Dünya büyük bir felakete doğru sürükleniyor. Bu kez ne koronavirüs ne de maymun çiçeği milyarlarca insanı öldürecek o tehdit için uzmanlardan açıklama geldi. Uzmanlar o tarihi işaret ederek milyarlarca insanı ölüme sürükleyecek o virüs için uyarılarda bulundu. İşte tüm detaylar…
1990'lı yıllardan bu yana 36 milyon kişinin ölümüne neden olan ve antibiyotiklere direnç çalışması ile ilgili araştırmalar hızla devam ediyor. Koronavirüs, maymun çiçeği gibi virüsler dünyayı tehdit ederken uzmanlar yeni krizin kapıda olduğunu duyurdu. Milyarlarca insan ölüm riski ile burun buruna geliyor.
İngiltere'deki Oxford Üniversitesi ile Washington Üniversitesi'ndeki Sağlık Ölçümleri ve Değerlendirme Enstitüsü (IHME) Küresel Antimikrobiyal Direnç Araştırma Projesi (GRAM) liderliğinde virüslere karşı yapılan araştırmalar ilginç sonuçları ortaya çıkardı. Araştırmacılar 220 milyon sağlık kaydını incelerken 204 ülke ve bölgede 22 patojen ve 84 patojen-ilaç kombinasyonu ve 11 bulaşıcı sendrom için Geleceğe yönelik tahminlerde bulundu.
DÜNYANIN YENİ KRİZİ OLACAK
Antibiyotikleri olan direnç 1990 yılından bu yana dünyada her yıl 1 milyon kişinin ölümüne neden oldu. Toplamda 36 milyon kişinin hayatını kaybettiği antimikrobiyal dirençlerle ilgili ilginç sonuçları ortaya çıkıyor.
Koronavirüs, maymun çiçeği salgını derken araştırmalar doğrultusunda dünyada süper böcek krizinin ortaya çıkacağı belirtildi. Süper böcek krizinin 2050 yılına kadar milyonlarca insanın ölümüne neden olabileceği belirtildi. Amerika Bulaşıcı Hastalıklar Derneği üyesi ve Nebraska Üniversitesi'nde bulaşıcı hastalıklar profesörü Dr. Jasmine Riviere Marcelin, "Modern tıpta antibiyotik kullanımı, organ nakillerini, karmaşık cerrahi prosedürleri ve aşırı erken doğan bebeklerin bakımını başarıyla gerçekleştirmemizi sağladı. Bu müdahaleler başarılı oldu çünkü antibiyotikler, bu kritik hastalarda enfeksiyonları önlememize ve tedavi etmemize olanak sağladı." dedi.
SAĞLIK RİSKİ ORTAYA ÇIKARIYOR
Antibiyotiğe dirençli bakterilerin bu yıl önemli bir sağlık riski oluşturduğunu ifade eden Marcelin, antibiyotik dirençli bakterilerin enfeksiyonların tedavi edilmesi veya önlenmesini engellediğini vurguladı. Yalnızca tıp alanındaki ilerlemelerin risk altında olmadığını dile getiren Marcelin, basit deri yumuşak doku enfeksiyonlarından kaynaklanan ölüm oranının da önemli olduğunu dile getirdi. Marcelin, bu durumdan kaynaklanan ölüm oranlarının antibiyotik öncesi dönemdeki seviyeye geri dönemeyebileceğinin de altını çizdi.
1990'lı yıllardan bu yana en fazla artışa neden olan enfeksiyonu antibiyotiklere dirençli hale gelen bir stafilokok bakterisi türü olan MRSA olduğu açıklandı. Yapılan araştırmalar doğrultusunda MRSA kaynaklı yıllık ölümlerin 1990 yılında 57.200'den 2021 yılında 130.000’e çıktığı tespit edildi. Bu doğrultuda ölüm oranlarındaki artış rakamlarına baktığımızda 5 yaş altı çocukların 1990 yılı ile 2021 yılları arasında yarı yarıya düştüğü görülmektedir. Bu durumun temel nedeni çocukluk döneminde yapılan aşılar olarak işaret edilirken içme suyuna, sanitasyona ve hijyen uygulamalarına bağlı olduğu da vurgulandı.
En çok ölümlerin Sahra Altı Afrika'nın batısında, tropikal Latin Amerika'da yüksek gelirli Kuzey Amerika'da, Güneydoğu Asya'da ve Güney Asya'da görüldü söylendi.
HERKES AŞI YAPTIRACAK
Creighton Üniversitesi'nden Tierney, Fox News Digital'a yaptığı açıklamalarda antibiyotik direncinin görülme sıklığının azalmasındaki en önemli nedenlerin zatürre, grip, kovbit, kızamık ve diğer hastalıklara karşı uygulanan aşılar olduğunu söyledi.
Antibiyotiklerin hepimizi koruması gereken ortak bir doğal kaynak olduğunu dile getiren Marcelin, böyle bir tıbbi ilerlemenin kaydedilmesi durumunda bakteriyel enfeksiyonlardan kaynaklanan ürünlerin azaltılabileceğini ifade etti.
İlaçların belirli bir dolgu oluştuğunda etkinin aynı dozda tekrarlanması durumunda azalma veya aynı etki oluşturmak için Yüksek dozda kullanılması gerekliliğine antibiyotik direnci denmektedir. Bu sayede ilaç etkisine karşı direnç gelişimi ortaya çıkmaktadır.
Antimikrobiyal direnç bakteriler, virüsler, mantarlar ve parazitlerin zaman içerisinde değişmesi ile artık ilaçları yanıt vermemesi durumuna verilen addır.Bu doğrultuda enfeksiyonların tedavisi zorlaşırken hastalığın yayılması, ağır hastalık ve ölüm riskleri ortaya çıkmaktadır.
