Duma katliamının ardından Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde karşı karşıya gelen Batı ile Rusya’nın mücadelesi sürecek. Rejimi bombalayan ABD, Fransa ve İngiltere yeni bir tasarıyı BMGK’ya sunacak. Karşılıklı tehditlerle geçen oturumlara bir yenisi daha eklenecek.
Suriye rejimine ait kimyasal silah tesislerinin bulunduğu üsler ve bu silahların üretimine katkı sağladığı iddia edilen araştırma merkezini önceki gün saat 04.00’te yaklaşık bir saat boyunca bombalayan ABD, Fransa ve İngiltere operasyonun ardından yeniden diplomasi masasına yöneldi. Üç ülke rejimin kimyasal silahlı saldırısına yönelik iddialarla ilgili bağımsız bir araştırmanın yürütülmesi için Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi nezdinde girişim başlattı.
BM’deki diplomatik kaynaklardan elde edilen bilgiye göre batı cephesinin yeni tasarısı ABD, İngiltere ve Fransa tarafından Güvenlik Konseyi oylamasına sunulacak. Yeni tasarı “Barış için son şans” vurgusu taşıyacak. Tasarıda şu maddeler yer alıyor: Suriye’nin tüm cephelerinde ateşkes ilan edilmesi ve hemen uygulanması. İnsani yardım konvoylarına koşulsuz şartsız geçiş sağlanması. Şam rejiminin BM kontrolünde siyasi çözüm masasına yapıcı ve iyi niyetli oturması. Yeni siyasi çözüm görüşmelerinde hiçbir tarafın ön şart koymaması.
Tasarıyla ilgili müzakerelerin bugün başlaması öngörülüyor. Rejimin, 7 Nisan’da Duma’da kimyasal silahlı saldırı düzenlediği ve en az 78 kişinin yaşamını yitirdiği katliamın ardından Batı cephesi ile Rusya ve destekçileri arasında tam anlamıyla bir ‘diplomatik sinir harbi’ yaşanmıştı. Tüm dünyayı ayağa kaldıran ve Suriye’de yeni bir müdahaleye kapı aralayan Duma katliamı sonrası BM’deki süreç şöyle gelişti;
Fransa, 8 Nisan’da BMGK’yı acil toptantıya çağırdı. 9 ülke çağrıya destek verdi.
BMGK 9 Nisan’da olağanüstü toplandı. 10 Nisan’daki oturumda 15 üyeli BMGK’de veto yetkisi bulunan Rusya ve konseyin geçici üyelerinden Bolivya tasarıya karşı çıkarken, veto yetkisi bulunan Çin çekimser kaldı. Rusya, iç savaşın başından bu yana 12. kez Suriye karar tasarısını veto etmiş oldu.
11 Nisan’da bu kez Rusya, BM mekanizmasının sadece Suriye’de kimyasal silah saldırısının gerçekleşip gerçekleşmediğini belirleyip BMGK’ye rapor etmesini ve saldırının sorumlularının mekanizma tarafından değil BMGK tarafından belirlenmesini talep eden bir tasarıyı oylamaya sundu. Rusya’nın tasarısına sadece 6 ülke destek verirken 7 ülke karşı çıktı, 2 ülke de çekimser kaldı.
Rusya aynı gün BMGK’ya ikinci bir tasarı sundu. Çin, Bolivya, Kazakistan ve Etiyopya destek verdi. ABD, İngiltere, Fransa ve Polonya ise karşı çıktı. 6 ülke de çekimser kaldı.
Batı ittifakından Suriye’ye yönelik müdahale mesajları artmaya başlayınca Rusya 12 Nisan’da BMGK’yı yine acil toplantıya çağırdı. 13 Nisan’da BM Genel Sekreteri Antonio Guterres “Soğuk Savaş geri döndü” dedi. Bu oturum saldırıdan önceki son diplomatik çabaydı ancak tarafların karşılıklı tehditleri devam etti.
14 Nisan’da üçlü saldırı gerçekleşti, BMGK Rusya’nın talebiyle acil toplandı. Moskova ABD, İngiltere ve Fransa’nın kınaması talebinde bulundu. Tasarıya sadece Çin ve Bolivya destek verdi. 9 üye karşı çıktı, 4 geçici üye çekimser kaldı.
Steinmeier’den Merkel’e: Diplomasiden vazgeçmeyin
Almanya Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier, Alman hükümetine Rusya ile ilişkilerde diplomatik çabalardan vazgeçmeme çağrısı yaptı. “Büyük güçler daha büyük bir sorumluluk taşıyor. Burada bir ilk adım atılmalı. Putin ve Trump bunu dünyaya borçlu” diyen Alman Cumhurbaşkanı “Eğer Washington ve Moskova Suriye konusunda ortak bir yol bulamazsa, durumun iyileşme şansı sıfır” diye konuştu. Steinmeier “Tehlikeli yabancılaşmayı tersine çevirmek sorumlu siyasetin altından kalkması gereken bir ödev” dedi.
Macron: ABD’yi Paris ikna etti
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Suriye’ye yönelik saldırı kapsamında ortak Fransız jetlerinden ateşlenen tüm füzelerin hedefini vurduğunu söyledi. Operasyonun yasal olduğunu söyleyen Macron, “Putin’e Suriye’nin kimyasal silah kullanmasında Rusya’nın suç ortağı olduğunu söyledim” dedi. Ankara saldırıya onay verdiği için Rusya ve Türkiye’nin arasının açıldığını ileri süren Macron, ABD yönetimini Suriye’de uzun vadede kalmaya Paris’in ikna ettiğini bildirdi.
Esad: Kimin silahı eski gördük
Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad, Şam’ı ziyaret eden Rus vekillerle görüşmesinde üçlü operasyon hakkında konuşurken “Amerikan filmlerinde, Rus yapımı silahlar ‘geri kalmış’ gibi gösteriliyor. Bugün kimin silahının geri kalmış olduğunu görüyoruz” iddiasında bulundu. Esad, Suriye’nin yeniden imarı için de en az 400 milyar dolara ihtiyaç olduğunu da söyledi.
Washington’un Suriye’den çekilmek için üç şartı var
ABD BM Daimi Temsilcisi Nikki Haley, ABD’nin hedeflerine ulaşana kadar Suriye’den çekilmeyeceğini söyledi. ABD Başkanı Donald Trump’ın operasyon sonrası “Görev başarı ile tamamlandı” sözleri hakkında konuşan Haley, bu terimin hem siyasi hem de askeri olarak karşılığı olduğunu belirtti. Trump’ın askeri anlamdaki karşılığı kullandığını söyleyen Haley, bu terimin askeri literatürde “belirli olan bir görevi tamamlamak” olduğunu ifade etti. “Suriye’de yapacaklarımız henüz bitmedi” diyen Haley, Esad rejiminin tekrar kimyasal silah kullanması halinde ABD’nin harekete geçmek için hazır olduğunu söyledi. ABD’nin Suriye’de üç hedefi olduğunu dile getiren Haley, bunları kimsayasal silahların ABD’nin aleyhine kullanılmadığından emin olmak, IŞİD’i temizlemek ve İran’ın hamlelerini gözlemlemek için avantajlı bir pozisyon edinmek şeklinde sıralayarak, amaçlarının Amerikan güçlerinin evlerine dönmesini sağlamak olduğunu da iddia etti. Bu şartlar sağlanana kadar Suriye’den çekilmeyeceklerini bildiren Haley, Rusya ile olan ilişkilerinin de Suriye sebebiyle ‘gergin’ bir hal aldığını kaydetti. Haley, bunun düzeleceğini umduklarını ifade etti. ABD Başkanı Donald Trump, mart sonunda yaptığı açıklamada, yakın zamanda Suriye’den çekileceklerini duyurmuştu. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Nauert ise “Trump’ın açıklamalarına dair bilgilerinin olmadığı” açıklamasını yapmıştı.