Sabrın Kur’an’da sık sık vurgulanmasından kişinin her türlü kötülüğe katlanması, içinde bulunduğu menfi durumdan çıkmaya çalışmaması, tembellik, miskinlik gibi hallerin meşru görüldüğü anlaşılmamalıdır.
[Karar]
YRD. DOÇ. DR. RAMAZAN GÜREL
Kur’an’ın değerler sistemi içerisinde sabır, insanın ona uygun eylemlerde bulunması hususunda sürekliliği sağlayan bir değer olması yönüyle yerini almaktadır. Sabır, bu erdeme sahip olanlar için çok hayırlı olup (Nahl, 126) Allah’ın lütfuna, rahmetine ve ebedi kurtuluşa vesiledir (Bakara, 155-157; Âl-i İmran, 142; Muhammet, 31).
Yüce Allah, sabredenlerle beraber olduğunu ilan etmiş (Bakara, 153; Enfal, 46, 66), onlara olan sevgisini dile getirmiş (Âl-i İmran, 146), sabredenlerin mükâfatını zayi etmeyip kat kat vereceğini ifade etmiştir (Hud, 115; Yusuf, 90; Nahl, 96).
SABIR NE DEĞİLDİR
Sabır değeri, Allah’ın emirlerini tebliğde azim ve sebat gösteren peygamberlerin niteliklerindendir (Ahkâf, 35). Sıkıntılar karşısında yiğit bir duruşu ifade eden sabır değeri, bütün peygamberlerin tebliğ hayatında en ince noktasına kadar görülür.
Allah yolunda karşılaştığı her türlü sıkıntı ve eziyete göğüs gerip dirençli duruşuyla bütün insanlığa örnek olan peygamberler ve onlara inananlar, uğradıkları işkencelere karşı sabırlarından en ufak bir taviz vermemişlerdir.
Sabır değeri, Allah’a güvenle beslenen hakiki imanın esaslı bir cephesini yansıtır niteliktedir. Kur’an’a göre sabır, vicdanının sesine kulak verilerek seçilen gaye uğrunda karşılaşılan güçlükler ve felaketler karşısında cesaret ve azimle yürümeyi sağlayan ruhi gücü, istikrarlı olma ve amaca ulaşma konusundaki direnci, ahlâkî disiplin ve kontrolü temsil etmektedir.
Sabır, irade kuvvetini gösteren, düzgün kimlik kazanma potansiyeli barındıran, karşılaşılan sıkıntı ve musibetlere karşı aktiviteyi yenileyen bir değerdir. Din ve değerler eğitimi açısından sabır değeriyle ilgili olarak şu gerçeği de hatırlamak gerekir: Sabrın Kur’an’da sık sık vurgulanmasından kişinin her türlü kötülüğe katlanması, içinde bulunduğu menfi durumdan çıkmaya çalışmaması, tembellik, miskinlik gibi hallerin meşru görüldüğü anlaşılmamalıdır. Zira sabır, kişinin inandığı değerler uğruna mücadele ederken yüz yüze geldiği engeller karşısında ruhen çöküntüye uğramasını engelleyen bir hal olup aksine kişiyi dinamizme sevk etmektedir.