Türk doktordan tıpta çığır açan keşif: 7 çocuğunu da bu hastalık nedeniyle kaybetmişti

Türk bilim insanı Prof. Dr. Ahmet Oğuzhan Özen, "CHAPLE sendromu" adı konulan ölümcül bağışıklık yetmezliği hastalığına yönelik geliştirdiği kalıcı tedaviyle tıp dünyasında devrim yarattı. Bu çığır açan tedavi, daha önce 7 çocuğunu bu hastalık nedeniyle kaybeden Hatice Halil'in ve kızının hayatını kurtardı.

Mesleki hayatını, nedeni bilinmeyen bağışıklık hastalıklarının kökenlerini araştırıp bu hastalıklara yönelik tanı ve tedaviler geliştirmeye adayan Marmara Üniversitesi Pendik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk İmmünolojisi ve Alerji Hastalıkları Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ahmet Oğuzhan Özen, dünya tıbbında çığır açan bir keşfe imza attı.

2015 yılında, daha önce tanımlanmamış bir bağışıklık yetmezliği hastalığı olan CHAPLE sendromunu keşfeden Prof. Dr. Özen, bu ölümcül hastalığa çare bulmak için yıllar süren çalışmalara başladı.

9816750.jpg

BULUŞUYLA ÖDÜL ALDI

Özen, Avrupa İmmünoloji Dernekleri Federasyonu (EFIS) tarafından yenilikçi, alanında öncü, bilimi ileri taşıyan araştırmacıların ödüllendirilmesi ve projelerinin yürütülmesine maddi destek sağlanması amacıyla düzenlenen ve Avrupa'daki farklı ülkelerden çok sayıda bilim insanının başvurduğu "Eastern Star Award (Doğu Yıldızı Ödülü)"nü kazandı.

Prof. Dr. Özen, CHAPLE Sendromu'nun 2017'de tanısını koyup, 2021'de tedavisini bularak dünya tıp literatürüne kazandırması dolayısıyla bu ödüle layık görüldü.

TÜRK DOKTORDAN ÖLÜMCÜL HASTALIĞA KALICI TEDAVİ

Prof. Dr. Özen’in önderliğinde geliştirilen tedavi yöntemi, ölümcül olabilen bu genetik hastalık için bir umut ışığı oldu. 2019 yılından itibaren Amerikan menşeili bir ilaç firmasıyla yürütülen uluslararası araştırmalar sonucunda geliştirilen ilaç, 2023 yılı itibarıyla Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi (FDA) tarafından onaylanarak kullanımına başlandı.

9816751.jpg

Bu tedavi, yıllardır tedavi edilemeyen ve ölümcül olarak kabul edilen CHAPLE sendromunu tamamen iyileştirebilir hale getirdi. Bu gelişme, 7 çocuğunu aynı hastalıktan kaybeden ve kendisi de aynı hastalığın pençesinde yıllardır şifa arayan 45 yaşındaki Suriye uyruklu Hatice Halil için de yeni bir başlangıç oldu. Hatice Halil, bu tedavi sayesinde hem kendi hayatını hem de kızı Lara'nın hayatını kurtardı.

'İLK BAŞLARDA NEDEN KAYNAKLI OLDUĞUNU BİLMİYORDUK'

Bu kapsamda ilk hastayı 2013'te gördüğünü aktaran Özen, "İlk başlarda bunun neden kaynaklı olduğunu bilemiyorduk. (Hastalar) Sürekli hastalanan, ödemleri olan, ishalleri, kusmaları olan bir durumdaydı. 'Genom incelemeleri' dediğimiz ayrıntılı genetik incelemeler gerçekleştirdik ve sonrasında literatüre geçen bir hastalık tanımlamış olduk." bilgisini verdi.

9816748.jpg

Geliştirdikleri tedavinin de ilk defa hastalarla bu hastanede buluştuğundan bahseden Özen, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Daha önce bağışıklık sistemi kusurlarının böyle bir genetikle yani böyle bir hastalıkla ilişkili olduğu bildirilmemişti. Bu anlamda önemli bir keşif yapmış olduk. Hastalığın ismini yine biz verdik ve 'CHAPLE' hastalığı olarak tıp literatürüne geçti. Gerek ilk öncü keşif makalemiz, gerek sonraki tedaviye dair çabalarımız çok önemli. Çok yüksek prestijli tıp dergilerinde yüksek yankı buldu. Uluslararası haber ajanslarınca haber yapıldı. En son şubat ayında ilacının geliştirildiğine dair makalemiz de The Lancet dergisinde yayınlandı. Avrupa İmmünololoji Dernekleri Federasyonu tarafından tüm bu süreçlere yönelik olarak 'Eastern Star Award' isimli ödüle layık görüldüm."

9816752.jpg

'HASTALAR İLK DOZU ALIRKEN BELİRGİN FAYDA GÖRÜYORLAR'

Ölümcül olabilen ve aile faciaları ile neticelenebilen bu hastalığa karşı, hastaları tam başarılı ve tam etkin fonksiyonel bireyler haline getirebilen bir tedavi geliştirdiklerini belirten Özen, "Hastalar daha dakikalar içerisinde ilk dozunu alırken belirgin fayda gördüklerini ifade etmekteler. Daha önce oyun oynayamayan, koşamayan, okula gidemeyen çocuklar, okula giden bireyler, topluma fayda sağlayan bireyler haline gelebiliyorlar. Kalıcı olarak hastalığın bütün bulgularını düzeltebiliyoruz. Bunlar çok önemli gelişmeler." dedi.

Prof. Dr. Özen, tedavinin global açıdan da büyük önem taşıdığına dikkati çekerek, "Artık dünyanın herhangi bir coğrafyasında hasta bir çocuk varsa bunların kalıcı şekilde tedavi olabileceği anlamına geliyor. İleride bu geliştirilmiş olan tedaviler başka nadir hastalıklarda hatta daha yaygın hastalıklarda da kullanıma girme potansiyeline sahip. Bunun için de araştırmalar sürüyor." değerlendirmesini yaptı.

9816749.jpg

'7 ÇOCUĞUMU KAYBETTİM AMA BU ÇOCUĞUM ONUN SAYESİNDE YAŞAYACAK'

2014 yılında Suriye’den Türkiye’ye gelerek Gaziantep’e yerleşen Hatice Halil, tedavi sürecini ve yaşadığı zorlukları şöyle anlattı: "Hastalığımın bulguları 20 yıl önce başladı. Aynı hastalıktan 7 çocuğum vefat etti. Şu an bir kızım bir de oğlum var. Kızımın da benimle aynı hastalığı olduğu ortaya çıktı. Gitmediğim hastane kalmadı ancak bir türlü teşhis alamadım. Bir yeğenim bu hastanede aynı hastalıktan dolayı tedavi görüyordu. En sonunda ben de Ahmet Hoca ile görüştüm. Hastalığın tanısı burada konuldu ve tedavisine başlandı.

9816747.jpg

Şu an durumumuz çok iyi. 7 çocuğumu bu hastalıktan dolayı kaybettim, bu basit bir şey değil. Suriye’deki doktorlar metabolizmayla alakalı bir hastalık olduğunu söylüyordu ama ne olduğunu hiç kimse bilmiyordu. Keşke daha önce bu hastaneye gelseydik, çocuklarım ölmezdi. Türkiye’ye geldiğimde hiç çocuğum yoktu, ikisi de burada doğdu. Sanki biz de ölmüştük ama şimdi yeniden hayata başladık. Türk doktorlarına çok teşekkür ediyorum, özellikle de Ahmet Hocaya çok teşekkür ediyorum. Çünkü bize umut oldu. 7 çocuğumu kaybettim ama bu çocuğum onun sayesinde yaşayacak."

Öne Çıkanlar
YORUMLAR (7)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
7 Yorum
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN