örneklerinden biri olduğunu ifade etti.
YILLARDIR ATIL KALAN ALAN HAYAT BULDU
KİPTAŞ'ın çabalarıyla 26 yıldır atıl durumda bulunan fidanlık, şimdi yeniden İstanbulluların hizmetine sunuldu. Bu sayede İstanbullular hem doğayla iç içe vakit geçirebilecek hem de tarihin ve kültürün izlerini takip edebilecekler.