Trabzonspor'un efsane başkanı Sadri Şener, Karadeniz ekibinde 1 Aralık'ta yapılacak seçim öncesinde çarpıcı açıklamalara imza atarak bordo-mavili ekibin eski teknik adamı Abdullah Avcı'yı hedef aldı. Şener, Avcı hakkında "Abdullah Avcı bir defa bizi şampiyon yaptı. Ama onu çok kötü transfer yapan bir hoca olarak hatırlayacağım. Transferde yapabilmek için biraz dünyayı gezmek ve maç seyretmek lazım" diye konuştu.
FURKAN UZUN
Süper Lig'de istenen sonuçları alamayan Trabzonspor, 1 Aralık'ta yapılacak seçimde yeni başkanını seçecek. Fırtına'da mevcut başkan Ertuğrul Doğan'ın seçime tek adayla girmesi bekleniyor. Karadeniz ekibinde seçime sayılı günler kala bordo-mavili ekibin efsane başkanı Sadri Şener, çarpıcı açıklamalara imza attı.
Trabzonspor'da iki farklı dönemde başkanlık yapan Şener, bordo-mavili ekibin eski teknik adamı Abdullah Avcı hakkında "Onu çok kötü transfer yapan bir hoca olarak hatırlayacağım" ifadesini kullanırken Trabzonspor'da başkanlık görevini üstlendiği dönemde kendisinin de bazı yanlış transferler gerçekleştirdiğini belirtti.
Mavi Karadeniz TV'de Uğur Temel'in sunumuyla ekranlara gelen '4 Büyükler' programında Karar Spor Muhabiri Furkan Uzun'un sorularını yanıtlayan Şener ayrıca Ertuğrul Doğan yönetimine 10 üzerinden 5 puan verirken Trabzonspor'un yanlış bir transfer politikası izlediğini vurgulayarak Nwakaeme'nin geri alınması hakkında 'yanlış bir transfer' açıklamasına imza attı.
Türk futbolu iflasın eşiğinde: 4 büyük takım son 24 yılda 773 milyon euro zarara uğradı
Trabzonspor’da 1 Aralık’ta yapılacak seçimde Ertuğrul Doğan, tek aday olarak seçime girecek gibi gözüküyor. 2015 yılından bu yana Trabzonspor’da başkanlık seçimleri yarışmasız şekilde gerçekleşiyor. 9 yıldır gerçekleşen tek adaylı seçimleri nasıl yorumlarsınız?
Eskiden ekonomik boyutlar bu noktada değildi. Birtakım gelirlerle kulübü yönetebileceğini veya altyapıdan birtakım oyuncular çıkartarak yine şampiyonluğa oynanacağı hesap edilerek birkaç aday çıkabiliyordu.
Fakat günümüzde rakamlar o kadar büyüdü ki tabi bu rakamları kulübe borç verme olarak değil ama kasa kolaylığı sağlamak anlamında başkan seçilecek kesimde birtakım nakitlerin olması gerekiyor. Bu birinci madde. Ama bazen dışardan duyuyorum ‘Biz buluruz, toplarız’ diyorlar. Öyle bulunmuyor, toplanılmıyor.
Şimdi Ertuğrul kardeşimiz bizim küçüğümüz. Bir şeyin altına girdi, götürüyor. Doğru götürüyor, yanlış götürüyor şuana kadar aldığımız sonuçlara göre doğru gitmiyor. İyi bir aile çocuğu. Tüm ailesi dostumuz, yakınımız.
Fakat, Ertuğrul’un tek başına aday olması dışında yine aynı ekonomik yapıya sahip birinin aday olması mümkün. Varsa tabi. Vardır ama yalnız kulübe para harcamak, para vermek ayrı bir kabiliyet ister. Bu, insanda yoksa istediğiniz kadar paranız olsun kulübe para veremezsiniz. Bizim rahmetli İbrahim Cevahir abimiz vardı. Bir konuşmada ‘Ben Mehmet Ali Yılmaz’dan daha zenginim ama onun gibi para verme özelliğim yok’ demişti. Şimdi günümüzde de Ertuğrul’un dışında ciddi bir aday duymadım. Gayet normal tek aday çıkması.
Mevcut başkan Ertuğrul Doğan dönemini nasıl yorumlarsınız? Transferde 34 milyon euro harcandı 11 derbi maçında sadece 2 galibiyet alındı…
Şöyle yorumlayayım onu bir defa bu futbolcuları allayan pullayanlar menajerler. Eğer yönetiminizde ve kendinizde bir futbol birikimi yok ise mecbur onların laflarına inanıyorsunuz. Ertuğrul bunlardan bir tanesi. Ertuğrul’un dayı kısmı Trabzonspor’un çok ünlü futbolcuları. Fakat Ertuğrul’un yönetiminde genelde futbolla sadece seyirci olarak meşgul olmuş yöneticiler var. Futbolun içinden gelen kimse yok. Dolayısıyla anladığım, menajerlere uyma mecburiyetinde kaldı.
GERİ PAS, GÜVENİ OLMAYAN FUTBOLCULARIN YAPTIĞI BİR İŞLEMDİR
Abdullah Avcı, bir konuşmasında ‘Trabzon’da 3 tane, İstanbul’da da 3 tane scout var birde ben varım. Hata yapmamız mümkün değil’ demişti. Demek hata yapılıyormuş veya başka işler varmış. Menajerlere de çok para ödendiğini biliyorum. Alınan futbolcularda bu. Genelde yapıları geri pas vermeye meraklı futbolular. Geri pas biliyorsunuz kendisine güveni olmayan futbolcuların yaptığı bir işlemdir.
Bir ton para veriyorsunuz önündekini çalımlayıp geçemiyor. O zaman neden bir ton para alıyorsun? Birinci soru bu. 80. Dakikadan sonra berabere veya mağlupsun topu niye geri veriyorsun? İkinci soru. Matematikte ‘ihtimaller hesabı’ adında bir ders vardır. Bunu hep söylerim. Top bizim kaleye mi daha yakın olduğunda gol atabiliriz yoksa karşı kaleye yakın olduğunda mı gol atabiliriz? Futbolun içinden gelmiyorum ama gördüğüm bu. Mesela Denswill aynen yaptığı işler buydu. Bu Mendy’i tutuyorlar. O da aynen böyle yapıyor. Dolayısıyla gol atamazsın tabi. Geri pas yapınca karşı kaleye top kaleye girmiyor. Bence 14 oyuncu yerine 7 oyuncu ve doğru oyuncu alsalardı daha doğru olurdu diye düşünüyorum.
AVCI’YI YANLIŞ TRANSFER YAPAN BİR HOCA OLARAK HATIRLAYACAĞIM
Abdullah Avcı ile yaşanılan ayrılığı nasıl yorumlarsınız ve Şenol Güneş’in 5. Kez göreve getirilişi hakkında ne yorumda bulunursunuz?
Dürüst söylemek gerekirse Şenol hocayla çalıştım ama pek tutmadım. Hocanın başarılı olduğu takımlar çok kuvvetliydi. Dünya Kupası’nda başarılı olduğunda Galatasaray’ın takımı çok kuvvetliydi. Sahada o takım vardı. Beşiktaş’ta iyi bir takım vardı. Zaten antrenörün katkısı yüzde 10-15’i geçmez. Yani bugün Fatih Terim hocayı veya Şenol hocayı koyalım yukarı çıkartamazlar. Oyuncu birinci önceliktir. Hoca önemlidir ama çok çok önemli değildir. Bakasetas’ı kim seçtiyse on numara seçim yapmıştı. Mesela Hamsik tuttu Savic tutmadı. Yaş olarak benzerler. Demek bu sadece parayla olmuyor. Sağlık araştırması, aile hayatı önemli.
Abdullah Avcı bir defa bizi şampiyon yaptı. Ama onu çok kötü transfer yapan bir hoca olarak hatırlayacağım. Transferde yapabilmek için biraz dünyayı gezmek ve maç seyretmek lazım. Birisinin lafına güvenip futbolcu almamak lazım. Benim zamanımda şimdi vekil olan Yılmaz Büyükaydın vardı. Çok iyi anlardı. Bu işten anlıyordu. Futbol oynamıştı. Dediklerini, bütçemiz uygun olduğu müddetçe yapmaya çalışıyordum. Varsa böyle 1-2 kişiyi bu yönetimle daha iyi sonuçlar alır ve iyi transferler yaparız diye düşünüyorum.
BAŞKAN İLE HOCANIN SIKI FIKI OLMASI DOĞRU DEĞİL
Resmi mesafeli ilişkiler içinde arkadaş olabilirler. Ama çok sıkı fıkı olunması bence doğru değildir. Futbolcuyla da değildir. Ama bizde öyle yöneticiler olduğu için kendi futbolcusuyla resim çektirmeyi çok önemli bir olgu zannederler. Başkan mesafe koyarsa hoca takım elbisesini giyerek yanına gider. Koymazsa değişik olur. Burada da olmuş. Görmedim ama çok şey duydum.
Abdullah Avcı kötü transfer yapıyor dediniz. Trabzonspor, sadece onun döneminde transfere 54 milyon euro harcadı.
Çok büyük paralar. Büyük paralar ama işte buna Ertuğrul neden evet dedi? Başka birine ‘bunu alayım mı?’ diye sorabilirdi. Veya ‘bu para eder mi?’ diye sorabilirdi. Ben aldıkları paralara satış yaptıklarını sanmıyorum. Satamazlar. Tabi onlarda karşına geçip gülüyor. Birde sakat oyuncu almakta bunların üstüne yok.
Kaç tane sakat oyuncu var. Bunları doktora muayene ettirmiyorlar mı? Ne yapıyorlar bilmiyorum. Savic, o kadar yıllarca tekme, dayak yemiş. Bizde onu aldık. Yine sakat. Nwakaeme yanlıştır. Trabzonspor’dan giden bir oyuncu giden geri alınmaz. Bu bir tüzük maddesi gibi bir şeydir. Okay Yokuşlu ve Ozan Tufan zamanında meşhurluk yaptılar ama şuan pek aman aman bir oyuncular değiller. Ağır oyuncular. Ama bizimkilerde eski ve meşhur oyunculara bir merak vardır. Fenerbahçe’nin imkanları geniş. Parası bol iyi olsa onlar alırdı. Biz niye alalım? Abdullah Avcı ‘bu transferler olmadı’ diyebilirdi. Transfer bir beceri meselesi. Ergün Gürsoy iyi transfer yapardı. Ayrı bir yetenektir.
Yabancı oyuncu, bizim dönemimizde bu kadar çok yoktu. Bu kadar yabancı oyuncu hoşlanmadığım sistem. Bu oyuncuları izleyecek ciddi bir ekibimiz olmalı. Bizde tecrübesi olmayan, yaşı düşük olan scoutlar var. Çocuk olmayacak. Bu genç arkadaşlar, kendisini ispat etmemiş arkadaşlar maalesef bu oyuncuları aldırıyor. Ertuğrul’un en büyük sıkıntısı budur diye düşünüyorum. Gürcistan’a masraf yapmaya gerek yok. Şota ve Arçil’i ararsın oyuncu sorarsın. ‘Alalım mı?’ dersin. Seyretmeye bile gerek yok. Uçak parasına bile gerek yok.
Doğan yönetimine 10 üzerinden puan verecek olursanız kaç puan verirsiniz?
Ağaoğlu dönemindeki Ertuğrul Doğan’a 9 puan veririm. Ama başkan Doğan’a 5 puan veririm.
TEOFİLO’YU ŞOTA ALDIRTTI
Peki siz başkanlığınız döneminde Şota veya Arçil’e ‘bu oyuncuyu alalım mı?’ diye hiç danıştınız mı?
Bana, Teofilo’yu Şota aldırttı. Teofilo’yu biraz zor aldık. Zorluk çıkarttı ama Süper Kupa’yı aldırdı hepsine değdi.
KULÜBÜN PARASINI HARCADIĞIM İÇİN ÜZGÜNÜM
Trabzonspor’daki başkanlık döneminizde en büyük hatanız veya pişmanlığınız nedir?
Arada bir yanlış transferler yaptım. Orada kulübün parasını harcadığım için üzgünüm. Ama iyi şeyler yaptığıma da inanıyorum. Trabzonspor’u biraz kalburüstü hale getirdik. İlgim olan bir şehir. Elimden geleni yaptım. Aşırı bir pişmanlığım yok. Sadece çok vakit harcadı. Ciddi sayılacak bir miktarda paramızı hibe ettim ve öyle ayrıldım.
Trabzonspor ilk şampiyonluklarını altyapı oyuncularıyla kazandı. Sizin hiç 11 altyapı oyuncusundan oluşan bir Trabzonspor takımı hayaliniz oldu mu?
Olmaz olur mu? Ama bunu Trabzon’da yapma hakkın yok. Her sene şampiyonluğa oynama mecburiyetin var. Bu senin dediğin ancak 3-5 senede olur. Trabzon’da 3-5 senede şampiyon olmaya kalkarsan kafana taş atarlar. Onun için mecburen transfer yapıyorsunuz. Başka takımda böyle değil. Mesela Gençlerbirliği. Bizim orda dayak yersin.
ŞAMPİYONLAR LİGİ'NDEN ELENEN BİR HOCAYLA SÖZLEŞME UZATMAK YANLIŞTIR
Şampiyonlar Ligi’nde grup aşamasına kalamayan bir takımın, hocasıyla sözleşme uzatması yanlıştır. Ama bu bir cesaret meselesi. Başkanla hocanın ilişkisi değişikti sanırım. Onu pek bilmiyorum.
Trabzonspor, son 24 sezonda sizin döneminiz dahil olmak üzere transferde 107 milyon euro zarara uğradı. Fenerbahçe 279, Galatasaray 206 Beşiktaş ise 180 milyon euro zararda. Takımlar içinde bulunduğu batağından nasıl kurtulur?
Fenerbahçe’nin başında zengin bir adam var. İstediği oyuncuyu istediği şekilde alabilir. Onlarda da müthiş hatalar oluyor. Ama Galatasaray’a bakıyorsun nokta atışı yapıyor. İyi oyuncular alıyor. Oyuncu yetiştirip satmak gerekir. Mesela benim hatamdır. Biz Hakan Çalhanoğlu ile anlaşmıştık. Başkan yardımcımız gitti ve transfer olmadı. Ben o ara çok yorgun düşmüştüm. Ben gitsem alırdım çünkü ben pazarlık etmeyi sevmem hemen ‘evet’ derdim sonra onu 50 milyon euroya satardım. Altyapıdan oyuncu yetiştirip satarsan tabi senin satmana müsaade edersen yaparsın. Ama bunu bizde yaptırmazlar. Ben ilk yıllarımda Gökdeniz’i rekor fiyata satmıştım. Bir şey olmadı. Bu hocayla beraber karar vereceğin bir konu.
Gökdeniz satılırken ‘Gökdeniz yıldız değil’ demiştiniz. Pişmanlık duymuş muydunuz?
Biri bana sormuştur bende ‘değildir’ demişimdir. Ona göre yıldız. Bana göre değil. Abdülkadir Ömür’e teklif gelmişti satmadılar. Benim zamanımda yoktu. Gördüğüm kadarıyla biraz problemli bir çocuk. Saçını tıraş etmesinden bile problemli olup olmadığını anlarsın. Bu biraz özgüven meselesi. Giderse ‘Ben mahvolurum’ diye düşünüyorsun. Genç arkadaşımız Ertuğrul bunlara göğüs gerer.