Geçmişten günümüze hayatınızda bir kez çok düşünme lafını duymuşsunuzdur. Uzmanlar “Çok düşünme” lafının bilimsel gerçekliğini de gözler önüne serdi. Fazla düşünen fazla zarar görüyor. İşte tüm detaylar…
Yaşlandıkça unutkanlığın artacağına dair yaygın bir inanç, zihinsel gerilemeye yol açabiliyor. Pennsylvania Eyalet Üniversitesi'nde yapılan araştırmalar, yaşlanma ile ilgili olumlu bir bakış açısına sahip olan bireylerin bilişsel işlevlerinin daha iyi olduğunu ortaya koydu. Peki, düşünceler yaşlanma hızını nasıl etkiliyor?
OLUMSUZ BEKLENTİLER ZİHİNSEL GERİLEMEYE YOL AÇIYOR
Araştırmalar, yaşlandıkça unutkanlığın artacağına dair inançların, bireylerin zihinsel performansını olumsuz etkilediğini göstermektedir. Bu durum, bireylerin bilişsel işleyişine dair algılarını değiştirebilir ve sonuç olarak zihinsel gerilemeye sebep olabilir. Araştırmalar, bu inancın yalnızca yaşlı bireylerin değil, tüm insanların bilişsel yetenekleri üzerinde olumsuz etkiler yarattığını ortaya koymaktadır.
12 SORUDA NET YANIT
Aging & Mental Health dergisinde yayımlanan araştırmaya, ABD'deki 65-90 yaş aralığındaki 581 yaşlı yetişkin katılmıştır. Katılımcılara, yaşlanmanın fiziksel sağlık, ruhsal sağlık ve bilişsel işlevler üzerindeki etkileri hakkında 12 soru sorulmuş ve bilişsel yetenekleri ölçmek için sekiz maddelik bir ölçek kullanılmıştır. Araştırma, katılımcıların bilişsel yeteneklerini 10 yıl önceki durumlarıyla karşılaştırmıştır.
OLUMLU GÖRÜŞLERİN ETKİSİ
Araştırma sonuçları, yaşlanma hakkında daha olumlu görüş bildiren bireylerin, bilişsel testlerde daha iyi performans gösterme olasılıklarının yüksek olduğunu ortaya koymaktadır. Çalışmanın başyazarı Nikki Hill, "Beklentiler, bireyin bilişsel işleyişine dair algılarını etkiler," diyerek, olumlu düşüncenin bilişsel yaşlanma üzerindeki katkısına vurgu yapmaktadır.
DEMANS RİSKİNİ ARTTIRIYOR
ABD'de yaklaşık 7 milyon kişinin demans hastası olduğu tahmin ediliyor. Demansın en yaygın türü olan Alzheimer, hastaların yaklaşık %60-80'ini etkiliyor. Araştırmacılar, olumsuz yaşlanma klişelerini sorgulamanın ve normal bilişsel değişimleri doğru bir şekilde açıklayan eğitim programlarının önemine dikkat çekiyor. Bu tür eğitimlerin, bireylerin zihinsel sağlıklarını korumalarına yardımcı olabileceği belirtiliyor.
Alzheimer hastalığının temelinde, beyinde amiloid ve tau adı verilen proteinlerin birikmesi yatmaktadır. Bu proteinler, beynin düzgün çalışmasını zorlaştıran plak ve düğümlenmeler oluşturarak bilişsel işlevlerde bozulmalara neden olabilir. Hastalığın erken belirtileri arasında hafıza sorunları, düşünme ve muhakeme güçlükleri ile dil sorunları bulunmaktadır.
